Özet:
Özet
Resmi sicil, içeriği hakkında, ilgisi ve menfaati olan kişilerin bilgi edinmelerini sağlayan
ve resmi memurlar tarafından tutulan kayıtlardır. Resmi senetler ise, kanun veya tarafların
iradesiyle resmi şekle bağlanan, resmi görevli kişiler tarafından kanunda belirtilen şekle
uygun olarak düzenlenen senetlerdir. Medenî Kanun m.7 hükmü, resmi sicil ve senetlerin
doğruyu yansıttığı konusunda bir karine kabul etmiş ve bu karinenin aksinin her türlü
delille kanıtlanmasına olanak sağlamıştır. Ancak Medeni Usul Hukuku Kanunu m.201
hükmü, senede karşı senet mecburiyeti getirmiştir. Ayrıca aynı Kanun m.204 hükmü,
ilamlarla noterler tarafından düzenlenen senetleri, sahtelikleri ispat olunmadıkça, kesin
delil saymış ve bu suretle resmi sicil ve senetlerin içeriğinin doğru olmadığının ispatı
hususunda Medenî Kanun m.7/II hükmü ile getirilmiş bulunan delil serbestisi
daraltılmıştır. İsviçre’de federal nitelikte bir medeni usul hukuku kanunu 2011 yılından
beri vardır. Ayrıca, İsviçre’ de taraflar arasında bir eşitlik sağlamak amacıyla, karinenin
aksini ispatlayacak tarafa, resmi sicil ve senetlerin doğru olmadığını her türlü delille ispat
etme imkanı verilmiştir. Bu nedenle, ülkemizde başka kanun hükümleri ile aksini ispata
getirilmiş olan kısıtlamalar, MK.m. 7 hükmünün ruhu ve amacı ile bağdaşmamaktadır.