İnönü Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi

DSpace@İnönü, İnönü Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.




 

Güncel Gönderiler

Öğe
Yeni sentezlenen platin temelli N heterosiklik karben komplekslerinin farmakolojik özelliklerinin sisplatin ile in vitro karşılaştırılması
(İnönü Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Aslan, Sümeyye
Sentezlenen Platin Temelli N Heterosiklik Karben Komplekslerinin Farmakolojik Özelliklerinin Sisplatin ile İn Vitro Karşılaştırılması Amaç: Sentezlenen orijinal sekiz adet platin N-heterosiklik karben (Pt-NHC) kompleksinin farmakolojik araştırmalar ve ilaç geliştirme çalışmalarında öncü moleküller olma potansiyelini değerlendirmek. Materyal ve metot: Pt-NHC komplekslerinin farmakolojik özellikleri SH-SY5Y (insan nöroblastom hücre hattı), A549 (insan akciğer kanseri hücre hattı), MDA-MB-231 (insan meme kanseri hücre hattı) ve HeLa (insan serviks kanseri hücre hattı) hücreleri üzerinde değerlendirildi. Hücrelere sisplatin ve Pt-NHC bileşikleri 1 μM, 5 μM, 10 μM, 25 μM, 50 μM, 100 μM dozlarda uygulandı. Bileşiklerin sitotoksik etkileri, kanser hücrelerinde hücre göçü üzerine etkileri, antimikrobiyal, antifungal aktiviteleri ve apoptoz ile ilişkisi değerlendirildi. Sitotoksik etki MTS yöntemi ile, hücre göçü yara iyileşme testi ile, antimikrobiyal ve antifungal aktiviteler rutin yapılan aktivite testleri ile, apoptoz ile ilişkili Bax ve Bcl-2 genlerinin ekspresyon düzeyleri RT-PCR yöntemi ile değerlendirildi. Bulgular: Farklı yapılara sahip Pt-NHC bileşiklerinin test edilen hücre hatları üzerinde farklı derecelerde antiproliferatif aktivite gösterdiği bulunmuştur. Bileşiklerin hücre göçünü engelleyerek antimigrasyon etki gösterdikleri tespit edildi. S.aureus, C.albicans ve MRSA'ya karşı antimikrobiyal etkili oldukları bulundu. Sonuç: Bileşiklerden elde edilen veriler sisplatin ile karşılaştırıldığında sisplatine göre anlamlı derecede etkin olan Pt-NHC kompleksleri belirlendi. Bu bileşiklerin ilaç geliştirme çalışmalarında kullanılacak yeni aday moleküller olabilir.
Öğe
Agomelatin'in iştah metabolizması üzerine etkilerinin araştırılması
(İnönü Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Korkmaz, Engin
Hipotalamik çekirdekler anoreksijenik (iştahı azaltıcı) ve oreksijenik (iştahı arttırıcı) nöropeptitler sentezler. Leptin ve ghrelin gibi periferal hormonlar bu nöropeptitlerin seviyesini etkiler. Melatonerjik reseptörler (MT1/MT2) ise iştah metabolizmasını düzenleyen faktörlerin salgılandığı yerlerde lokalizedir. Agomelatin güçlü MT1/MT2 agonisti olan bir antidepresan ilaçtır. Bu çalışmanın amacı, agomelatinin iştah metabolizması üzerindeki etkilerini incelemektir. Materyal ve Metod: Sprague Dawley ırkı 40 adet erkek sıçan dört gruba ayrıldı: Kontrol, Çözücü, Ago-20 ve Ago-40. Kontrol grubuna hiçbir uygulama yapılmadı. Deney süresince; çözücü grubuna hidroksietil selüloz, Ago-20 ve Ago-40 gruplarına agomelatinin iki farklı dozu (20-40 mg/kg) oral gavaj yöntemiyle verildi. Sıçanların vücut ağırlıkları ve yem tüketim ölçümü günlük yapıldı. Uygulama sonunda sıçanlar ötenazi edilerek kan ve hipotalamik doku örnekleri toplandı. Plazmadaki leptin ve ghrelin seviyeleri ELISA'yla; hipotalamik AgRP, POMC, CART ve NPY gen ekspresyon seviyeleri RT-PCR yöntemiyle, protein seviyeleri ise western blot yöntemiyle belirlendi. Bulgular: Agomelatin uygulaması sıçanlarda vücut ağırlığı, yem tüketimi, plazma ghrelin seviyesini azaltırken (p<0.05), plazma leptin seviyesini arttırdı (p<0.05). Agomelatin uygulanan gruplarda POMC, AgRP ve NPY gen ekspresyonları arttı. Ancak CART gen ekspresyonu azaldı (p<0.05). Ayrıca bu gruplarda POMC ve CART protein düzeylerinin arttığı, AgRP ve NPY protein düzeylerinin azaldığı gözlemlendi (p<0.05). Sonuç: Bulgular agomelatinin iştahın merkezi ve perifer düzenlenmesinde görevli faktörleri etkileyerek yem tüketimini ve vücut ağırlığını azalttığını ortaya koymuştur.
Öğe
Klinik ortamlarda akademik ebelik ölçeği: Türkiye'de ebelik öğrencileri ile yapılan bir geçerlik ve güvenirlik çalışması
(İnönü Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Şimşek Bulgulu, Öznur
Bu araştırma klinik ortamlarda akademik ebeliği değerlendiren 'Klinik Ortamlarda Akademik Ebelik Ölçeği' adlı ölçme aracının Türkçe geçerlik güvenirliğini yapmak amacı ile gerçekleştirildi. Materyal ve Metot: Metodolojik olarak yürütülen bu çalışma iki kamu üniversitesinin Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde eğitim gören ebelik öğrencileri üzerinde Mart-Nisan 2023 tarihleri arasında yürütüldü. Klinik Ortamlarda Akademik Ebelik Ölçeği'nin Türkçe uyarlama çalışması dil geçerliliği, kapsam geçerliliği ve pilot uygulama olarak üç aşamada gerçekleştirilmiştir. Daha sonra yapı geçerliliğini sağlamak amacıyla Kaiser-Meyer-Olkin, Açıklayıcı Faktör Analiziyle (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA), güvenirliğini sınamak amacıyla Cronbach's Alpha iç tutarlılık katsayısı, madde toplam korelasyonu, iki yarıya bölme metodu kullanıldı. Bulgular: Çalışmada kullanılmış olan 10 maddeden oluşan ölçeğin geçerlik durumu için yapılmış olan AFA neticesinde faktör yükü 0.30' un altında olan madde olmadığı saptandı. Yapılan DFA analizi Klinik Ortamlarda Akademik Ebelik Ölçeği'nin belirlenen tek faktörlü yapısını desteklemiş ve uyum indekslerinin yeterli düzeyde olduğu saptandı. 10 maddelik tek alt boyuttan oluşan bir ölçek elde edilmiştir. Cronbach's Alpha iç tutarlık katsayısı 0.974 şeklinde belirlendi. Bunun yanı sıra, ölçeğin madde toplam korelasyonu yüksek değere sahipti. Sonuç: Sonuç olarak, Türk kültüründe klinik ortamlarda akademik ebeliği ölçen geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı elde edildi.
Öğe
Kanserli hastaya bakım verenlerde depresyon ve tükenmişlik düzeyinin incelenmesi
(İnönü Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Ercan, Emel
Elazığ il merkezi Fırat Üniversitesi Onkoloji 1 ve Onkoloji 2 Servisinde yatan kanserli hasta yakınlarının Tükenmişlik ve Depresyon düzeylerini belirlemek ve elde edilen bulgular ışığında eksiklik görülen durumlar için öneriler sunmaktır. Materyal ve Metot: Çalışmamız Tanımlayıcı ve kesitsel tipte bir çalışma olup Fırat Üniversitesi Onkoloji 1 ve Onkoloji 2 Servisinde yatan kanser hastalarına bakım veren 349 hasta yakını üzerinde yapılmıştır. Kullandığımız anket formunda bakım verenlerin demografik özellikleri, Beck Depresyon Ölçeği ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği kullanılmıştır. İstatistiksel analizlerde; verilerin tanımlayıcı istatistiklerinde ortalama, standart sapma, medyan en düşük, en yüksek değerleri kullanılmıştır. Değişkenlerin dağılımı Kolmogorov Simirnov testi ile ölçülmüştür. Nicel bağımsız verilerin analizinde Kruskal-Wallis H testi (Post-Hoc Dun-Bonferroni testi), Mann Whitney U testi kullanıldı. Değişkenler arasındaki ilişkinin tespitinde Spearman Korelasyon testi, Çok Değişkenli Lojistik Regresyon Modeli kullanıldı. Anlamlılık düzeyi 0.05 olarak kabul edildi. Bulgular: Çalışmamıza katılan bakım vericilerin yaş ortalaması 42.99 idi. Primer bakım vericilerin Beck Depresyon Ölçeği puan ortalaması 15.07+9.17, Maslach Tükenmişlik Ölçeği alt boyutlarından olan Duygusal Tükenme alt boyutu puan ortalaması 16.66+7.62, Duyarsızlaşma alt boyutu puan ortalaması 1.57+1.9 ve Düşük Kişisel Başarı alt boyutu puan ortalaması 12.57+4.49 olarak bulunmuştur. Beck Depresyon Ölçeği, Duygusal Tükenme ve Düşük Kişisel Başarı puanı ile bakım verenin yaşı arasında pozitif yönlü anlamlı bir korelasyon olduğu belirlenmiştir (sırası ile r:0.434, p<0.05, r:0.360 p<0.05, r:0.268 p<0.05). Araştırmada cinsiyet, çalışma durumu, bakım esnasında yardım alma, bakım vericinin kronik hastalık durumu, bakım vericinin psikiyatrik tedavi alma durumu, hasta ile aynı evde yaşama durumu vb. faktörlerin depresyonu arttırdığı saptanmıştır. Bakım vericinin kronik hastalığının varlığı, bakım vericinin psikiyatrik tedavi alma durumu, bakım konusunda deneyim sahibi olma durumu vb. faktörlerin tükenmişliği arttırdığı görülmüştür. Hastanın yaşı, hastalığı evresi gibi faktörlerin de depresyon ve tükenmişliği arttırdığı saptanmıştır. Sonuç: Kanser tedavi programları kanser hastalarının yanı sıra birincil bakıcılarının ruh sağlığı ve yaşam kalitesi yönünden izlemlerini de içermelidir. Sağlık çalışanları tarafından bakım vericilerin genel durumlarının değerlendirilmesi, psikososyal olarak desteklenmesi, depresyon ve tükenmişlik duygusunun azaltılması ve aynı zamanda bakım hizmetinin kalitesini arttırmak açısından uygun olacaktır.
Öğe
Deneysel böbrek iskemi/reperfüzyon hasarı oluşturulan sıçanlarda Myrtenal'in etkilerinin araştırılması
(İnönü Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2024) Beytur, Leyla
Akut böbrek hasar, yoğun bakım ünitelerinde ve vasküler cerrahi operasyonlarda yüksek mortaliteye sebep olan, böbreklerde çok çeşitli fonksiyonel değişikliklere neden olan heterojen bir sendromdur. Myrtenalin (Myrt) çeşitli organ hasarları üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Bu çalışma, Myrt'nin renal I/R hasarı üzerindeki etkilerini biyokimyasal ve histolojik düzeyde araştırmak ve anlamak için gerçekleştirilmiştir. Materyal ve metot: Çalışmada 40 adet erkek Sprague Dawley ırkı sıçan kullanılmıştır (n=10). 1. gruptaki hayvanlar sham grubu olup klempleme yapılmamıştır. 2. gruptaki hayvanlara 45 dakika iskemi ve 24 saat reperfüzyon sağlanmıştır. 3. ve 4. gruptaki hayvanlara 9 gün boyunca Myrt'nin iki farklı dozu (40-80 mg/kg) intraperitonal olarak uygulanmış akabinde 45 dakika iskemi ve 24 saat reperfüzyon sağlanmıştır. Deney bitiminde hayvanlar dekapite edilerek kan ve böbrek dokuları histolojik ve biyokimyasal analizler için alınmıştır. Böbrek hasar belirteçleri KIM-1, NGAL; inflamasyon belirteçleri IL-1β ve TNF-α seviyeleri ELISA yöntemiyle; hücre hasarı seviyesi histopatolojik olarak, apoptotik belirteçlerinden kaspaz-3 reaktivitesi immunohistokimyasal yöntemle, oksidatif stres parametrelerinden MDA, SOD, CAT ve GSH seviyeleri biyokimyasal yöntemlerle incelenmiştir. Bulgular: I/R grubundaki serum örneklerindeki BUN ve kreatin seviyelerinin sham grubuna kıyasla belirgin bir artış gösterdiği ve bu artışın Myrt uygulaması ile azaldığı gözlemlendi (p<0.05). Ayrıca, iskemiye bağlı olarak böbrek dokusunda MDA, KIM-1, NGAL düzeylerinin arttığı belirlendi (p<0.05); Myrt uygulamasının ise bu belirteçleri düşürdüğü tespit edildi (p<0.05). I/R sonucu azalan GSH seviyesi ile birlikte SOD ve CAT enzim aktivitelerinin Myrt uygulaması ile arttığı belirlendi (p<0.05). Histolojik analizler, Myrt'nin böbrek hasarını ve Kaspaz-3 immunreaktivitesini azalttığını ortaya koydu (p<0.05). Sonuç: Sonuç olarak, Myrt'nin iskemi-reperfüzyon hasarına karşı koruyucu bir rol oynadığı belirlenmiştir.