A testator may change his mind and revoke the testament which
he/she has created at first by a second testament. If he/she changes his
mind again and revoke the latter testament by a third one, the fate of the
first testament may be questionable: Does it enter into force again or does
it stay void? The subject is not resolved in the terms of neither Turkish nor
Swiss Civil Codes. Doctrine and jurisprudence admit that the last will of
the testator should be examined and interpreted in order to answer the
question. Especially, the problem arises when there’s no possible
interpretation which could lead us to find out if the testator wanted to
revive the terms of the first testament or he/she wanted to rely on the legal
succession system. In this article, the legal effects of retraction of a second
testament which has already revoked the first testament will be analyzed.
Mirasbırakanın ileride kendisine mirasçı olacak kişileri belirtmesi,
daha genel olarak ifade edilecek olursa, ölümünden sonra doğrudan
doğruya terekesi üzerinde etki yapacak emirler vermesi, ölüme bağlı
tasarruflar yoluyla olur1
. Kişinin iradi olarak terekesi üzerinde serbestçe
tasarrufta bulunma yetkisi vardır.
Şöyle ki; Türk hukukunda kanuni geçerlilik şartlarına ve özellikle
şekil şartlarına riayet edilmiş olması kaydıyla vasiyetname serbestisi
geçerlidir. Bu serbesti, hem irade serbestisine hem de kişinin mülkiyet hakkına dayanır2
. Mülkiyet hakkı, kişinin sadece sağlığında sahip olduğu
ve ölümünden sonrasına karışamayacağı, etkisi bu şekilde yarım
bırakılmış bir hak değildir3
. Vasiyetname serbestisi uyarınca bir kimse,
kanuni sınırlamalar içinde kalmak ve saklı payları zedelememek şartıyla,
malvarlığına dâhil olan eşya ve hakların ölümünden sonra arzu ettiği
kişilere geçişini sağlayabilir. Sonradan mirasbırakanın bu konudaki
düşünceleri değişmiş olabilir. Bu halde, mirasbırakanın yapmış olduğu
vasiyetnameyi geri alması gerekecektir.