DSpace@İnönü

Ali Haydar Efendi’nin Altın, Gümüş Gibi Madenlerle Sâbit Olan Borçların Evrâk-I Nakdiyye İle Ödenemeyeceğine İlişkin Hukukî Görüşleri

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Karakoç, İrem
dc.date.accessioned 2020-07-17T16:09:14Z
dc.date.available 2020-07-17T16:09:14Z
dc.date.issued 2020
dc.identifier.citation İrem K. (2020). Ali Haydar Efendi’nin Altın, Gümüş Gibi Madenlerle Sâbit Olan Borçların Evrâk-I Nakdiyye İle Ödenemeyeceğine İlişkin Hukukî Görüşleri, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İnönü Üniversitesi, Malatya tr_TR
dc.identifier.uri http://abakus.inonu.edu.tr/xmlui/handle/123456789/17040
dc.description Abstract The subject of our study, Ali Haydar Efendi’s views in the article that entitled “About With Certainty The Debtor-Creditor Relationship on Gold Currency Must be Paid With Gold Payment (Gold Standard)”. In 1331 and 1332, the author dealt with the consequences of the adoption of compulsory payment instruments in the Ottoman financial system in the payment of debts. The execution of debt contracts concluded on gold before the Law had to be made with paper-money after the law arrangements. One of the aforementioned laws, 31 October 1915 dated “The Law of Money-equivalent Documents” and the other, 8 April 1916 dated “Law on Unity of Metalic Moneys”. However, in contracts, if the subject of the debt is metals of its own value, such as gold or silver, it is also important to pay the same for creditor. The debtor prefers paper money in paying his debt. Ali Haydar Efendi proposed a solution to the confusion arising from the debts which were established before the Law but which will be paid after it. The problem is basically whether the debt to be fulfilled in debt contracts before the entry into force of the regulations is to be paid in gold or in paper. tr_TR
dc.description.abstract Özet Çalışmamızın konusu, Osmanlı hukukçusu ve Adliye Nâzırı Ali Haydar Efendi’nin “Risâletü fî Kazâi’d-Düyûn ve İktizâühû” adlı eserinin “Deynin Sûret-i İdaresi ve İcârenin Ehad-i Âkideynin Vefatı Hâlinde Adem-i İnfisâhı Hakkındaki Ahkâm” başlıklı makalesinin Birinci Risâle’si olan “Maʽdenî Altınla Sâbit Olan Düyûnun Maʽdenî Altın İ’tâsıyla Te’diyesi Lâzım Geleceğine Dâirdir” başlıklı kısmında yer verdiği görüşleridir. Yazar, 1331 ve 1332’de çıkarılan kanunlarla, borçların ödenmesinde evrâk-ı nakdiyyenin Osmanlı mâlî sisteminde zorunlu ödeme aracı kabul edilmesinin sonuçlarını ele almıştır. Kanun’dan önce altın üzerinden akdedilen borç sözleşmelerinin ifası, düzenlemelerden sonra kâğıt parayla yapılmak zorundaydı. Kanunlardan biri, 31 Ekim 1915 (18 Teşrînievvel 1331) tarihli “Evrâk-ı Nakdiyye Kanunu”; diğeri, 8 Nisan 1916 (26 Mart 1332/5 Cemâziyelâhir 1334) tarihli “Tevhîd-i Meskûkât Kanunu”dur. Ancak borç sözleşmelerinde borcun konusu altın veya gümüş gibi kendi değeri olan madenlerse, alacaklı için bunun aynen ödenmesi önemlidir. Borçlu ise, kâğıt parayla ifayı tercih eder. “Evrâk-ı Nakdiyye Kanunu”ndan önce kurulan fakat Kanun’dan sonra ödenecek olan borçlarda Ali Haydar Efendi, ortaya çıkan karışıklığa çözüm önermiştir. Sorun temelde, 1331 ve 1332 tarihli düzenlemelerin yürürlüğe girmesinden önce yapılan borç sözleşmelerinde ifası gereken borcun altın mı, yoksa evrâk-ı nakdiyye olarak mı ödeneceğidir. Risâlenin giriş kısmında 1331 (1915-1916) ve 1335 (1919) olmak üzere iki tarih vardır. tr_TR
dc.language.iso tr tr_TR
dc.publisher İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi tr_TR
dc.subject Evrâk-ı Nakdiyye Kanunu tr_TR
dc.subject Tevhîd-i Meskûkât Kanunu tr_TR
dc.subject Madeni Altınla Sâbit Olan Borç tr_TR
dc.subject Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye tr_TR
dc.title Ali Haydar Efendi’nin Altın, Gümüş Gibi Madenlerle Sâbit Olan Borçların Evrâk-I Nakdiyye İle Ödenemeyeceğine İlişkin Hukukî Görüşleri tr_TR
dc.title.alternative The Legal Assessment Of Alı Haydar Efendı’s On Debts Constanted To Gold And Sılver Mınes Cannot Be Payable Wıth The Paper Money tr_TR
dc.type Article tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster