Maraz, Hüseyin2020-08-102020-08-1020172651-39782636-8110https://hdl.handle.net/11616/17446https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/261693Yıl: 2017Cilt: 16Sayı: 32ISSN: 2651-3978 / 2636-8110Sayfa Aralığı: 693 - 716Metin Dili:TürkçeÖz: Dua, Allah ile insan arasındaki iletişim araçlarından biridir. Zira bu iletişim Allah'tan insana doğru olursa vahiy, insandan Allah'a doğru olursa duadır. Allah, insandan dua etmesini istemekte, insan da bu isteğe fıtrî bir yönelişle karşılık vermektedir. Mu'tezile'ye göre dua, bir talep ve çağrıdır. İnsanın Allah'a olan çağrısı, hayır ve maslahat içerikli olmalıdır. Bu bakımdan onlar, hem insanî yönüyle hem de konusu açısından duanın bir takım şartları olduğunu ileri sürmüşlerdir. Şartları gerçekleşmiş bir duanın kabulü ise onlara göre vâciptir. Fakat duanın kabul olmasının önemli şartlarından biri, insanın hak etmesidir. Zira dua veya beddua ancak hak eden için bir anlam ve gerçeklik ifade etmektedir. Bununla birlikte Allah, kendisine kulluk ve tâzimle yöneltilen her iyi ve salah (değerli) talebe icabet edeceğini bildirmiştir. İcabet, aynı zamanda mükâfat demektir. Bu açıdan Mu'tezile, duayı teklifle ilişkilendirerek mükâfat ve ceza şeklinde istihkakın bir parçası kabul etmektedir. Bu boyutlarıyla makalemiz, Mu'tezile ekolü özelinde duanın anlam ve mahiyetine yönelik tasviri bir araştırmadır.trAttribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United Statesinfo:eu-repo/semantics/openAccessDin BilimiMu'tezile'nin Dua AnlayışıUnderstanding of Prayer in Mu'tazilaArticle1632693716261693