DSpace@İnönü

Okul eğitiminin bireyi ve toplumu geliştirmedeki işlevi

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Memişoğlu, Salih Paşa
dc.date.accessioned 2015-03-19T12:33:02Z
dc.date.available 2015-03-19T12:33:02Z
dc.date.issued 1995
dc.identifier.citation Memişoğlu, Salih Paşa ;(1995) Okul eğitiminin bireyi ve toplumu geliştirmedeki işlevi ,İnönü Üniversitesi. tr_TR
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11616/1610
dc.description İnönü Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü tr_TR
dc.description.abstract "Okul eğitiminin bireyi ve toplumu geliştirmedeki işlevi" başlığını taşıyan bu araştırmada, "okul eğitiminin bireyi ve toplumu geliştirmedeki işlevi nedir ?" sorusunun yanıtlanmasını amaçlamıştır. Bu amaçla araştırma problemi alt problemlere ayrılarak, her bir alt problem yanıtlanmıştır. Araştırmanın yöntemi, "betimsel" bir yöntemdir. Araştırma problemini yanıtlamak için alanyazında var olan telif ve yabancı dilden çevrilmiş kaynaklar taranmış ve her bir alt probleme ilişkin bulgularla birlikte yorum yapılmıştır. Araştırma raporunun yazımında, alt problemler tek tek ele alınarak, alt başlıklar halinde ilgili bilgiler verilmiştir. Her bir alt problemin ele alınıp, incelenmesinde benzer yöntem kullanılmıştır. * Okul, bireylerin belli amaçlar doğrultusunda; planlı, programlı bir biçimde yetiştirilmesi işlevini üstlenen kurumların ortak adıdır. Bir eğitim ve kültür kurumu olarak okulda, bireylere kazandırılacak bilgi, beceri ve tutumlar önceden belirlenmiştir. Okul yolu ile bireylere kazandırılacak bilgi ve beceriler aklın, deneyin ve gözlemin süzgecinden geçtikten sonra sunulmaktadır. Çağdaş toplumlarda, toplumun kültürünü yetişen genç kuşaklara aktarmanın en güvenilir yolu okul eğitimidir. Okul eğitiminin, eğitim programı, öğrenci, öğretmen, yönetici, bina, araç-gereçler ve çevre olmak üzere altı temel öğesi vardır. Bu öğelerin herbiri okul eğitiminin niteliğini etkiler. Okulu oluşturan tüm bu öğeler, okulun amaçlarına ulaşması için gereklidir. 170 Okul, toplumsal açık bir sistemdir. Örgütsel açıdan sistem; "çevresindeki sistemlerden girdiler alan, onlara çıktılar vererek hizmet eden, birbirine bağımlı alt sistemlerden oluşan, çevre sistemleri ile sınırlanmış bulunan bir bütün" olarak tanımlanmaktadır. Sistem yaklaşımına göre bir okulun amaçlarını gerçekleştirebilmesi, alt sistemleri ile birlikte uyumlu çalışmasına bağlıdır. Okula sistem özelliği kazandıran öğeler; girdi, süreç, çıktı, dönüt, çevre, seçme ve dengelenim-durulum döngüsü olarak ele alınmaktadır. Okul, çevresinden girdiler alarak ve çevresine çıktılar sunarak yaşamını sürdürebilmektedir. Okulun çıktısı, okuldaki eğitim sürecinden geçerek belli nitelikleri kazanan öğrencilerdir. * Toplumlar, sürekli gelişim ve değişim içindedirler. Kültür de, toplumsal kurumlar ve koşullardaki değişmelerle birlikte sürekli değişir. Toplumların yaşamını sürdürmesi ve gelişmesi için, yalnız kültürün yeni kuşaklara aktarılması yeterli değildir. Bireylerin toplumdaki değişmelere uyum. gösterebilecek ve değişmeye katkıda bulunabilecek bir biçimde yetiştirilmeleri gerekmektedir. Eğitim kurumları, bireylere yeni değişmeler ve gelişmeler için gerekli bilgi, beceri ve değerleri kazandırarak, onların toplumsal gelişmeye uymalarını kolaylaştırır. Bunun yanısıra, toplumda yenilikler başlatacak ve gerçekleştirecek yaratıcı bireylerin yetişmesine katkıda bulunur. Okulların temel amacı, toplumdaki bireyleri yetiştirerek, onları topluma yararlı bir hale getirmektir. Bu anlamda okulların, toplumsal, siyasal, ekonomik ve bireyi geliştirmek olmak üzere dört temel işlevi olduğu söylenebilir. Bu işlevler evrenseldir. Tüm toplumlar da eğitim kurumları, bu işlevleri yerine getirmek için ortaya çıkmıştır. * Eğitim kurumlarının, toplumun ekonomik kalkınmasına katkıda bulunabilmesi, ekonomik kurumların ihtiyacı olan nicelik ve nitelikte insan gücü yetiştirmesi ile mümkündür. 171 Bir toplumun gelişmişliği ya da geri kalmışlığı ile o toplumun eğitim sistemi arasında yakın bir ilişki olduğu bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. İnsan davranışlarını, dolayısıyla insan eğitimi yoluyla değiştirmeden, sosyal, ekonomik ve siyasal gelişmeyi gerçekleştirmek mümkün değildir. Eğitim yalnızca, eğitilen kişiyi değil, eğitilen kişinin ailesinden başlayarak bütün toplumu etkiler. Kalkınma yalnızca ekonomik büyüme değildir; ekonomik büyüme ve gelişmedir. Kalkınma bireylerin maddi gereksinimlerini karşılama yanında, onların toplumsal koşulların geliştirilmesiyle de ilgilidir. Kalkınma, bulunan ve uygulanan yeniliklerin meydana getirdiği bir değişikliktir. Yeni fikirleri bulmada ya da yenilikleri uygulamada başarısız olan bir ülke, günümüz kalkınma yarışında geri kalır. Yeni fikirleri bulmanın ve uygulamanın yolu da eğitimden geçer. Kalkınma süreci bir toplumu, değişim bilincine kavuşturmaya dayanır. Değişim bilincine kavuşmanın ilk adımı da eğitimdir. Eğitim, kalkınmanın temelidir. * Eğitim toplumsal bütünleşmeyi sağlamak, toplumun kültüre varlığını sürdürmek ve geliştirmekle yükümlüdür. Eğitim kurumları, bireylere toplumda çoğunluk tarafından kabul edilen değerleri, normları, tutumları planlı bir biçimde kazandırdığı için, toplumsal bütünleşmenin sağlanmasında önemli rol oynarlar. Eğitim yalnız, kültürü yeni kuşaklara aktarmakla kalmaz, yeni değerler yaratmak, bunları halka yaymak ve benimsetmek zorundadır. Eğitim, bir yandan toplumun sürekliliğini sağlayan temel değerleri korurken; diğer yandan da toplumsal gelişmeyi destekler ve bunlar arasında bir dengenin kurulmasına hizmet eder. Devletin ve ulusun bütünlüğünü gerçekleştirecek olan, eğitim sisteminin bütünlüğüdür. Eğitimde bütünlük sağlanmadan ne toplumsal bütünleşme ne de çağdaşlaşma sağlanabilir. 172 * Çağdaş eğitim, öğrencinin ilgi, gereksinim ve gelişim düzeyine uygun olmalıdır. Eğitim, bireylere bilgi ve beceri yanında sağlıklı bir kişilik kazandırmalıdır. Özgür düşünen, düşüncesini çekinmeden dile getiren, yaşadığı toplumdaki olayları değerlendirebilen ve toplumun gelişmesine katkıda bulunabilen bireyler yetiştirmek, okul eğitimin hedefi olmalıdır. Eğitim, bireyi özgürleştirdiği, bir başka ifade ile bireyin tüm kapasite ve yeteneklerini ortaya çıkardığı ölçüde çağdaştır. Eğitimin temelinde özgürlük yatar. Özgürlük içinde eğitilen bireyler sağlıklı ve mutlu olur. Özgürlük, bireye kendi kendisi olma olanağı verir. Bireyler, yetenekleri ve eğilimleri doğrultusunda eğitilmeli ve yönlendirilmelidir. Eğitim bireylere, olayların neden ve sonucu arasında anlamlı ilişkiler kurabilme ve sonuca varma alışkanlığı kazandırmalıdır. Eğitim, bireylere her şeyden önce, ne düşüneceğini değil, düşünmeyi öğretmelidir. Çağdaş eğitim bilgiyi değil, öğrenciyi odak noktası olarak ele alır. Eğitimde bilimsel anlayışı egemen kılmak, fırsat ve olanak eşitliğini gerçekleştirmek temel hareket noktası olmalıdır. Otoriter olmayan eğitimde, çocuğu okula uydurmak yerine, okulu çocuğa uydurmak düşüncesi egemendir. Neill örneğinde; özgür, sorumlu ve sevgi dolu bir eğitimin, bireylere pek çok istendik davranış kazandırdığı kanıtlanmıştır. Okulsuz toplum görüşünü savunan lllich'in radikal eleştirileri eğitim çevrelerinde büyük tepkiler yaratmıştır, lllich'in okula karşı aldığı tavır, bu kurumun işlevini daha etkili bir biçimde yerine getirmesi için, somut önerilerin ortaya konmasını sağlamıştır. * Eğitim toplumsal yaşantının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Toplumsallaşma, bireyin toplumun bir üyesi olma sürecidir. Toplumsallaşma, hem birey hem de toplum açısından önemli bir süreçtir. Toplumsallaşma sürecinde birey, içinde yaşadığı toplumun değerlerini öğretir öğrenir ve benimser. 173 İnsanlar, eğitim yoluyla toplumsallaşmakta ve insana özgü nitelikler kazanmaktadır. Toplumsallaşma sürecinde insan, toplu yaşamın gerektirdiği bilgileri, becerileri, alışkanlıkları, davranışları kazanmakta ve yeteneklerini geliştirmektedir. Aile, bireyi sosyalleştiren ilk toplumsal kurumdur. Toplumsallaşma sürecinde ailenin temel işlevi, bireye toplumun temel kurallarını öğreterek, bireyin kendine özgü kişiliğinin gelişmesine yardımcı olmaktır. Çocuk, aile içinde toplumsal kural, norm ve davranışları çoğunlukla ödüllendirme, cezalandırma ve model alma yoluyla öğrenir. Bireyi toplumsallaştıran ikinci önemli toplumsal kurum okuldur. Okuldaki toplumsallaşma süreci planlı ve kontrollüdür. Okullarda öğrenciye toplumun hangi değerlerinin ve normlarının öğretileceği, kültürün hangi özelliklerinin kazandıracağı önceden belirlenir. Toplumsallaşma bir yönüyle toplumun kültürünü yeni kuşaklara aktarılması, öteki yönüyle de toplumu geliştirme ve ilerletme sürecidir. Eğitim kurumları bireylere yeni değişmeler ve gelişmeler için gerekli bilgi, beceri ve değerleri kazandırarak, onların toplumsal gelişmeye uymalarını kolaylaştırır. Toplumu oluşturan bireylerin demokratik davranışlara sahip olmaları isteniyorsa, onların demokrasi ilkelerinin uygulandığı bir eğitim ortamında yetiştirilmeleri sağlanmalıdır. Demokrasi ancak, demokratik eğitimde okulun görevi, demokrasinin ihtiyaç duyduğu insan tipini yetiştirmek olmalıdır. * Okul yönetimin görevi, okulu amaçlarına uygun olarak yaşatmaktır. Okulu, amaçlarına uygun olarak yaşatmak, okuldaki insan ve madde kaynaklarını en verimli bir biçimde kullanmakla gerçekleşir. Okul yöneticisinin eğitim yönetiminde olduğu kadar davranış bilimlerinde de iyi yetişmiş olması gerekir. Okulda ılımlı bir iklim yaratılmasında, okul yöneticisine büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Okul yöneticisi, okulun etkinliğini en üst düzeye çıkarabilmek için, yenileşmeye istekli ve açık olmalıdır. 174 Yönetici, olculu ve çevresini iyi tanımalı; okulun amaçlarını gerçekleştirmesinde çevresinden yararlanmalı, okul içi ve dışındaki ilişkilerde içten ve açık olmalıdır. Eğitim yönetişinin en önemli özelliği, yetki ve sorumlulukların paylaştığı, kararların birlikte alındığı, izleyicilerin değil, işbirliği yapan bireylerin söz konusu olduğu demokratik bir liderliği gerektirmiş olmasıdır. Etkili bir eğitim yöneticisinin taşıması gereken beceriler; teknik, insansal ve kavramsal beceriler olarak ele alınmaktadır. * Okul eğitimi bireyi ve toplumu geliştirmedeki işlevini yerine getirirken, bazı güçlüklerle karşılaşmaktadır. Bu güçlükler; eğitimde fırsat ve olanak eşitliğinin sağlanmaması, eğitim programlarının öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun olarak hazırlanamayışı, eğitim sisteminin alt sistemleri arasında bütünlüğünün oluşturulamayışı, eğitim ve öğretimde çağdaş teknolojinin olanaklarından yararlanılamaması, çağdaş anlamda öğretmen yetiştirme modelinin oluşturulamaması, yönetici atamalarında yeterlilik ve niteliğin değil, siyasal ve ideolojik görüşlerin ön planda tutulması, eğitime devletçe ayrılan kaynakların yetersizliği ve bu kaynakların rasyonel bir biçimde değerlendirilememesi, eğitimde tutarlı bir devlet politikasının oluşturulamaması olarak ele alınabilir. tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher İnönü Üniversitesi tr_TR
dc.subject Schools tr_TR
dc.subject Education and Training tr_TR
dc.subject Eğitim ve Öğretim tr_TR
dc.title Okul eğitiminin bireyi ve toplumu geliştirmedeki işlevi tr_TR
dc.type masterThesis tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster