Aim: The aim of this study is to investigate the relationship between feeding intolerance, a common problem at neonatal intensive care
units, and gastric pH levels. The gastric fluid pH levels of the preterm and term infants with feeding intolerance has been measured and
compared with those of a control group.
Material and Methods: A total of forty-one preterm and term infants were included in the study (17 females, 24 males). There were 12
newborns (six preterms and six terms) in the study (patient) group and 29 newborns (six preterms and twenty-three terms) in the control
group. The gastric fluid of the infants with feeding intolerance was received by way of a feeding tube and acidity was measured by using a
pH-meter. The gastric pH was measured three times a day in the both groups and thirty minutes prior to feeding in the control group.
Results: There was statistically no significant difference between pH1, pH2 and pH3 levels of the two groups (p<0.05). There were
significant differences, however, between pH2 levels of the preterm and term infants in the patient group (p=0.007). Some other
differences were also marked between pH1 and pH3 levels though they were of little importance as far as statictics are concerned (p=0.08
for pH1, p=0.14 for pH 3).
Conclusion: We concluded that gastric pH was sufficient for gastric digestion. The gastric pH levels of the preterm infants with feeding
intolerance were found to be lower than gastric pH levels of the term infants with feeding intolerance.
Amaç: Çalışmamızın amacı, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde sık karşılaşılan bir sorun olan beslenme intoleransı ile mide sıvısı pH
değerleri arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Bu amaçla intolerans bulguları olan preterm/term bebeklerde, gastrik pH değerleri eş zamanlı
ölçülerek kontrol grubu ile karşılaştırıldı.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya preterm-term 41 yenidoğan (17 kız, 24 erkek) dahil edildi. Çalışma grubundaki (hasta) 12 yenidoğanın altısı
preterm, altısı term ve kontrol grubundaki 29 yenidoğanın altısı preterm ve yirmi üçü term idi. Beslenme intoleransı olan bebeklerin mide
pH değerleri, nazogastrik sonda ile alınan gastrik sıvının pH-metre ölçümü sonucu elde edildi. Beslenen bebeklerde, gastric pH değerleri
beslenmeden 30 dakika önce; hasta grubunda ise intolerans nedeniyle beslenmesi kesilmek zorunda kalan yenidoğanlarda üç farklı günde
(pH1, pH2, pH3) gastrik sıvı pH değeri ölçüldü.
Bulgular: Hasta ve kontrol grupları pH1, pH2, pH3 değerleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık bulunmadı (p<0.05) Hasta
grubundaki preterm ve term bebeklerin pH değerleri karşılaştırıldığında, pH2 değerleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık bulundu
(p=0.007). Ayrıca pH1 ve pH3 değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamasına rağmen, önemli bir farklılık olduğu
görüldü (pH1 için p=0.08, pH3 için p=0.14).
Sonuç: Elde ettiğimiz sonuçlara göre, gastrik pH değerleri sindirim için yeterlidir ve intoleransı açıklamamaktadır. Çalışmamızdan elde
edilen önemli bir diğer sonuç da, intoleransı olan preterm bebeklerin gastrik pH değerleri, term bebeklere göre istatistiksel olarak anlamlı
daha düşük bulunmasıdır.
