Özet:
Özet
Ayrımcılık konusu birçok durumda ortaya çıkabilmekte ve bazı durumlarda çeşitli
gerekçelerle savunulabilmektedir. Etik bakımdan kimi ayrımcılıkların ise
temellendirilebilir olabileceği belirtilmektedir. Bu durumlardan biri olan önleyici
tutuklama gelecekte işlenecek bir suçu engellemek amacıyla tehlikeli kişilerin
tutuklanması olarak tanımlanmaktadır. Önleyici tutuklama için kişinin mevcut durumda
bir suçu işlemek üzere harekete geçmesi veya geçmişte suç işlemiş olması da her zaman
gerekmemektedir. Bu çalışmada önleyici tutuklamanın etik bakımdan temellendirilebilir
olup olmadığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları kapsamında tartışılmıştır.
Zira Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önüne gelen davalarda önleyici tutuklama
konusu detaylı şekilde ele alınmıştır. Bununla ilgili “kanunsuz ceza olmaz” ve “özgürlük
ve güvenlik hakkı” kapsamında önleyici tutuklamaya ilişkin kararlar incelenmiştir. Bu
çalışmada da mahkemenin yaptığı tartışmalar bu maddeler ekseninde değerlendirilmekle
birlikte mahkûmlarla ilgili bir “ayrımcılık” yapıldığından hareket edilmiştir. Etik
değerlendirme bakımından mahkemece verilen kararların temellendirilebilir ayrımcılık
kapsamında sayılıp sayılamayacağı konusu ele alınmıştır. Bu yapılırken İoanna
Kuçuradi’nin etik görüşüne başvurulmuştur. Bu kapsamda AİHM’nin önleyici tutuklama
konusunda verdiği kararlarının temellendirilebilir ve çelişkili olup olmadığıyla ilgili
ulaşılan sonuç paylaşılmıştır.