Özet:
Son yıllarda KAH’ da tanı yöntemlerinin çok gelişmişliği ve yaygınlığının artması, hayat tarzındaki değişim (stres, egzersizden uzak yaşam, kötü beslenme alışkanlıkları) KAH yaşının aşağılara çekilmesinde etkisi olmuştur. Erken yaşlarda koroner bypass cerrahisi geçiren hastalara, muhtemel hayat beklentilerinin, uzun olması nedeniyle; hem daha uzun survey’li greftler, hem de, reoperasyonlann artması neticesi, safen ven ve İMA dışındaki greftlere yönelmeyi sağlamıştır. İMA greftinin uzun survey’leri nedeniyle özellikle genç ve uygun hastalarda tam arteriyel revaskularizasyona yönelinmiştir. İMA dışındaki arteriyel greftler arasında en yaygın olarak kabul gören radiyal arter greftidir. Radiyal arter ilk defa 1975’lerde kullanılmaya başlanmış; ancak, o zamandaki teknik ve farmakolojik yetersizlikler nedeniyle, kullanılan greftte spazm ve erken oklüzyon görülmesi, bu greftten belli bir süre uzaklaşmaya neden olmuştur. Daha sonraları radial arter greftinin uzun süre açıklığının rastlantısal tespiti ile tekrar uygulamaya girmiştir. Radiyal arter greftinin açıklığındaki önemli bir nokta, çıkarım anında gösterilecek nazik manuplatif yaklaşım olup; bir diğer nokta ise, gerek per-op (topikal ve infiizyon) gerekse post-op (parenteral ve oral) kullanılacak ilaçlardır.
