Karauz, Agah Kürşat2021-11-112021-11-112018KARAUZ A. K (2018). KİŞİLİK HAKKI BAĞLAMINDA CESEDİN DEFNEDİLECEĞİ YERE KİM KARAR VERİR?. İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 9(1), 349 - 370. Doi: 10.21492/inuhfd.394289https://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpnNU16a3dNQT09/kisilik-hakki-baglaminda-cesedin-defnedilecegi-yere-kim-karar-verir-https://hdl.handle.net/11616/43128Öz:Ölmüş bir kimsenin defnedileceği yer hususunda kişinin ölümünden sonra zaman zaman yakınlarının ihtilafa düştükleri bilinmektedir. Bu sebeple, kişinin defnedileceği yere karar verme yetkisinin tespit etmeden önce bu meselenin bir kişilik hakkı meselesi olduğu belirtmek gerekir. Kişinin hayatta iken ölümünden sonra cesedi üzerinde tasarruflarda bulunma hakkı vardır. Bu konuda karar verme yetkisi öncelikle ölen kişinindir. Her ne kadar ölüm ile birlikte kişilik sona ermiş olsa da, kişinin yaşarken defnedileceği yere ilişkin talepleri ve istekleri dikkate alınmalıdır. Bu sebeple, kişilik haklarının ölüm sonrasında korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu ilke, kişinin açık veya örtülü talep ve isteklerini yerine getirmeyenlere karşı yakınlarına dava hakkı da tanımaktadır. Kişinin defnedileceği yere ilişkin açık veya varsayılan iradesi tespit edilemezse, bu durumda yakınlarının iradesine başvurulur. Ancak bu yakınlar arasında ihtilaf olduğunda kime öncelik tanınacağı tespit edilmelidir. Kişilik hakkı kapsamındaki tanınan bu yetkinin ölen kişinin yaşantısına uygun bir şekilde kullanılması gerekir. Buna göre, kişi hayatta iken aralarındaki ilişki ve duygu yoğunluğu dikkate alınmalıdır. Şüphesiz ki; kişinin eşi ve kan hısımları bu anlamda ilk akla gelenlerdir. Ancak bu yetkiyi aile hukuku anlamında aile kavramı sınırlandırmak doğru olmaz. Bu sebeple, kişinin ölümü anında aileden veya aileden olmayan taraflar ile kişi arasındaki ilişkinin dikkate alınması gerekir.Öz:Ölmüş bir kimsenin defnedileceği yer hususunda kişinin ölümünden sonra zaman zaman yakınlarının ihtilafa düştükleri bilinmektedir. Bu sebeple, kişinin defnedileceği yere karar verme yetkisinin tespit etmeden önce bu meselenin bir kişilik hakkı meselesi olduğu belirtmek gerekir. Kişinin hayatta iken ölümünden sonra cesedi üzerinde tasarruflarda bulunma hakkı vardır. Bu konuda karar verme yetkisi öncelikle ölen kişinindir. Her ne kadar ölüm ile birlikte kişilik sona ermiş olsa da, kişinin yaşarken defnedileceği yere ilişkin talepleri ve istekleri dikkate alınmalıdır. Bu sebeple, kişilik haklarının ölüm sonrasında korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu ilke, kişinin açık veya örtülü talep ve isteklerini yerine getirmeyenlere karşı yakınlarına dava hakkı da tanımaktadır. Kişinin defnedileceği yere ilişkin açık veya varsayılan iradesi tespit edilemezse, bu durumda yakınlarının iradesine başvurulur. Ancak bu yakınlar arasında ihtilaf olduğunda kime öncelik tanınacağı tespit edilmelidir. Kişilik hakkı kapsamındaki tanınan bu yetkinin ölen kişinin yaşantısına uygun bir şekilde kullanılması gerekir. Buna göre, kişi hayatta iken aralarındaki ilişki ve duygu yoğunluğu dikkate alınmalıdır. Şüphesiz ki; kişinin eşi ve kan hısımları bu anlamda ilk akla gelenlerdir. Ancak bu yetkiyi aile hukuku anlamında aile kavramı sınırlandırmak doğru olmaz. Bu sebeple, kişinin ölümü anında aileden veya aileden olmayan taraflar ile kişi arasındaki ilişkinin dikkate alınması gerekir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessKİŞİLİK HAKKI BAĞLAMINDA CESEDİN DEFNEDİLECEĞİ YERE KİM KARAR VERİR?WHO DECIDES WHERE THE CORPSE WILL BE BURIED IN THE CONTEXT OF PERSONAL RIGHT?Article