Ulutaş, HakkıSoysal, ÖmerKuzucu, Akın2024-08-042024-08-0420051300-1744https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/58726https://hdl.handle.net/11616/89334Spontan pnömotorakslı olgularda uzamış hava kaçağı ve nüks en sık cerrahi endikasyonları oluşturur. Ancak cerrahinin zamanlaması hala tartışmalı bir konu olarak kalmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Göğüs Cerrahisi Kliniğinde Ocak 1999 - Aralık 2004 yılları arasında spontan pnömotoraks nedeniyle tedavi gören 90 olgu değerlendirildi. Olguların dosyaları; yaş, cinsiyet, etiyoloji, cerrahi endikasyonlar, uygulanan cerrahi prosedür ve postoperatif komplikasyonlar açısından incelendi. Hastalar primer spontan pnömotoraks ve sekonder spontan pnömotoraks grupları olmak üzere iki grupta değerlendirildi ve gruplar birbirleri ile karşılaştırıldı. İlk epizodda hastaların 17'si opere edildi. Kalan 73 hastanın 24'ünde rekurrens görüldü. Rekurrens gelişen hastaların 15'i ikinci veya üçüncü epizodlarında opere edildi. Toplam otuziki olgu operasyona gitti. Postoperatif 6 (%18.7) olguda komplikasyon gelişti. Bu olgulardan biri ampiyem ve kardio-respiratuvar yetmezlik nedeniyle kaybedildi. Opere olan olgularda nüks görülmedi. İlk epizodda uzamış hava kaçağı veya diğer nedenler ile opere edilen hastalar dışındaki 73 hastanın %65.8'inde rekurrens görülmedi. İkinci epizod gelişme insidansı %34.2, üçüncü epizod gelişme insidansı %61.1 olarak hesaplandı. Sonuç: Spontan pnömotoraksta primer tedavi yaklaşımı tüp torakostomidir. İkinci epizod ile gelen ve non- cerrahi tedavi uygulanan hastalarda yeni bir nüks olasılığı %50'den fazladır. Dolayısıyla ikinci epizodda cerrahi tedavi daha ön planda tutulabilir. Cerrahi yaklaşım, spontan pnömotoraksta düşük morbidite ve mortalite oranı ile etkin ve güvenilir tedavi yöntemidir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessSpontan pnömotoraksta rekurrens ve cerrahi tedavide zamanlamaArticle12316917258726