DSpace@İnönü

Pakistan devletinin kuruluşu ile ilgili tartışmalar

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Kıranşan, Çiğdem
dc.date.accessioned 2018-06-26T07:12:35Z
dc.date.available 2018-06-26T07:12:35Z
dc.date.issued 2016
dc.identifier.citation Kıranşan, Ç. (2016). Pakistan devletinin kuruluşu ile ilgili tartışmalar. İnönü Üniversitesi. Malatya. tr_TR
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11616/8771
dc.description.abstract XX. yüzyılın en önemli hadiselerinden birisi hiç şüphesiz Hind yarımadasında ortaya çıkan siyasi, iktisadi ve içtimai gelişmelerdir. Bunların da başında 15 Ağustos 1947'de bölgenin Pakistan ve Hindistan Cumhuriyetleri olarak ikiye bölünmesi gelir. Yüzyıllardır birlikte yaşamış olup esasta aynı soydan insanların ağırlıklı olarak din temelli bir ayrışmaya tabii tutulmasının yarattığı meselelerin büyüklüğü ortadadır. Dolayısıyla pek çok topluluğun XVIII. yüzyılın son çeyreğinden beri milli devletler haline evirilmiş olması ve bu sürecin halen devam ettiği gerçeği dikkate alındığında hâlihazırda Hind yarımadasında görünen ve öngörülebilir potansiyel bir çatışma ortamına işaret eden mevcut durumun en azından Pakistan'ın kuruluşuyla ilgili tartışmalar ekseninde ele alıp incelenmesinin gerekliliği tartışılamaz. Ortaya konulan çalışmada bahse konu ayrışmanın esas muharrik gücünü teşkil eden din ayrımının, yani ahalinin ikinci planda görülebilecek daha pek çok unsura rağmen Müslim, gayrimüslim şeklinde iki ana gövde etrafında teşekkülü ve böyle bir gelişmede Türklerin rolü ile keza onların Hind ahaliyi yeni şekliyle yüzyıllarca sulh ve sükûn içerisinde idare edişi oldukça özetlenmiş bir biçimde, ama ana hatlarıyla giriş kısmında gösterilmeye çalışıldı. Bu bağlamda 1857'de baş gösteren kalkışma ile birlikte Sömürgeci İngiltere'nin fiilen idareyi ele alışı ve buna dair uygulamalar ile sebep olduğu gelişmeler yine girişte kısaca söz konusu edildi. Müslim ve gayrimüslim ahali arasında istiklal fikrinin doğuşu, gelişmesi yanında gayrımüslim ahalinin geliştirdiği çeşitli fikir hareketleri, bunların siyasallaşması ve 1885 de kurulan Hindistan Milli Kongresi/All India Congress etrafında birleşilmesi yani "Hindu milliyetçiliği"nin şekillenmeye başlaması ile benzer şekilde İslam ahalinin 'dini ihya' adıyla gerçekleştirdiği faaliyetler sonucunda ümmetin birliğinden hareketle siyasi alanda da bütünleşmeye yönelmesi ve neticede 1906'dan itibaren Hindistan Müslümanları Birliği/All India Muslim League etrafında birleşmesi birinci bölümün konusunu teşkil edecektir. O arada sürüp giden tartışmalar ve Müslim, gayrımüslim ahaliyi siyasi bir misyon etrafında birleştirip bütünleştirmeye bir başka deyişle bir "birleşik Hind milliyetçiliği" hareketini yaratmaya dönük görüşler de bu bölümde verilecektir. Müslim ve gayrimüslim ahali arasında birlikte hareket etme çabalarının hayata geçirilmesi, bunun için öngörülen kurumsallaşmanın sağlanması için gösterilen çabalara karşılık İngiliz yönetiminin ahali arasındaki bölünmüşlüğü derinleştirme siyaseti ve bu politikanın doğurduğu husumetle ortaya çıkan gelişmeler ikinci bölümde ele alınacaktır. O Arada gelişen Hilafet, İngilizlerle işbirliği etmeme (No-Co-operation) hareketleri, Bengal'in bölünmesi meselesiyle farklı ahali kesimleri arasında yeniden belirginleşen ayrılık düşüncesi, Morley-Minto Reformları, Rowlat Kanunu, Simon Komisyonu ve Yuvarlak Masa Konferansları, 1935 Anayasası, 1937 seçimlerinin yarattığı hareketli siyasi ortam içerisinde baş gösteren çatışmalar ele alınıp değerlendirilmeye çalışılmıştır. Böylelikle Hind İstiklal hareketinin belli başlı önderlerini oluşturan Mahadma Gandhi, Muhammed Ali Jinnah, Muhammed İkbal, Javaharlal Nehru, Mevlana Azad gibi kişilerin gerçekleştirdiği faaliyetler, diğer bir deyişle bu önderlerin farklı toplum kesimleri üzerindeki etkileri de ortaya konulmuştur. 1940-1947 yılları arası bütün Dünya'da önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreci ifade eder. Nitekim bu süreçte İngilizlerin konumu, 1940'da Pakistan adıyla yeni bir siyasi teşekkül ve alanın yaratılması kararı, Simla Konferansı, 1945 seçimlerinin yarımadada ayrışmayı daha da belirginleştirecek şekilde düzenlenmesi Hind yarımadasının 14 Ağustos 1947'de Pakistan İslâm ve Hindistan cumhuriyetleri şeklinde iki ayrı siyasi teşekkülün kontrolünde bulunacak şekilde taksimi üçüncü bölümde işlenmiştir. Bu bağlamda yüzyıllardır birlikte yaşamış olan Müslim, gayrimüslim Hind ahalisinin o zamana kadar sürdürdüğü muhteşem birlikteliğin çok fazla dikkate alınmadığı, buna karşılık emperyalist niyetlerin ileride gerçekleştirilmek üzere çok başarılı bir şekilde gizlendiği gerçeği açıkça gösterilmiştir. Ortaya çıkan iki siyasi teşekkülün münasebetlerinin normal şekilde gelişmesi beklenirken kısa sürede böyle olamayacağı ortaya çıktı. Özellikle sınır meseleleri kabinelerin teşekkülü sözde özerk yapıya sahip olan mahalli idarecilerin halihazırdaki konumları ve gelecekleri, mübadele meseleleri ve buna bağlı olarak bütün çıplaklığıyla ortaya çıkan açlık, yokluk vb. daha pek çok husus araştırmada yeni bir bölümün teşekkülünü mecburi kılmıştır. Dolayısıyla taksim sonrası ortaya çıkan siyasi, iktisadi ve sosyo-kültürel problemler bu araştırmada dördüncü bölümün konularını teşkil edecektir. Pakistan-Hindistan ayrışması aynı dinden insanlara kendi içlerinde hem dinen hem de aynı dine mensup olmakla birlikte şu ya da bu şekilde farklı kültür çevrelerinden gelmenin yarattığı çeşitliliğin giderilip büyük oranda bütünleşebilecekleri, tamamen müstakil yeni bir alan yaratamadığı gibi sebep olduğu mülkiyet, göç, iskân, azınlıklar ve kültürel çeşitlilikten kaynaklanan meseleler gibi hususları da halledememiştir. Buna karşılık bölge çok önemli bir çatışma alanı haline dönüşmüş ve halen öngörülebilir potansiyel bir istikrarsızlık sahası olma vasfını sürdürmektedir. tr_TR
dc.description.abstract There is no doubt, some of the most significant incidents of the 20th century are political, economic and social incidents happened in the Hindu peninsula. At the beginning of these, there is the division of the region into Pakistan and Republic of India in August 15, 1947. The problems occurred due to this division are big as these people were living together for centuries and they are actually from the same race but the division is the religion-based. Therefore, many communities have evolved into nation states since the last quarter of the 18th century. Knowing that this process still continues, it is seen that there is a situation already visible in the Hindu peninsula which indicates a potential and foreseeable conflict. Yet, this situation should be examined at least in the light of the discussions regarding to the establishment of Pakistan. The main drive of this religion-based division (which there were many other reasons but the public in the first scene had this division as Muslim and non-Muslim division), the role of Turks as they managed Hindu publics for many years in calm and peace are presented in this study as an abstract but mainly in the introduction part. In this context, together with the conflicts taking place in 1857, the developments that the Colonial Britain actually caused by the handling of the administration and its applications were briefly mentioned at the beginning. The birth of the independence idea between the Muslims and the non-Muslims, the development of this idea, as well as the non-Muslim people had developed a variety of movements. These movements began to become politicized and united around the All India Congress established in 1885, therefore, "Hindu nationalism" started to get shaped. Similarly, as a result of the activities performed by Islamic public in the name of 'religious recovering', the unity of the ummah tended to unite in the political arena and eventually it was united around the All India Muslim League from 1906. These all will be the subjects of the first part in this study. Meanwhile, the ongoing debates and Muslims started to unify and integrate the non-Muslim people around a political mission. In other words, it began to create a "united Hindu nationalism" movement. Opinions on these issues are presented in this section, as well. As for the second part, it will present the following: the efforst to act together between Muslims and non-Muslims, the Britsih politics of deepening the division between the people despite the fact of all the efforts to provide an institutionalization for above mention efforts, and, all the developments arising with this animosity of this policy. The Caliphate occurred in the meanwhile, No-Co-operation movements against the British, the seperation of Bengal idea from different people, Morley-Minto Reforms, Rowlat Law, Simon Commission and Round Table Conferences, the 1935 Constitution, the conflict which started in the dynamical political environment occurred in 1937 elections are all attempted to be evaluated in this study. Therfore, the activities conducted by some pioneer leaders of the Hindu Indepementence movement such as Mahadma Gandhi, Muhammed Ali Jinnah, Ikbal Jayaharlal Nehru, Mevlana Azad and the effects of these activities on the other parts of the soceity are revealed. The years between 1940 and 1947 mean an important time period in the World when lots of important incidents happened. The position of the British in the process, the decision to create a new political organization and field in the name of Pakistan in 1940, Simla Conference, the arrangement of the 945 elections to make the separation even more visible in the peninsula are given in the third part as Hindu peninsula got separated into Pakistan Islam Republic and Republic of India. In this context, it is clearly presented the imperialist intentions tried to hide the truth which is the people of India as Muslims or non-Muslims have been living together in peace in years. As the emergence of the two emerging political entities was expected to develop normally, it soon turned out that this would unlikely happen. There is a need occurred for a new part in the study due to the establishment of border issues cabins, the current status and the future of local administrators with the so-called autonomous structure, hunger, poverty etc. to be examined. Therefore, the political, economic and socio-cultural problems emerging after the partition will be the subject of the fourth chapter in this study. The division of Pakistan – India, although the subject was the people belonging to the same religion, could not realize many aspects such as cultural diversification problems, minorities, migration, settlement, property as these people came from different cultures and this diversity could not be overcome in response to the unification. On the other hand, the region happened to be a big conflict zone and it still is considered as a potential instability zone. tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tr_TR
dc.rights info:eu-repo/semantics/embargoedAccess tr_TR
dc.subject Tarih tr_TR
dc.subject History tr_TR
dc.title Pakistan devletinin kuruluşu ile ilgili tartışmalar tr_TR
dc.title.alternative Discussions about the establishment of the state of Pakistan tr_TR
dc.type masterThesis tr_TR
dc.contributor.department İnönü Üniversitesi tr_TR
dc.identifier.startpage 1 tr_TR
dc.identifier.endpage 204 tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster