(2004)Turgut Özal Tıp merkezi Dergisi koleksiyonu 2004 yılı cilt ve sayıları bu alt bölümde listelenir.http://hdl.handle.net/11616/15322024-03-29T09:21:32Z2024-03-29T09:21:32ZHurler Sendromlu Olguda Magnetik Rezonans Görüntüleme Sırasında Anestezi YaklaşımımızIşık, BerrinTekgül, Zeki Tuncelhttp://hdl.handle.net/11616/16282015-03-24T01:00:12Z2004-01-01T00:00:00ZHurler Sendromlu Olguda Magnetik Rezonans Görüntüleme Sırasında Anestezi Yaklaşımımız
Işık, Berrin; Tekgül, Zeki Tuncel
Bir mukopolisakkarit metabolizması bozukluğu olan Hurler Sendromu (HS) α-L iduronidase enzim defektinden
kaynaklanan, birden fazla doku ve organı etkileyen kalıtsal, konjenital bir hastalıktır.
Sendromun klinik seyrinde görülebilecek sorunların saptanması ya da tedavisi amacıyla uygulanacak işlemler
sırasında gereken anestezi uygulamalarında mevcut anomaliler nedeni ile ciddi komplikasyonlar yaşanmaktadır. Bu
sendromda havayolu güçlükleri en sık karşılaşılan sorundur. Kalp damar ve solunum sistemine ait diğer patolojiler
perioperatif mortaliteye neden olabilir.
Yazımızda Hurler Sendromu (Tip I Mukopolisakkaridoz) ön tanısı konulmuş olan 3 yaşındaki olguda manyetik
rezonans görüntüleme sırasında uyguladığımız anestezi yaklaşımımızı sunarak literatür bilgileri ışığında tartışmayı
amaçladık.; Hurler Syndrome is an inherited and congenital disease, disorder of mucopolysaccharide metabolism α-L
iduronidase enzyme deficiencyis the causeof the disease which effects many organs and tissues.
Present abnormalities accompany to the syndrome frequently cause serious complications during anesthesia which
is performed for surgical or diagnostic approaches. One of the major problem for anesthesia is airway difficulty.
Multiple factors are present in the mucopolysaccharidoses which make the airway management and trachael
intubation potentially hazardous. Cardiovasculary and respiratory pathologies may be the cause of death.
In this report we would like to share our experiences, discuss the anesthetic risks and the management of HS
patients in the light of literature by presenting our anesthetic approaches towards a 3-year-old patient who is
prediagnosed with Hurler Syndrome (Type I Mucopolysaccharidosis).
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
11(4)259-263 (2004)
2004-01-01T00:00:00ZBüllöz Lezyonların Eşlik Ettiği İdiyopatik Sweet Sendromu: Olgu TartışmasıAkı, TubaKarıncaoğlu, YeldaÖzcan, HamdiSeyhan, Muammer EşrefoğluKalaycı, BülentKaradağ, Neşehttp://hdl.handle.net/11616/16252015-03-24T01:00:15Z2004-01-01T00:00:00ZBüllöz Lezyonların Eşlik Ettiği İdiyopatik Sweet Sendromu: Olgu Tartışması
Akı, Tuba; Karıncaoğlu, Yelda; Özcan, Hamdi; Seyhan, Muammer Eşrefoğlu; Kalaycı, Bülent; Karadağ, Neşe
Sweet sendromu(SS) ağrılı eritematöz plaklar, ateş, artralji, periferik lökositoz, üst dermiste ödem ve yoğun nötrofil
infiltrasyonu ile karakterize nadir görülen bir dermatozdur. Sendrom, üst solunum yolu enfeksiyonları, hematolojik
maligniteler, ilaç hipersensitivitesi, sarkoidoz, otoimmün hastalıklar ile birlikte görülebildiği gibi idiyopatik de olabilir.
Burada büllöz lezyonlarla seyreden, fakat bu tabloya malignitenin eşlik etmediği idiyopatik bir SS olgusu sunulmakta
ve SS tanısı tartışılmaktadır.; Sweet's syndrome is a rare dermatosis which is characterized by painful red plaques, pyrexia, elevated neutrophil
count, and acellular infiltrate consisting predominantly of neutrophils that are diffusely distributed in the upper
dermis. It may be either associated with upper respiratory tract infections, hematologic malignancies, drug
hypersensitivities, sarcoidosis, autoimmune disorders or may be idiopathic. In this case an idiopathic SS that is
associated with bullous palmar lesions but not associated with malignancy is presented and SS diagnosis is
discussed.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
11(4)255-258 (2004)
2004-01-01T00:00:00ZHiperlökositozlu Lösemi Hastalarımızda Terapötik ve Proflaktik Lökoferez DeneyimlerimizKuku, İrfanKaya, EminErkurt, M.AliUzer, ElmasÖzgül, MustafaDikilitaş, MustafaOrhan, MesutGörgel, AhmetAydoğdu, İsmethttp://hdl.handle.net/11616/16222015-03-21T01:00:11Z2004-01-01T00:00:00ZHiperlökositozlu Lösemi Hastalarımızda Terapötik ve Proflaktik Lökoferez Deneyimlerimiz
Kuku, İrfan; Kaya, Emin; Erkurt, M.Ali; Uzer, Elmas; Özgül, Mustafa; Dikilitaş, Mustafa; Orhan, Mesut; Görgel, Ahmet; Aydoğdu, İsmet
Excessive blasts in patients with acute leukeamia may cause serious problems such as tumour lysis syndrome or
luekostasis. Leukapheresis is effective in prevention and/or treatment of these problems. In this study we evaluated
the results of 22 patients having hyperleukocytosis and underwent leukapheresis in order to evaluate the
effectiveness of the procedure and its influence on clinical course. While therapeutic leukapheresis was performed
to 11 patients, in the remainder prophylactic leukapheresis was performed. An average of 42% leucocyte depletion
was obtained in both groups. However, despite the significant leucocyte depletion, 7 of the 11 patients who
underwent therapotic leukapheresis have died due to leukostasis. We suggest that prophylactic luekapheresis
performed early during the diagnosis may be effective in acute leukeamia patients with hyperleukocytosis.; Akut lösemi hastalarında artmış blastlar, lökostaz yada tümör liziz sendromu gibi ciddi klinik problemlere neden
olabilir. Bunların tedavisinde ve/veya önlenmesinde, lökoferez etkili ve hızlı bir tedavi seçeneğidir. Bu çalışmada
kliniğimizde artmış lökosit sayıları nedeniyle lökoferez uygulanan 22 hastanın sonuçları, işlemin etkinliği ve klinik
seyrine etkisi açısından değerlendirildi. Lökoferez işlemi, 11 hastaya lökostaz tablosu nedeni terapötik olarak, diğer
11 hastaya ise proflaktik amaçlı uygulandı. Her iki grupta da lökoferez ile ortalama %42’lik lökosit azalması sağlandı.
Ancak etkili lökosit azalması sağlanmasına rağmen, terapötik lökoferez uygulanan hastalardan 7’si lökostaz nedeni ile
öldü. Sonuçta blast sayısı artmış lösemi hastalarının tanı sırasında proflaktik lökoferezin erken dönemde yapılmasının
faydalı olabileceğini düşünüyoruz.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
11(4) 243-246 (2004)
2004-01-01T00:00:00ZKonya İl Merkezindeki İlköğretim Okulu Öğrencilerinde Bazı Antropometrik Ölçümler ile Büyüme ve Gelişmenin DeğerlendirilmesiTuncer, Işıkhttp://hdl.handle.net/11616/16202015-03-21T01:00:08Z2004-01-01T00:00:00ZKonya İl Merkezindeki İlköğretim Okulu Öğrencilerinde Bazı Antropometrik Ölçümler ile Büyüme ve Gelişmenin Değerlendirilmesi
Tuncer, Işık
Bu çalışmada, Konya’daki ilköğretim okullarında öğrenim gören öğrencilerden yararlanarak büyüme ve
gelişmenin değerlendirilmesi amaçlandı.
Yöntem : Farklı sosyoekonomik koşullarda 163 öğrencide ağırlık, boy, triseps deri kalınlığı, baş çevresi, karın çevresi,
kalça çevresi, kol çevresi, biiliak genişlik, biakromial genişlik, oturma yüksekliği ölçülerek cinse ve sosyoekonomik
duruma göre ilişkileri araştırıldı. Öğrencilerin babalarının meslekleri ve çalışma durumları da ayrıca değerlendirildi.
Bulgular : Çalışmada, sosyoekonomik düzeyi yüksek ve düşük öğrencilerde sırasıyla ortalama; ağırlık 27.50 ± 6.31 ve
24.23 ± 2.90 boy; 129.17 ± 6.25 ve 124.58 ± 5.35, triseps deri kalınlığı 10.68 ± 4.04 ve 9.76 ± 2.96 baş çevresi;
51.79 ± 3.15 ve 51.42 ± 1.28; karın çevresi; 59.49 ± 7.43 ve 55.46 ± 2.97; kalça çevresi; 66.22 ± 6.71 ve 62.59 ±
3.02; kol çevresi; 18.68±2.33 ve 17.83 ± 4.49; oturma yüksekliği; 66.21 ± 3.30 ve 63.63 ± 4.10 biiliak genişlik; 19.57
± 2.07 ve 18.41 ± 1.12; biakromial genişlik; 29.30 ± 1.68 ve 28.27±1.39 bulunmuştur.
Mareşal Mustafa Kemal İlköğretim Okulu’nda verilerin cinse göre anlamlılık düzeyleri değerlendirildiğinde, sadece
biakromial genişlik kızlarda yüksek, diğer parametreler erkeklerde yüksekdi.
Hasan Ali Yücel İlköğretim Okulu’nda verilerin cinse göre anlamlılık düzeyleri değerlendirildiğinde karın çevresi,
kalça çevresi, kol çevresi,oturma yüksekliği ve triseps deri kalınlığı kızlarda, diğer ölçümlerin ise (ağırlık, boy, baş
çevresi, biiliak genişlik, biakromial genişlik) erkeklerde anlamlı olarak yüksek olduğu görülmüştür.
Sonuç : Bulgularımızın Konya bölgesi ilköğretim okulu öğrencilerinde büyüme ve gelişim takibinde referans bir
çalışma olarak kullanılabileceği ve ülke standardı oluşturulmamış parametreler içinde yapılacak olan çalışmalara
destek sağlayacağı düşünülmektedir.; The aim of this study is to determine the growth and development by taking measurements of the
students attending the elementary education schools in Konya.
Methods: We measured the weight, height, triceps thickness, head circumference, abdominal circumference hip
circumference, mid-arm circumference, biiliac width, biacromial width and sitting height of 163 students of
different socieconomic status. We explored the relationship between these data and gender and the socioeconomic
status. The proffesions and the employment status of the fathers of the students are also evaluated seperately.
Results: We obtained the following results in both the high and low socioeconomic status group: mean weight 27.50 ±
6.31 and 24.23 ± 2.90; height 129.17 ± 6.25 and 124.58 ± 5.35; triceps thickness 10.68 ± 4.04 and 9.76 ± 2.96;
head circumference 51.79 ± 3.15 and 51.42 ± 1.28; abdominal circumference 59.49 ± 7.43 and 55.46 ± 2.97; hip
circumference 66.22 ± 6.71 and 62.59 ± 3.02; mid-arm circumference 18.68 ± 2.33 and 17.83 ± 4.49; sitting height
66.21 ± 3.30 and 63.63 ± 4.10; biiliac width 19.57± 2.07 and 18.41 ± 1.12; biacromial width: 29.30 ± 1.68 and
28.27 ± 1.39 respectively.
We observed that only the biacromial width was higher in girls, but other parameters were higher in boys attending
Marshal Mustafa Kemal Elementary Education School.
We found that abdominal circumference, hip circumference, mid-arm circumference, sitting height and triceps
thickness measurements were significantly higher in girls and other measurements (such as weight, height, head
circumference, biiliac width and biacromial width) were significantly higher in boys when the data was evaluated
according to the level of meaningfullness in each gender in Hasan Ali Yücel Elementary Education School.
Conclusion:We believe that our findings can be used as a reference study for follow up of growth and development in Elementary
Education students in Konya region. We suggest that this study may support other studies aiming to obtain standards for other
parameters for our country.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi
11(4) 233-236 (2004)
2004-01-01T00:00:00Z