Özet:
XX. asır İslâm âlimlerinin öncülerinden kabul edilen Muhammed Ebû
Zehre (1316-1394/1898-1974)1 Kur’an’ın aileye, topluma ve devletlerarası ilişkilere yönelik getirdiği ve de kendinden önceki şeriatlarda bulunmayan, hiçbir
beşerî hukukta yer almayan ayrıcalıklı özellikleri, hukukçu kimliği ön planda
olmak üzere ve kendine has ilmi ve objektif değerlendirmeleriyle bu eserinde
kaleme almaktadır. Eserin orijinal ismi, Şerîatü’l-Kur’an’dır. İç kapağında Şerîatü’l
Kur’an min Delâili İ‘câzihî yazılı olan bu eserde Kur’an’ın mu‘cizeliği, İslâm
hukûku ile beşerî hukuk arasındaki mukayese, evlatlık müessesesi, çok eşlilik,
boşanma, mîras, ferdî hürriyetler, kölelik, kadın hakları, adalet, maslahat, meşveret,
savaş ve kısas gibi hukûkî, ailevî ve beşerî hususlarda var olan ilâhî gaye
ve hikmetler Kur’an açısından değerlendirilmektedir