Özet:
Öz:Amaç: Atriyoventriküler nodal reentrant taşikardi (AVNRT) klinikte en sık görülen düzenli ritim bozukluğudur. Bu çalışmada AVNRT’li hastaların klinik ve ekokardiyografik yönden değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya elektrofizyolojik çalışması (EFÇ) yapılan ve AVNRT tanısı konulan 30 hasta ile EFÇ’si yapılan ve normal saptanan 30 kontrol birey alındı. Çalışmaya tüm katılanların klinik ve ekokardiyografik değerlendirilmesi yapıldı. Bulgular: Her iki grup arasında yaş, cinsiyet ve diğer demografik özellikler açısından fark saptanmadı (p>0.05). Ancak vücut kitle indeksi (VKİ) AVNRT’li hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu (28,7 ± 2,7’e karşın 24,6 ± 3,5 kg/m2; p<0,0001). Ekokardiyografik olarak değerlendirilen sol ventrikül duvar kalınlıkları, sol atriyum çapı, sol ventrikül çapları ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu her iki grupta benzerdi (p>0,05). Ancak Doppler mitral akım parametrelerinden geç diyastolik akım velositesi (A) (p=0,012), deselerasyon zamanı (p=0,002) ve izovolümetrik gevşeme (p=0,001) zamanı AVNRT’li hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Ayrıca E/A oranı AVNRT’li hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha düşük bulundu (p<0,0001). Sonuç: AVNRT’li hastalarda diyastolik fonksiyonlar kontrol grubuna göre bozulmuştur. Artmış VKİ AVNRT gelişiminde önemli bir faktör olabilir.
Açıklama:
Öz:Amaç: Atriyoventriküler nodal reentrant taşikardi (AVNRT) klinikte en sık görülen düzenli ritim bozukluğudur. Bu çalışmada AVNRT’li hastaların klinik ve ekokardiyografik yönden değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya elektrofizyolojik çalışması (EFÇ) yapılan ve AVNRT tanısı konulan 30 hasta ile EFÇ’si yapılan ve normal saptanan 30 kontrol birey alındı. Çalışmaya tüm katılanların klinik ve ekokardiyografik değerlendirilmesi yapıldı. Bulgular: Her iki grup arasında yaş, cinsiyet ve diğer demografik özellikler açısından fark saptanmadı (p>0.05). Ancak vücut kitle indeksi (VKİ) AVNRT’li hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu (28,7 ± 2,7’e karşın 24,6 ± 3,5 kg/m2; p<0,0001). Ekokardiyografik olarak değerlendirilen sol ventrikül duvar kalınlıkları, sol atriyum çapı, sol ventrikül çapları ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu her iki grupta benzerdi (p>0,05). Ancak Doppler mitral akım parametrelerinden geç diyastolik akım velositesi (A) (p=0,012), deselerasyon zamanı (p=0,002) ve izovolümetrik gevşeme (p=0,001) zamanı AVNRT’li hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Ayrıca E/A oranı AVNRT’li hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha düşük bulundu (p<0,0001). Sonuç: AVNRT’li hastalarda diyastolik fonksiyonlar kontrol grubuna göre bozulmuştur. Artmış VKİ AVNRT gelişiminde önemli bir faktör olabilir.