Özet:
Özet
4857 sayılı İş Kanunu’nda iş güvencesi kurallarının ve özellikle de işe iade davasının
sonuçlarının düzenleniş şeklinin sonucu olarak, iş güvencesi ile amaçlanan feshe karşı
korumanın sağlanmasında, tarafların dava sonucunda ortaya çıkan hükmü takip eden
davranışları belirleyici olmaktadır. Özellikle, tarafların bu davranışlarında, dürüstlük
kuralına uygun davranıp davranmadıklarının denetimi önemlidir. Bu bağlamda, öncelikle,
İş Kanunu’nda iş güvencesinin genel olarak düzenleniş şekli, tanımı, amaçları, koşulları
ve uygulanışı ele alınacaktır. Daha sonra, iş güvencesi kapsamında, feshe itiraz usulü ve
sonuçları incelenecektir. Zira, feshe itiraz sonucunda ortaya çıkan yargı kararı niteliği
gereği tek başına iş güvencesinin sonuçlarını doğurmamakta, taraflara bazı yükümlülükler
yüklemektedir. Bu yükümlülükler dahilinde, uygulamada, işçi ve işverenin işe iade kararı
üzerine yerine getirmeleri gereken başvuru, işe davet ve işe başlatma şartlarının gerçekten
bu yöndeki iradelerini yansıtıp yansıtmadığı, feshin geçersizliğinin tespiti üzerine, işçi
lehine sonuçların doğması bakımından ele alınmaktadır. Yargı kararlarında “samimiyet”
olarak yer alan bu durum, bu çalışmada, çeşitli olasılıklara ilişkin kararlar ve öğretideki
yaklaşımlar dahilinde incelenecektir. İşçinin başvurusunun samimiyeti, işverenin işe
davetinin samimiyetiyle bağlatılı olduğu gözetilerek ele alınacaktır.