Kaya, AlimSiyez, Diğdem M.2020-08-082020-08-082008KAYA A,SİYEZ D. M (2008). Sociometrik Status and Life Satisfaction Among Turkish Elemantary School Students. Eurasian Journal of Educational Research, 0(32), 69 - 82.1302-597X2528-8911https://hdl.handle.net/11616/17381https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/78539Öz: Problem Durumu: Bireylerin, psiko-sosyal açıdan sağlıklı bir şekilde gelişebilmeleri ve yaşadıkları çevreye uyum sağlayabilmeleri için çevresindeki bireyler ile olan olumlu sosyal etkileşim ve ilişkileri oldukça önemli unsurlardır. Yaşın artması ile birlikte sosyal ilişkilerin rolü de giderek artmaktadır. Çocukların okula başlamasıyla birlikte özellikle arkadaşlık ilişkileri ön plana çıkmaktadır. Çocuk ya da ergenin arkadaş grupları içerisindeki pozisyonunu gösteren ölçütlerden birisi sosyometrik statüsüdür. Sosyometrik statülerine göre çocuklar; popüler, reddedilen, ihmal edilen, ihtilaflı ve ortalama statü olmak üzere 5 grupta toplanmaktadır. Okul çağında akran ilişkileri ve bu ilişkilerde akranlar tarafından kabul edilme önemli bir belirleyici olmakta ve bireyin yaşam doyumunu etkileyebilmektedir. Yaşam doyumu, Diener tarafından tanımlanan iyilik hali kavramının üç unsurundan birisidir ve bireyin yaşam kalitesini bilişsel olarak değerlendirmesi olarak tanımlanmaktadır. Çocuk ve ergenlerde yaşam doyumunu değerlendiren çalışmalar görece az olmasına rağmen yapılan çalışmalar yaşam doyumu ile fiziksel sağlık, benlik algısı, depresyon ve sosyal ilişkilerin niteliği arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde çeşitli araştırmalar da sosyometrik statü ile depresyon, benlik algısı, sosyal beceriler arasında ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. İlgili yazın incelendiğinde, sosyometrik statü ile ilişkili pek çok kavramın yaşam doyumu ile de ilişkili olduğu görülmektedir. Ancak sosyometrik statü ile yaşam doyumu arasındaki ilişkiyi inceleyen herhangi bir araştırma bulgusuna rastlanmamıştır. Araştırmanın Amacı: Bu çalışmada, farklı sosyometrik statülerdeki ilköğretim öğrencilerinin yaşam doyumu düzeyleri arasında anlamlı düzeyde fark olup olmadığı incelenmiştir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini, Malatya il merkezindeki 2 farklı ilköğretim okuluna devam eden toplam 421 öğrenci (191 erkek, 230 kız) oluşturmaktadır. Örneklem gurubunu oluşturan öğrencilerin %22’si dördüncü sınıfa, %19.2’si beşinci sınıfa, %20’si altıncı sınıfa, %21.6’sı yedinci sınıfa ve %17.3’ü sekizinci sınıfa devam etmektedir. Seksen bir öğrenci sosyometrik olarak sınıflandırılamadığı için bunlara ait veriler analiz dışı bırakılmıştır. Öğrencilerin yaşam doyumlarının değerlendirilmesinde Çok Boyutlu Öğrenci Yaşam Doyum Ölçeği-Kısa Formu (ÇBÖYDÖ-K) kullanılmıştır. 6 maddeden oluşan ölçek öğrencilerin hem yaşamın geneline ilişkin hem de aile, arkadaş, okul, benlik ve yaşanılan çevre olmak üzere beş boyutta algılanan yaşam doyum düzeylerini değerlendirmektedir. Alt boyutlardan elde edilen puanların toplanması sonucunda yaşam doyum düzeyi bulunmaktadır. Sosyometrik verilerin toplanması ve sosyometrik sınıflamanın yapılmasında klasik sosyometrik sınıflama yöntemi kullanılmıştır. Buna göre öğrencilere bir yönerge verilerek sınıflarında en çok sevdikleri ve sevmedikleri üç arkadaşlarının isimlerini yazmaları istemiştir. Ardından her bir öğrencinin sevilme ve sevilmeme frekansları sayılmış, bu frekanslar her bir öğrencinin sevilme ve sevilmeme ham puanları olarak kabul edilmiştir. Bu ham puanlar, her sınıf düzeyinde standart z puanlarına dönüştürülmüş böylece her bir öğrencinin bir standart sevilme (Liking Puani-L) bir de sevilmeme (Disliking Puani -D) puanı elde edilmiştir. Daha sonra sosyometrik statünün kavramsallaştırılmasındaki iki temel boyut olan Sosyal Tercih Edilme (Social Preference- SP) ve Sosyal Etki (Social Impact-Sl) puanları hesaplanmıştır. Sosyal tercih edilme puanı SP=L-D, sosyal etki puanı SI=L+D formülleriyle hesaplanmıştır. Böylece her bir öğrencinin hangi sosyometrik statüde yer alacağına karar vermede kullanılacak olan dört temel kriter her bir öğrenci için hesaplanmıştır. Bu kriterler: standart sevilme puanı L. standart sevilmeme puanı D. sosyal tercih edilme puanı SP ve sosyal etki puanı SI’dır. Bunlara göre; bir öğrencinin hesaplanan bu puanlarından SP> 1.0 L>O. D<O ise popüler. SP<-I.O L<O.D>O ise reddedilen, 51<-1.0. L<O. 0<0 ise ihmal edilen Si> 1.0. L>O, D>O ihtilaflı-tartışmalı. SP puanı -O.5 ile +0.5 ve SI puanı -0.5 ile +0.5 arasında ise ortalama sosyometrik statü grubuna alınmıştır. Bu sınıflamada hiçbir gruba girmeyen öğrenciler de "Diğerleri" olarak sınıflanmıştır. Bulgular: Sosyometrik sınıflama sonucunda araştırmaya katılan 340 öğrenciden 89’u popüler, 81’i reddedilen, 89’u ihmal edilen, 32’si ihtilaflı ve 40’u da ortalama sosyometrik statüde yer almıştır. Ardından, popüler, reddedilen, ihmal edilen, ihtilaflı ve ortalama sosyometrik statüdek öğrencilerin ÇBÖYDÖ-K’dan aldıkları puanların ortalamaları hesaplanmış ve gruplar arasındaki farkın anlamlı olup olmadığı tek yönlü varyans analizi ile test edilmiştir. Elde edilen bulgular, farklı sosyometrik statülerdeki öğrencilerin genel olarak yaşam doyumu düzeyleri arasındaki farkın anlamlı olduğunu göstermektedir. Buna göre; popüler öğrencilerin yaşam doyumları reddedilen ve ihmal edilen öğrencilerden anlamlı düzeyde yüksek olarak bulunmuştur. Araştırmada sosyometrik statülere göre yaşam doyumu alt boyutlarında anlamlı düzeyde farklılık olup olmadığı da incelenmiştir. Buna göre; popüler öğrencilerin aile yaşamından elde ettikleri doyumun ihmal edilen öğrencilerden, arkadaş ilişkilerinden elde ettikleri doyumun ise reddedilen ve ihmal edilen öğrencilerden daha yüksek olduğu görülmüştür. Bunun yanında reddedilen öğrencilerin arkadaş ilişkilerinden elde ettikleri doyumun ihtilaflı öğrencilerden daha düşük olduğu gözlenmiştir. Sonuç ve Öneriler: Sosyal ilişkiler, özellikle akran ilişkileri çocukların sosyal gelişimlerinin yanı sıra psikolojik, duygusal ve bilişsel gelişimleri açısından da oldukça önemlidir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgularda popüler çocukların popüler olmayanlara göre yaşam doyum düzeylerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ayrıca popüler çocukların arkadaşlık ilişkilerinden elde ettikleri doyumunda reddedilen çocuklardan daha yüksek olduğu görülmektedir. Diğer yandan reddedilen statüdedeki çocuklar, yaşamı ilerleyen yılllarında karşılaşılabilecek sorunlar açısından da bir risk grubu olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle okul öncesi dönemden başlayarak okullarda bu çocukların sosyal becelerilerini, iletişim becerilerini ve arkadaşlık becerilerini geliştirecek etkinliklere yer verilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Yapılan çalışmalar, arkadaşlık becerilerini geliştirmeye dönük grup rehberliği programına katılan öğrencilerin akranları tarafından kabul edilme düzeylerini yükseldiği ve sosyometrik statülerinin olumlu yönde değiştiğini ortaya koymaktadır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessSociometrik Status and Life Satisfaction Among Turkish Elemantary School StudentsFarklı Sosyometrik Statülerdeki İlköğretim Öğrencilerinin Yaşam Doyumu Düzeylerinin İncelenmesiArticle32698278539