Cilt 4, Sayı 1
http://hdl.handle.net/11616/3256
Cilt 4' a ait sayılar bu alt bölümde listelenir.2024-03-29T14:29:09Zİdari yargılama usulü kanunu'nun 12. Maddesine ilişkin bir değerlendirme
http://hdl.handle.net/11616/3268
İdari yargılama usulü kanunu'nun 12. Maddesine ilişkin bir değerlendirme
Yılmaz, Dilşat
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinde idari
işlemlerden kaynaklanan zararların ne şekilde tazmin edileceği
düzenlenmektedir. Maddede ayrıca, zararı gidermeye yönelik tam yargı
davasının yanında, bu davanın öncesinde veya beraberinde zararı doğuran
işlemin iptalini isteme hakkı da yer almaktadır. Anılan maddede bunun
yanı sıra, zararın idari işlemin icrası ile doğduğu hallerde dava açma
süresinin başlangıcı özel olarak düzenlenmiştir. 12. maddenin son
cümlesinde ilaveten, idareye başvuru hakkı tanınmaktadır. Ancak
düzenlemenin kaleme alınış şeklinden bu başvurunun kapsamı ve
maddede sağlanan olanakların hangisine yönelik olduğunun
anlaşılamaması; durumun değerlendirilmesini zorunlu hale gelmektedir.; The manner of compensation of damages arising from
administrative act is regulated ın the article 12 of Administrative
Jurisdiction Procedural Act Furthermore administrative action for
damages; this article also regulates the right of demanding annulment of
the administrative act that causes damages. In addition all these mentioned, the article also speciallly regulates the beginning of the tender
period for the administrative acts that cause damage by application.
Mentioned article also gives the right of administrative recours ın the last
sentence. But the manner of editing of this article does not allow to
determine scope of the recours and if these recours are suitable for all the
options in the article or only for acts that cause damages by application.
Because of this fact, it seems compulsory to consider this article.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi - 295,310 ss.
2013-01-01T00:00:00ZReceptum nautarum
http://hdl.handle.net/11616/3267
Receptum nautarum
Gürten, Kadir
Roma Devleti'nde, deniz ticareti son derece büyük önem arz etmiş,
bu nedenle, hukuk metinlerinde, deniz taşımacılığına ilişkin hükümlere
oldukça geniş bir şekilde yer verilmiştir. Gemi işletenlerin
sorumluluğunun esas dayanağını locatio conductio operis (istisna
sözleşmesi) oluşturmaktadır. Ne var ki, bu sözleşmeden kaynaklanan
sorumluluk ile preator'lar tarafından tanınan bazı diğer dava haklarının
yetersiz kalması üzerine, yolcuların ya da iş sahiplerinin bu kişilere
güveninin sağlanması ve böylece gemi işletenlerin de yolcuları
kendilerine çekebilmesi için, yine praetor tarafından receptum adı verilen
bir garanti sözleşmesi tanınmıştır. Başlangıçta, gemi işletenin
sorumluluğu için receptum'un yapılmasına yönelik ifade olan "salvum fore
recipere (malların güvende olacağını üstlenmek)"nin varlığı aranmış olup,
Iustinianus Dönemi'nde, bu şart ortadan kalmış, gemi işletenin
sorumluluğu kanundan kaynaklanır hale gelmiştir.; Maritime commerce has a great importance in Rome, therefore, in
legal texts, provisions regarding carriage by sea were given large
publicity. The sea carriers' responsibility was based on locatio conductio
operis mainly. However, since the responsibility arising from this contract
and some other rights to suit were inadequate, a guarantee contract was
brought by, again, the praetor, in order to make the passengers or locators trust in them and thus let the sea carriers have the passengers. Initially, the
phrase "salvum fore recipere", which is used for receptum, was required
for the sea carrier to be responsible. In the time of Justinian, however, this
requirement did not existed and the responsibility of the sea carrier had its
source in the law.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi-275,294 ss.
2013-01-01T00:00:00ZTürkiye‘de parlamentarizm uygulamaları
http://hdl.handle.net/11616/3263
Türkiye‘de parlamentarizm uygulamaları
Yıldız, Hüseyin
Makalede Türkiye’nin anayasal gelişim sürecinde bugüne kadar
uygulanan hükümet sistemleri incelenmektedir. Her ne kadar 1921 ve
kısmen de 1924 Anayasası döneminde meclis hükümeti sistemi
uygulanmış olsa da 1876 Anayasasıyla birlikte hukuken ağırlıklı olarak
parlamenter rejim veya ona benzer bir yönetim biçimi tercih edildiğinden
araştırmanın ana konusunu parlamentarizm teşkil etmektedir. Yeni
anayasa tartışmaları bağlamında AK Partisi, hükümet istikrarsızlıklarını
gerekçe göstererek parlamenter rejime karşı başkanlık sistemini tavsiye
etmektedir. Makalede, demokrasi açığı ve hukuk devleti eksikliklerini
gidermeden, ideolojik düzenlemelere son vermeden ve askeri-bürokratik
vesayeti ortadan kaldırmadan farklı bir hükümet sisteminin kabul
edilmesinin yönetimde arzu edilen istikrarın sağlanamayacağı gibi siyasal
sorunlara da çözüm bulunamayacağı tezi savunulmaktadır.; This article examines the governmental systems implemented so far
in Turkey’s constitutional development.
Although” contrat de majorite” system was being applied in the
constitution of 1921 and 1924 partially, starting from the Constitution of
1876 a parliamentary or alike system was preferred thus the main topic of
the research is parliamentarism.
In the context of recent constitutional debates the AK Government
proposes the presidential system by referring to the instabilities of the
parliamentary regime. This article defends the thesis that without
overcoming the deficiencies of lack of democracy and rule of law, without
ending ideological regulations and without ending military-bureaucratic
guardianship; adopting a different system will not provide the desired
consistency in administration and will not find a solution to political
problems.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 4 (1).
2013-01-01T00:00:00ZAvrupa birliği hukuku ve avrupa birliği iş hukukunun kaynakları ve temel özellikleri
http://hdl.handle.net/11616/3262
Avrupa birliği hukuku ve avrupa birliği iş hukukunun kaynakları ve temel özellikleri
Çelik, Uğur; Semih Serkant, Aktuğ
Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlerin hukuk sistemlerini doğrudan
ya da dolaylı etkileyen karmaşık ve gelişmiş bir iç hukuka sahip eşsiz
özelliği olan uluslararası kuruluşlardandır. AB, federal bir hükümet değil,
hükümetler arası bir organizasyondur. Avrupa Birliği ve dolayısıyla
Avrupa Birliği İş Hukukunun üç temel kaynağı bulunmaktadır: birincil
normlar, ikincil normlar ve türev hukuk. Birincil normlar, Avrupa
Birliği’ni kuran antlaşmalardır. İkincil normlar, antlaşmalara temel
oluşturan tüzükler ve yönergelerdir. Birlik Hukukunun yardımcı
kaynakları olarak da içtihat kararları, uluslararası hukuk ve Avrupa Birliği
Hukukunun genel prensipleri gösterilebilir.; The European Union (EU) is unique among international
organisations in having a complex and highly developed system of
internal law which has direct or indirect effect within the legal systems of
its member states. The EU is not a federal government, nor is it an intergovernmental organisation. The three sources of European Union law
(also European Union Labour Law) are primary law, secondary law and
supplementary law. The main sources of primary law are the Treaties
establishing the European Union. Secondary sources include regulations
and directives which are based on the Treaties. Supplementary sources of
European Union law including case law by the Court of Justice,
international law and general principles of European Union law.
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 4 (1).
2013-01-01T00:00:00Z