Akbulut, ÖmerAskan, Hakan2024-08-042024-08-0420222528-9519https://doi.org/10.47107/inifedergi.1150450https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1153097https://hdl.handle.net/11616/89241Yeni Alman Sineması'nın önde gelen yönetmenlerinden Rainer Werner Fassbinder'in filmleri film araştırmacıları tarafından şu bağlamlarda incelenmiştir; aşk ve iktidar ilişkileri bağlamında kadın temsili, göç bağlamında fiziksel ve kültürel şiddet (yabancı düşmanlığı, ırkçılık dahil) biçimleri ve biçem bağlamında melodramatik ögeler. Bu çalışma şimdiye kadar yapılan çalışmalardan farklı olarak Fassbinder’in İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki Alman toplumunun mozaiğini yansıtan 1973 tarihli Angst essen Seele auf (Ali: Fear Eats Soul/Korku Ruhu Kemirir) filmi üzerinden ötekiliğin hangi kategorilerde ve nasıl kurulduğunu madun olma hâli üzerinden ortaya koyarak literatüre katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Çalışmanın teorik arka planı, postkolonyal teoride kullanılan madun ve madunluk kavramlarının ele alındığı Gayatri C. Spivak’ın Can Subaltern Speak? adlı makalesine dayanmaktadır. Filmin analizinde, madun ve madun temsillerinin temelleri, toplumsal direnişin biçimleri ve temelleri, kolektif direnişin varlığı ve direnişin iktidar ilişkilerini nasıl etkilediği betimleyici film analizi kullanılarak ortaya konulmuştur. Araştırma sonucunda madunluğun yaş, etnik köken, ırk ve cinsiyete dayalı olarak kurulduğu; madun olma durumunun sabit olmadığı ve kişinin hem bulunduğu yere hem de mekândaki konumuna göre bir hiyerarşiye tabi olduğu tespit edilmiştir. Topluma karşı direnişin temsili açısından sessiz direniş ve özne olmaya itiraz pratiği görülmüştür. Madunların topluma karşı direnişi, bar ve ev (madun sığınakları) gibi özel mekânlar olarak adlandırılabilecek ve karakterlerde aidiyet duygusu taşıyan ortamlarda kök salmaktadır. Madunların özel alanlarda gelişen direnişinin kolektif dayanışmaya dönüşerek kamusal alana taşındığı söylenebilir. Toplumsal tahakküm ve tahakküme direnmeyi gerektiren koşullar ortadan kalkıp toplumun görece onayı alındığında, madunlar arası güç ilişkilerinin ortaya çıktığı ve toplum tarafından ötekileştirilmeye karşı başlatılan madunların dayanışmasının zayıfladığı belirlenmiştir. Madun dayanışmasının zayıflaması ve kolektif direnişin sona ermesiyle yeniden cinsiyet körlüğüne maruz kalan kadının erkeğe göre toplumda ikincil bir konumu paylaştığı sonucuna varılmıştır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessÖTEKİLİĞİN HİYERARŞİK HÂLLERİ: KORKU RUHU KEMİRİR FİLMİNDE MADUNLARIN DİRENİŞİArticle7222023410.47107/inifedergi.11504501153097