Kayseri, Cumhuriyet’in ilanıyla ekonomik, sosyal ve mekânsal yapısı
değişmiş Anadolu kentlerinden biridir. İlk değişim, Kayseri’nin 1923 yılında
vilayet merkezi olması ile yaşanmıştır. Daha sonra ülke için oldukça önemli
olan Tayyare Fabrikası 1926 yılında kentin güneydoğusunda kurulmuştur.
Osmanlıdan beri özlemi duyulan Ankara - Kayseri demiryolu hattı 1927’de
hizmete girmiştir. Kayseri’nin Ulukışla üzerinden demiryoluyla Adana’ya
bağlantısı 1932’de sağlanmıştır. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası ise
Sovyetler Birliği ile iş birliği sonucunda 1935’te meydana getirilmiştir.
Bu ekonomik adımlara karşın Kayseri o yıllarda, Orta Çağ imgesine sahip
bir kent olmakla eleştirilmiştir. Kamuoyunda kenti imar edecek ve bu harabe
görüntüyü ortadan kaldıracak bir kurtarıcı beklentisi oluşmuştur. Hükümet bu
beklentiyi, 1932 yılında Nazmi Toker’i (1875-1956), Kayseri’ye vali olarak
atayarak karşılamıştır. Göreve başladıktan dokuz ay sonra, tıpkı İstanbul ve
Ankara’da olduğu gibi, Kayseri’de de belediye başkanlığı valinin uhdesine
verilmiştir. Nazmi Toker, toplamda dört yıl Kayseri valiliği ve üç yıl da
belediye başkanlığı görevinde bulunmuştur. Kentte tek yetkili yönetici iken
giriştiği ‘İmar Hareketi” ile Kayseri’de unutulmaz izler bırakmıştır. “Şehrin
planını bastonuyla çizen vali” olarak anılan Nazmi Toker, Cumhuriyet
Dönemi Kayseri’sinin ilk büyük imar operasyonuna imza atmıştır. Bu
çalışmada Cumhuriyet Dönemi Kayseri kentinin 1932-1936 yılları arasında
bir vali-belediye başkanı eliyle biçimlendirilişi ele alınmıştır.
Kayseri is one of the Anatolian cities, whose economic, social and spatial structure
changed with the promulgation of the Republic. The first signs of change were observed with
Kayseri being the provincial center in 1923. Then, the Airplane Factory was founded in 1936,
Ankara-Kayseri railway line, which had been longed for years, went into service in 1927,
connection of Kayseri to Adana over Ulukışla via railway was provided in 1932 and more
importantly, Sumerbank Cloth Plant was brought into existence in cooperation with the
Soviet Union in 1935.Despite those economical and technical steps, Kayseri was being criticized by being
a city having a Middle Ages image. An expectation for a savior, who will reconstruct the city
and remove its derelict view, existed in public opinion. The government fulfilled this
expectation by appointing Nazmi Toker (1875-1956) as a governor to Kayseri in 1932. Nine
months after taking the office, mayoralty in Kayseri was given to the responsibility of
governor as was exactly the case in Istanbul and Ankara. Nazmi Toker serviced during four
years as governor and three years as mayor. Nazmi Toker became the only authorized ruler
in the city. He put his signature under the first great urban development operation of Kayseri.
Nazmi Toker left unforgettable marks in Kayseri with his “Development Movement” that he
undertook during his four years of Kayseri governorship and three years of mayoralty. Nazmi
Toker is still remembered as “the Governor drawing the city plan with his cane”