Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kamusal alan ve özel alanda kadın-erkek ilişkilerinin şekillenmesindeki en önemli unsurdur. Özel alanda daha güçlü olan eşitsiz toplumsal cinsiyet ilişkileri, özel alan ile kamusal alan arasındaki geçirgen ilişkiler yoluyla kamusal alanda da eşitsiz ilişkilerin yeniden üretilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle kadınların kamusal alanın bilgisine erişimi ve dolayısıyla yerel iktidara katılım düzeyleri sınırlanmaktadır. Özellikle eril hegemonyanın güçlü olduğu geleneksel muhafazakâr kentlerde, kadınların yerel iktidara katılımı üzerindeki bu sınırlayıcı etki daha açık bir biçimde gözlenmektedir. Günümüzde kadınların kamusal alanda yer alma ve yönetime katılma mücadeleleri demokratikleşme sürecindeki yerel yönetimler için çözülmesi gereken önemli bir konudur. Malatya ekonomik nüfus büyüklüğü açısından orta ölçekli bir kent olsa da eril hegemonyanın güçlü ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin derin olduğu, geleneksel bir toplumsal yapıya sahiptir. Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, yerel yönetimlerin kadrolarının oluşumuna ve işleyişine olduğu gibi katılım süreçlerine de yansımaktadır. Bu tezde Paşaköşkü, Kaynarca ve Zafer Mahallelerinde yaşayan kadınlar örneğinde Malatya'da kadınların kamusal alanın bilgisine erişim düzeyleri ile yerel iktidara katılım düzeyleri arasındaki ilişki, Arnstein'in (1969) Katılım Merdiveni sınıflandırmasına göre analiz edilmeye çalışılmıştır.
In public space and private space, gender inequality is a major factor in the shaping of male and female relationships. Unequal gender relations are specifically visible and powerful in private space; and have permeable ties in between public space and private space. However, this fact leads to reproduction of unequal gender relations in public space; and also limits access to knowledge of public space and level of participation to local power of women. There are restrictive effects in participation of women to local power in the conservative cities -which are especially under the influence of masculine hegemony-. In today's democratization process, one of the most important and insolvable issues for local goverments is providing participation of women in public space and goverment. Malatya is a mid sized city in terms of economics and population; and already has a traditional social structure based on depth and strength of masculine hegemony and gender inequality. Gender inequality has been reflected in formation and functioning of the positions of local governments and in the accession process. In this thesis, relationship between two significant subject has been analyzed according to Arnstein's (1969) classification titled Ladder of Participation in the example of women living in Paşaköşkü, Kaynarca and Zafer district: Access levels of women to knowledge of public space and participation in local government units in Malatya.
