DSpace@İnönü

İlköğretim öğretmenlerinin bilimsel bilgi düzeyleri

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Çokyiğit, Mustafa
dc.date.accessioned 2019-05-10T08:24:47Z
dc.date.available 2019-05-10T08:24:47Z
dc.date.issued 2005
dc.identifier.citation Çokyiğit, M. (2005). İlköğretim öğretmenlerinin bilimsel bilgi düzeyleri.Yayımlanmış Yüksek lisans Tezi, İnönü Üniversitesi, Malatya. tr_TR
dc.identifier.uri https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11616/10599
dc.description.abstract 99 BÖLÜM V ÖZET, SONUÇ VE ÖNERİLER ÖZET Bilgilerimiz, karşılaştığımız olaylara yaklaşımımızı ve tutumumuzu belirler. Doğru bilgilere sahip isek doğru sonuçlara, yanlış bilgilere sahip isek yanlış sonuçlara ulaşırız. Bu yüzden bilgimizin niteliği ve kaynağı çok önemlidir. Kanıtlanmış, örgütlenmiş bilgiler olarak tanımlanan bilim olgulara dayanır. Olgu, gözlenebilen ve algılanabilen doğal ya da deney sonucunda ortaya çıkan gerçekler, nesnel verilerdir. Bilimsel yöntemlerle elde edilen bilimin içeriği göreli ve değişmeye açıktır. Bilimsel bilgileri değiştiren olgular değiştikçe, bilimin içeriği de değişir. Bilimsel bilginin böyle bir değişime açık olması güvenirliğini ortadan kaldırmaz; ancak yeni olgular, gerçekler ortaya çıkıncaya kadar sağlam bilgiler olduğunu gösterir. Her dönemde olduğu gibi günümüz inşam da, soru ve sorunlarına çeşitli yollarla çözüm aramaktadır. Bazıları bilimsel yollarla sonuca ulaşmaya çalışırken, bazıları da büyücü ve falcıların kapışım çalmaktadır. Pek çok gazetede astroloji ve fal köşesinin bulunması, bu alana duyulan ilgiyi göstermektedir. Oysa çağımızın temel ilerleme gücü bilimsel gelişmelerden kaynaklanmaktadır. Bilim ve bilimsel düşünceden uzaklaşıldığında, Ortaçağ Avrupası'mn başına gelenler bilinmektedir. Bilimsel buluşların hızla değiştirdiği dünyamızda gelişmişliği yakalayabilmek, bilimsel tutum ve davranışlara sahip olmayı gerektirmektedir. Çağdaşlaşma yolunda 100 saplantılarla ilerlenemeyeceği açıktır. Toplum olarak gelişmişlik düzeyine ulaşabilme, o toplumda bilimsel verilerin kullanılmasına bağlıdır. Bilimsel verileri kullanan ve bilimsel düşünme yeteneğine sahip bireyler, yaşadıkları topluma gelişmişliğin kapılarım açacaktır. Gelişmiş bir toplum olarak kalabilmek, yine bilimsel düşünme yeteneğine sahip bireylerle sağlanabilir. Ancak bilimsel düşünebilme yeteneği, sadece bilimle uğraşanlarla sınırlı kalırsa toplumsal gelişmenin sağlanamayacağı da açıktır. O halde sorun, bilimsel düşünebilme yeteneğinin bilimsel çaba içinde olmayanlara nasıl aktarılabileceğidir. Bu bağlamda eğitim ve eğitimde kilit rol oynayan öğretmen ön plana çıkmaktadır. Bilimsel düşünebilen öğrenciler yetiştirmek, öğretmenin bilime olumlu yaklaşımına bağlıdır. Oysa mevcut durum göstermektedir ki; öğretmenler bilinçli olarak bilimden uzak durmamakla birlikte, bilimle aralarında iyi bir ilişki de kuramamışlardır. Oysaki, bilimsel düşünebilmenin gerekliliği, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nda ve 15. Milli Eğitim Şûrası'nda da vurgulanmaktadır. Bu araştırma, ilköğretim öğretmenlerinin bilimsel bilgi düzeylerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Tarama modeline dayalı araştırmanın evrenini, 2003- 2004 öğretim yılında Malatya il merkezinde bulunan 72 resmi ilköğretim okulunda çalışan 2397 öğretmen oluşturmaktadır. Örneklemde ise 11 ilköğretim okulu ve 317 öğretmen yer almaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Avrupa Birliği Komisyonu Bilim Araştırma Merkezinin hazırladığı "Avrupalılar' m Bilim ve Teknik Bilinci" adlı raporunda kullandığı beş anket ve yine aynı raporda yer alan "Bilimsel İyimserlik Anketi" araştırmacı tarafından geliştirilip ölçeğe dönüştürülerek kullanılmıştır. 101 Başlangıçta 10 maddeden oluşan "Bilimsel İyimserlik Anketi", araştırmanın amacına uygun olarak ele alınmış ve uzman görüşleri doğrultusunda 21 maddeye çıkarılmıştır. 21 maddelik taslak, 40 kişiden oluşan bir denek grubunda sınanmış ve elde edilen verilere temel bileşenler yöntemiyle faktör analizi yapılmıştır. Faktör analizi sonucunda iki faktör ortaya çıkmış ve faktör yükleri.30'un üzerinde olan maddeler seçilmiştir. Seçilen toplam 17 maddenin 8 maddesi "Fen Bilimleri" ve 9 maddesi ise "Sosyal Yaşam" boyutu olarak adlandırılmış ve "Bilimsel İyimserlik Ölçeği" son şeklini almıştır. Verilerin analizinde, öğretmen görüşlerinin frekans ve yüzde dağılımları belirlenmiştir. "Bilimsel Olanı Tanıma", "Bilimsel Bilgiyi Tanıma", "Güncel Konulan Anlama", "Güncel Bilgilerden Doğru Olanları Tanıma" ve "Bilim, İnanç ve Rastlantı" anketlerine cinsiyet ve branş değişkenine göre istatistiksel açıdan farklılık olup olmadığım görmek için kay kare uygulanmışür. Bilimsel İyimserlik Ölçeği'ne cinsiyet, mezun olunan okul, branş, gazete okuma, bir dergiye abone olma ve kitap okuma değişkenlerine göre anlamlı bir fark olup olmadığım görmek için t testi, yaş ve kıdemle ilişkilendirilebilecek farklar için de varyans analizi uygulanmıştır. SONUÇ Araştırmada alt problem sırasma göre şu sonuçlar elde edilmiştir: 1. İlköğretim öğretmenleri fen bilimleri alanlarım sosyal bilimler alanlarına göre daha yüksek oranda bilimsel bulmuşlardır. Bilimselliği sorulan alanlardan bilimsellik oranları en yüksekten düşüğe doğru şu şekildedir: Tıp, fizik, biyoloji, astronomi, matematik psikoloji,ekonomi,tarih ve astroloji tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.rights info:eu-repo/semantics/closedAccess tr_TR
dc.subject Eğitim ve Öğretim tr_TR
dc.subject Education and Training tr_TR
dc.title İlköğretim öğretmenlerinin bilimsel bilgi düzeyleri tr_TR
dc.type masterThesis tr_TR
dc.contributor.department İnönü Üniversitesi tr_TR
dc.identifier.issue 0 tr_TR
dc.identifier.startpage 1 tr_TR
dc.identifier.endpage 132 tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Dosyalar Boyut Biçim Göster

Bu öğe ile ilişkili dosya yok.

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster