(2016)İnönü Üniversitesi Sanat Ve Tasarım Dergisi 2016 koleksiyonu bu bölüm altında listelenir.http://hdl.handle.net/11616/47672024-03-28T22:34:16Z2024-03-28T22:34:16ZSanatta etkileşimYaşar, Mesuthttp://hdl.handle.net/11616/50082016-11-09T01:00:10Z2016-01-01T00:00:00ZSanatta etkileşim
Yaşar, Mesut
Çağdaş Sanat’ın tarihsel gelişimi, Batı’nın yüzlerce yıllık geçmişine
karşın, ülkemizde, yaklaşık yüz-yüz elli yıllık bir sürece sahiptir. Buna
rağmen, günümüzde Türk Sanatı’nın geldiği nokta hiç de
küçümsenemeyecek bir seviyeye ulaşmıştır. Ülkemizde, uluslararası
düzeyde tanınan birçok sanatçı ve düşünür yetişmiştir. Ancak, bütün bu
gelişmelere rağmen Türk Sanatı, henüz hak ettiği yere gelememiş;
sanatçılarımız, uluslararası düzeyde bir “başyapıt” ortaya koyamamışlardır.
Ülkemizde, sanatsal etkinliklerin ve sanat eğitimi veren kurumların,
yakın bir geçmişe kadar, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerle sınırlı
olması, sanat adamlarının ülke kültürünün taşıyıcısı olan Anadolu’ya
yeterince ilgi duymamalarına, kendi köklerinden yeterince beslenememelerine,
kendi kültürleriyle yeterli etkileşime girememelerine yol açmıştır.
Türk sanatındaki etkileşim sorunları üzerinde durulan bu çalışmada, literatür
taraması yöntemi kullanılmıştır.
Sanat eğitimi veren kurumların artık Anadolu’nun birçok kentine
yayılıyor olmasıyla, Anadolu ile İstanbul ve Batı arasında yeni bir köprü, yeni
bir etkileşim kurulacağına, bunun sonucunda da, Türk Sanatının uluslararası
düzeyde gelişiminin yeni bir ivme kazanacağına inanılmaktadır.
Ülkemiz coğrafyası, dünyanın en köklü medeniyetlerine ev sahipliği
yapmış, “kültür varlığı” açısından da dünyanın en zengin mirasına sahiptir.
Bu miras, ülkemizdeki genç sanatçı adaylarına, çalışmalarında ışık tutacak
ve onları uluslararası düzeye taşıyacak birçok özelliklere sahiptir.; Historical development of contemporary art has a nearly one-hundred or onehundred-fifty-year
process in our country, despite the West’s history of hundreds of years.
Despite this, the current situation of Turkish Art in our day has reached the level that cannot
be underestimated. In our country, many artists and philosophers known at the international
level have grown. However, despite all of these developments, Turkish Art has not been able
to come into its own yet; our artists have not been able to produce a “masterpiece” at the
international level.
In our country, the fact that art activities and institutions providing art education are limited to
big cities such as Ankara, Istanbul and Izmir until the recent past has prevented the artists
from having an enough interest in the Anatolia that is carrier of the country culture, from
being supplied sufficiently with their own roots and from interacting sufficiently with their own
cultures. The method of literature review has been used in this study, in which interaction
problems in Turkish Art have been emphasized.
Through the spread of institutions providing art education to many cities of the Anatolia from
now on, it is believed that a new bridge, a new interaction shall be formed between the
Anatolia, and Istanbul and the West; as a result of this, the development of Turkish Art at the
international level shall gain a new acceleration.
The geography of our country has hosted the most deep-rooted civilizations of the world and
also has the richest heritage in terms of “cultural assets”. This heritage has many features
that shall provide the young artist candidates in our country with an insight into their studies,
and move them to the international level.
İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi. (2016). Cilt:6, Sayı:14, 1-11 ss.
2016-01-01T00:00:00ZRestoratıve garden as an useful way to relıeve stress ın megacıtıes, a case study In IstanbulPouya, SimaBayramoğlu, ElifDemirel, Önerhttp://hdl.handle.net/11616/50072016-11-09T01:00:13Z2016-01-01T00:00:00ZRestoratıve garden as an useful way to relıeve stress ın megacıtıes, a case study In Istanbul
Pouya, Sima; Bayramoğlu, Elif; Demirel, Öner
The stress and disorders of the urban life and the pollutions in the
large cities such as Istanbul, have made the social and individual health
decrease, and therefore it is necessary that some tact be considered in
order to diminish these negative effects. The aim of this study is to examine
whether there is a relation between restorative gardens in the city and
stress. In other words, can restorative gardens surrounding residential
homes in cities help to create a less stressful everyday environment? This
paper will begin with a cursory overview of a broad concept of stress, health
and wellness and proceed to examine in detail Ulrich’s Theory of Restorative
Garden Design and its implications for gardens in cities. Research shows
that benefits would accrue to society as a whole if these design features
were implemented on a wide scale.; Kentsel yaşamdan kaynaklanan stres ve hava kirliliği özellikle İstanbul gibi büyük
şehirlerde toplumsal ve bireysel olarak insan sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu
sebeple son zamanlarda bu olumsuz etkileri azaltmak amacıyla bazı uygulamalar gündeme
gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, kentsel alanlarda restoratif bahçeler ve stres arasında bir
ilişki olup olmadığını araştırmaktır. Diğer bir değişle konut evlerini çevreleyen restorafif
bahçeler şehirlerde daha az stresli olan günlük bir ortam yaratmak için yardımcı ve etkin
olabilirmi? Çalışmada stres, sağlık ve iyileşme kavramları geniş bir alanda incelenip,
restoratif bahçelerin tasarımı ile ilgili araştırılmıştır. Ulrich’in teorisinin detayını ve onun kent
bahçeleri üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırmanın sonucu olarak tasarım özelliklerinin
detaylı olarak uygulanması halinde kent kullanıcılarına bir bütün olarak yararlı olacağı
belirtilmiştir.
İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi. (2016). Cilt:6, Sayı:13, 355-369 ss.
2016-01-01T00:00:00ZGardenıng and chıldren’s gardenPouya, SimaCındık Akıncı, YaseminDemirel, Önerhttp://hdl.handle.net/11616/50062016-11-09T01:00:12Z2016-01-01T00:00:00ZGardenıng and chıldren’s garden
Pouya, Sima; Cındık Akıncı, Yasemin; Demirel, Öner
The last decade has witnessed a groundswell of enthusiasm for
children’s gardens and the educational programs that are closely integrated
with them. Children can learn new skills, have fun, play and develop selfconfidence
by spending time in the garden tending plants. Most children
enjoy being outdoors and love digging in the soil, getting dirty, creating
things and watching plants grow. Nevertheless today's children lack
experience with gardening complexity. The purpose of this article is to
review benefits of the gardening for children not only in the school but also in
the urban parks and landscape settings. In addition providing design
principles of this place in order to gardening for landscape architecture is
another purpose of this research. Children’s gardens and gardening
programmes have long been seen as beneficial for children physically,
psychologically, educationally and socially. The garden and contents should
be specifically designed and scaled for children.; Son on yıldır çocuk bahçeleri ve onlarla yakından bütünleşen eğitim programları için
ilgi çeken konu olmuştur. Çocuklar bahçede bitki bakımı ile vakit geçirerek yeni beceriler
öğrenir, eğlenir, oynar ve özgüvenlerini geliştirebilirler. Çocukların çoğu açık havada
olmaktan hoşlanır ve toprak kazmayı, kirlenmeyi, bir şeyler oluşturmayı ve bitkiler büyürken
izlemeyi sever. Buna rağmen bugünün çocukları bahçelerden ve bahçecilik işleri
deneyiminden yoksundurlar. Bu araştırmanın amacı, çocuklar için sadece okulda değil aynı
zamanda kentsel park ve peyzaj alanlarında bahçe ve bahçe işlerinin faydalarını
araştırmaktır. Ayrıca araştırmanın başka bir amacı ise peyzaj mimarlığında bahçe işleri için
yer seçimi ve tasarımı ilkelerini belirlemektir. Çocuk bahçeleri ve bahçe programlarının
çocuklar için fiziksel, psikolojik, eğitimsel ve sosyal olarak uzun süreli fayda sağladığı
görülmüştür. Bahçe ve içeriklerinin özellikle çocuklar için tasarlanmış ve ölçeklendirilmiş
olması gereklidir.
İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi. (2016). Cilt:6, Sayı:13, 343-353 ss.
2016-01-01T00:00:00ZSanat felsefesinde kültürel bir metafor olarak kadın imgesinin çağdaş seramik sanatına yansımalarıÇevik, Nailehttp://hdl.handle.net/11616/50052016-11-09T01:00:13Z2016-01-01T00:00:00ZSanat felsefesinde kültürel bir metafor olarak kadın imgesinin çağdaş seramik sanatına yansımaları
Çevik, Naile
İnsanın öz varlığını ortaya koyduğu ilk çağlardan günümüze kültür
kavramı insan ve onun doğasıyla ilişkilendirilir. Eski çağlardan günümüze
kadar kesintisiz bir süreçle devam eden kültür kavramı zaman içerisinde
uğradığı anlam zenginliği ve değişimler sayesinde çeşitliliğini
sürdürmektedir/sürdürecektir. İnsanın kültürel anlamda uygarlığa yapmış
olduğu en eski ve en kalıcı katkılardan biri seramik üretimi olarak kabul
edilmektedir. Seramiğin gelişimi, onu şekillendiren toplumların kültürel
katmanlarıyla paralellik taşımaktadır. Seramik üretiminin var olduğu antik
dönemlerde insanların günlük ihtiyaçlarının karşılanmasından, inanç ve ölüm
geleneklerini yansıtan figüratif anlatımlar arkeolojik belge olarak
bulunmuştur. İnsanın ve özellikle bolluk ve bereket kavramlarıyla kadının
imgesel kullanımı seramiğin ilk keşfedildiği antik dönemlerden günümüze
kadar gelmiştir.
Çağdaş sanatta alan ayırt edilmeksizin görsel, plastik ve işitsel
sanatların her alanında kadın figürü imge olarak açık ve gizil anlamlarının
yanı sıra form/biçim olarak çokça işlenmiştir. Doğadaki en güzel formlardan
biri olan kadın bedeni yüzyıllar boyu çeşitli sanatçılar, ressamlar ve
heykeltıraşlar tarafından yorumlanmıştır. Teknolojideki gelişimlerle birlikte
gelişen/değişen sosyal-toplumsal yapı içerisinde kadın imgesi sanat da
yerini almıştır. Dolayısıyla figüratif anlatımda da sıkça kullanılan kadın
bedeni, çok yönlü düşünme ve görmeyi yapısında barındıran seramik sanatı
içinde sonsuz bir kaynaktır.; From the early ages when human started to present its self existence up to today,
the culture concept is associated with human and its nature. One of the oldest and most
permanent contribution of humankind to civiliation in cultural sense is considered as the
ceramic production. Deelopment of ceramic show parallelism with the cultural layers of
societies that shapes it. In ancient times when ceramic production was present, figurative
expressions reflecting the belief and death traditions of people were found as archeological
document from people's meeting of their daily needs. Fictitious use of human, particularly of
woman with the concepts of abundance and plentifulness, has survived from the ancient
times ceramic was first discovered until today.
Without distinguishing any field in contemporary art, the woman figure was processed as
form/shape besides its clear and hidden meanings as image in every field of plastic and
auditory arts. The woman body, which is one of the most beautiful forms in nature, has been
interpreted by arious arts, painters and sculptures for centuries. With the developments in
technology, the woman figure took its place in arts within the developing/changing social
structure. Thus, the woman figure which is often used also in figurative expression, is an
eternal resource in the ceramic art which features versatile thinking and seeing in itself.
İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi. (2016). Cilt:6, Sayı:13, 333-342 ss.
2016-01-01T00:00:00Z