"Üniversite Öğrencilerinde Dismenore Yaşama Durumu ve Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi"

Abstract

Öz:Amaç: Araştırma üniversite öğrencilerinde dismenore yaşama durumu ve kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma kesitsel tiptedir. Araştırmanın evrenini bir devlet üniversitesinin fakülte ve yüksekokullarında normal öğretimde öğrenim gören 2.426 kız öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini yapılan güç analizine göre belirlenen 772 kız öğrenci oluşturmuştur. Veriler Katılımcı Tanıtım Formu ve Cervantes Kişilik Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma, ki-kare, bağımsız gruplarda t testi, pearson kolelasyon testi ve Cranbach Alfa güvenilirlik testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %85’inin dismenore yaşadığı belirlenmiştir. Araştırmada, 19-25 yaş grubu öğrencilerin 18 ve altı yaş grubu öğrencilerden daha fazla dismenore yaşadıkları saptanmıştır (p<0.05). Ayrıca öğrencilerin duygusal dengeden nörotizme doğru ve tutarsız kişilik özeliğinden tutarlı kişilik özelliğine doğru gidildikçe dismenore yaşama durumunun arttığı saptanmıştır (p <0.05). Sonuç: Araştırmada, öğrencilerin çoğunluğunun dismenore yaşadığı ve duygusal olarak nörotik ve tutarlı kişilerde dismenorenin daha fazla görüldüğü bulunmuştur. Sağlık personelinin bu kadar yaygın görülen bu problemin çözümünde kişilik özelliklerinin de dismenoreyi etkileyen bir faktör olduğunu bilerek kadınları bütüncül olarak ele alması önerilmektedir.

Öz:Aim: This study aimed to evaluate the relationship between dysmenorrhea and personality traits in university students. Methods: The research was cross-sectional. The research sample comprised 2,426 female students. The sample of this study comprised 772 students, determined by power analysis. The Participant Presentation Form and the Cervantes Personality Scale were used for data collection, and arithmetic mean, standard deviation, chi-square, independent samples t test, Pearson’s correlation test, and Cronbach’s alpha reliability analysis were used for evaluating the data. Results: It was determined that 85% of the students experienced dysmenorrhea. It was found that students between the ages of 19 and 25 had more dysmenorrhea than those 18 and under. In addition, it was found that as students moved from emotionally balanced to neuroticism and from inconsistent personality traits to consistent personality traits, dysmenorrhea increased (p = 0.001). Conclusion: The study found that the majority of students experienced dysmenorrhea and dysmenorrhea was more prevalent in emotionally neurotic and coherent individuals. It is recommended that the health staff should approach women in a holistic way by knowing that dysmenorrhea affects personality traits.