Güven, Mehmet Emin2024-08-042024-08-0420241302-32841308-0911https://doi.org/10.16953/deusosbil.1399151https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1241524https://hdl.handle.net/11616/88848Modern dönem öncesi insanoğlunun doğayla çift yönlü kurduğu ve uyum içerisinde sürdürdüğü alışveriş ilişkisi, doğa üzerinde bir hâkimiyet kurma düşüncesi meydana getirmemiştir. Aydınlanma dönemi ve sonrasında ise sanayi devriminin etkisiyle birlikte modern dönemde insan, aklını ve çıkarlarını önceleyerek doğayla kurduğu çift yönlü ilişkisini terk etmiştir. Kendisini doğadan ayrı bir yerde konumlandırmaya başlayan insan, doğadan yalnızca kendi çıkarları doğrultusunda yararlanma yoluna gitmiştir. Bu durum zamanla ciddi ekolojik problemlere neden olmuş ve insan, çözüm için parçası olduğu doğayla yeniden çift yönlü kuracağı ilişki zeminini aramaya başlamıştır. Ekolojizm, doğadan ayrıştırılmış insan merkezli yaklaşımlara post-modern bir tepki ve bu yaklaşımların sonucu ortaya çıkan ekolojik sorunların çözümü için arayışın bir yansımasıdır. Bu bağlamda çalışmada, ekolojizm ile ilişki korelasyonunun yüksek olduğu düşünülen; liberalizm ve sosyalizm gibi meta-ideolojilerin ve muhafazakârlık, anarşizm ve feminizm gibi temel ideolojilerin karşılaştırılması üzerinden ekolojizm vizyonunun anlaşılması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda; ekolojizmin ortaya çıkışı, gelişimi ve çevrecilikle ilişkisi irdelenerek açıklanmaktadır. Ekolojizmin; “özgürlük ve eşitlik”, “egemenlik ve siyasal sistem”, “mülkiyet ve üretim ilişkileri” ve “devlet” gibi siyasal alanın temel konularına yaklaşımı ortaya koyularak ve diğer ideolojilerle ilişkisi eleştirel açıdan tartışılmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden literatür incelemesi yöntemine dayalı olarak hazırlanan çalışmada; ekolojizmin insanı doğanın bir parçası olarak konumlandırma ve doğayla eşitlikçi ilişki kurma çabasının diğer ideolojilerden farklı olarak ekolojizmin kurucu niteliği olduğu düşünülmektedir. Ayrıca ekolojizmin ekosentrik aşırılığının, insanı yalnızca sorunların parçası olarak değerlendirmesine, çözümün parçası olabileceğini görmezden gelmesine ve holistik bir anlayıştan uzaklaşarak eko-körlük yaşamasına neden olduğu sonucuna ulaşılmıştır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessEKOLOJİZM VE ELEŞTİRİLERİ: İDEOLOJİLER ÜZERİNDEN BİR MUKAYESEArticle26283386110.16953/deusosbil.13991511241524