Özkan, Onur2024-08-042024-08-0420221307-99052602-2133https://doi.org/10.31198/idealkent.1074493https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1177882https://hdl.handle.net/11616/89125Ulusal ve uluslararası alanda adaletsizlik, eşitsizliklerin artması, yoksulluk, açlık ve kötü sağlık koşulları; ekosistemin karşı karşıya kaldığı yıkımla giderek derinleşmektedir. Böyle bir durumda, temel insan haklarının yerine getirilmesi mümkün görünmemektedir. Ekonomik temelli ve doğayı tahrip eden uygulamalar, küresel anlamda toplumsal ve çevresel bir güvenlik tehdidi oluşturmasından kaynaklı, toplumun bir parçası olduğu kadar doğanın da parçası olan insanların haklarını da tehdit etmektedir. İnsan hakları ve çevrenin bütünleşik olarak ele alınması için Birleşmiş Milletler İnsan Hakları ve Çevre raportörü John H. Knox tarafından, İnsan Hakları ve Çevre konulu raporlar hazırlanmıştır. Bu raporların konusu temelde insanın, doğanın bir parçası olmasından dolayı güvenli, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevreye erişim hakkının, temel insan haklarının ön koşulu olduğudur. Nihai olarak, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, 8 Ekim 2021 tarihinde güvenli, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre hakkını bir insan hakkı olarak tanımıştır. Bu çalışma ile güvenli, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevre hakkının tarihsel olarak nasıl ortaya çıktığı ele alınırken, John H. Knox tarafından tanımlanan on altı ayrı “insan hakları ve çevre çerçeve ilkesi” üzerinden Türkiye’de çevre hakkının uygulamadaki durumunun çeşitli örnekler üzerinden incelenmesi hedeflenmiştir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessHak Temelli Sürdürülebilir Gelişme Politikaları: Bir İnsan Hakkı Olarak Güvenli, Temiz, Sağlıklı ve Sürdürülebilir Çevre HakkıArticle133519722010.31198/idealkent.10744931177882