Cilt 1, Sayı 1 (2010)Cilt 1' a ait sayılar bu alt bölümde listelenir.http://hdl.handle.net/11616/31872024-03-28T19:40:22Z2024-03-28T19:40:22ZGrundfragen der strafrechtlichen Produkthaftung(insbesondere Kausalität und Garantenstellung)Arslan, Mehmethttp://hdl.handle.net/11616/31942016-03-11T01:00:19Z2010-01-01T00:00:00ZGrundfragen der strafrechtlichen Produkthaftung(insbesondere Kausalität und Garantenstellung)
Arslan, Mehmet
Die Herstellung und der Vertrieb gesundheitsgefährdender bzw. -beeinträchtigender
Produkte lösen neben den zivilrechtlichen Kosuquenzen auch eine strafrechtliche
Verantwortung des Produzenten aus, wenn strafrechtlich geschützte Rechtgüter, etwa
Leib und Leben, durch die Verwendung solcher Produkte verletzt werden.
Strafgerichte beschäftigten sich in den letzen Jahren immer mehr mit strafrechtlichen
Produkthaftungsfällen3
. Aufgrund der Tatsache, dass fehlerhafte Produkte meist von
einer unbekannten Anzahl von Menschen verwendet werden, haben die Fälle, die die
strafrechtliche Produkthaftung zum Gegenstand haben, auch eine gesellschaftliche
Dimension. Dies zieht ein enormes Interesse der Massenmedien nach sich. Von einem
Strafgericht wird in diesen Fällen erwartet, dass es durch sein Urteil die gegen die
Massenprodukte „hilflosen“ Verbraucher quasi mit einem Schutzschirm schützt. Dieser
Schutzschirm könnte etwa dadurch erfolgen, dass die Produzenten von
gesundheitsgefährdenden bzw. -beeinträchtigenden Produkte strafrechtlichen
Sanktionen unterliegen.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 1 (1).
2010-01-01T00:00:00ZÜlke derecelendirmesinin ekonomik kamu düzeni üzerindeki etkisiErkan, MustafaDemircioğlu, Mustafa Yaşarhttp://hdl.handle.net/11616/31932016-03-11T01:00:15Z2010-01-01T00:00:00ZÜlke derecelendirmesinin ekonomik kamu düzeni üzerindeki etkisi
Erkan, Mustafa; Demircioğlu, Mustafa Yaşar
Yabancı bir hükümete borç vermekle ilgili risklerin genel adı “ülke riski” dir1
.
Diğer bir ifadeyle, ülke riski bir devletin borçlarını ve yükümlülüklerini yerine
getirebilme isteği ve kabiliyetidir2
. Ülke riski analizi ilk olarak 1970’li yıllardaki petrol krizlerinin neden olduğu borç krizleriyle gündeme gelmiştir. 1980’li yılların
başlarında, ağır dış borç yükü altındaki birçok gelişmekte olan ülke borçlarını
ödeyemez duruma düşmüş ve özellikle de 1982 yılında Meksika’nın borçlarını
erteleme (monotoryum) talebi sonucunda ortaya çıkan borç krizi, bu dönemde,
uluslararası borç vermede ihtisaslaşan finans kuruluşları, ülke riski kavramı üzerinde
durmaya iten en önemli etken olmuştur.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 1 (1).
2010-01-01T00:00:00Z5941 sayılı çek kanunu’na göre yeni çek türleriDoğan, Beşir Fatihhttp://hdl.handle.net/11616/31922016-03-11T01:00:18Z2010-01-01T00:00:00Z5941 sayılı çek kanunu’na göre yeni çek türleri
Doğan, Beşir Fatih
14.12.2009 tarihinde TBMM’de kabul edilen 5941 sayılı Çek Kanunu
20.12.2009 tarih ve 27438 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yeni Çek Kanunu 3167 sayılı Kanun’dan1
farklı amaçlar güdülerek hazırlanmış bir
kanundur. Ayrıca yeni kanunun kapsamı da eski kanuna göre daha geniştir. 5941 sayılı
Kanun bir takım yenilikler getirmiştir. Ancak bu yenilikler temelde çekin niteliği ve
şartları ile doğrudan ilgili değildir.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 1 (1).
2010-01-01T00:00:00ZÇek kanunu tüzel kişilik perdesini aralıyorUlusoy, Erol E.http://hdl.handle.net/11616/31912016-03-11T01:00:19Z2010-01-01T00:00:00ZÇek kanunu tüzel kişilik perdesini aralıyor
Ulusoy, Erol E.
Tüzel kişiler, kendilerini oluşturan kişi veya mal topluluklarından bağımsız ve
ayrı kişiliklerdir (MK md 47/I). Hukuk sistemimizde hak ehliyeti ve medeni hakları
kullanma ehliyeti gerçek kişiler (MK md 8, 9) ile tüzel kişilere (MK md 48, 49)
tanınmıştır. Tüzel kişiler MK md 48 ve 49 gereği hak ve fiil ehliyetine sahip
olduklarından, kendilerini oluşturan kişilerden bağımsız olarak hukuki işlemelere taraf
olurlar.
„Tüzel kişilik perdesini aralama“ kavramı1,
tüzel kişiliği yok saymakla ilgili bir
metottur. Acaba hangi durum ve koşullarda tüzel kişinin sorumluluğu ve taraf olduğu
hukuki ilişkinin kapsamı bakımından onun üyesi veya ortağı olan kişilere uzanılabilir
ve uzanılmalıdır? Tüzel kişi ile üyeleri arasındaki gerek kişilikler gerekse malvarlıkları
yönünden geçerli olan “ayrılık prensibi”2
, hakkın kötüye kullanımı niteliğinde ise, tüzel
kişilik perdesinin arkasına sığınarak üçüncü kişilerin zararına kendi menfaatlerine
davranan perdenin arkasındakilere uzanmak hukuken savunulabilir bir gerçek olarak
karşımıza çıkabilir. Bu sebeple bazen kanun koyucu kendisi yasal düzenlemelerle
bazen de öğretinin de katkısı ile geliştirilen tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesini
uygulayarak ortak ve üyelerin sorumluluğuna gitmekte veya hukuki ilişki kapsamına
almaktadır. Bu makalede kanun koyucucunun yeni Çek Kanunu ile tüzel kişilik
perdesini aralamasına ilişkin düzenlemesi irdelenecektir.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 1 (1).
2010-01-01T00:00:00Z