Abstract:
Giriş ve Amaç: Meslekte gelir ve çalışma ortamı iş doyumunu etkileyen önemli faktörlerden biridir. Bu araştırma, Malatya il merkezinde birinci - ikinci basamak sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personelin iş doyumu düzeyi ve bunu etkileyen faktörleri analiz etmek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipte olan araştırma evrenini 2006 ve 2007 yıllarında Malatya il merkezinde birinci ve ikinci basamak sağlık kurumlarında görev yapan hekim ve yardımcı sağlık personelinden oluşan 1571 kişi oluşturmaktadır. Evrenin %22,97'sini uzman hekim ve hekim (362 kişi), %67,09'unu ebe-hemşire (1053 kişi), %9,92'sini sağlık memurları (156 kişi) oluşturmaktadır. Her kurumda çalışan sağlık personelinin en az yarısına ulaşma hedef edinilmiş ve tüm kurumlardan toplam meslek ağırlıkları dikkate alınarak basit rastgele örneklem yöntemi ile 847 sağlık personeline ulaşılmıştır. Örneklemin kapsama oranı %54 olmuştur. Yapılan çalışmada geçerlik güvenirlikleri bilinen ?Minnesota İş Doyum Anketi?, ?İş Doyumu Ölçeği?, ?Çalışanlarda Tükenmişlik İş Doyumu ve Sosyodemografik Anket Formu? ve ?Çalışan Memnuniyetini Değerlendirme Anket?lerinden faydalanarak bu çalışmaya özgü geliştirilmiş bir ?anket? kullanılmıştır. Çalışma SPSS 11.5 paket programından değerlendirilmiş, analizlerde ki kare, t testi, Kolmogorow Smirnow, varyans analizi ve çoklu karşılaştırmalar ile korelasyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan 847 sağlık personelinin %45,7'si birinci basamakta (387 kişi), %54,3'ü ise ikinci basamakta (460 kişi) görev yapmaktadır. Çalışanların %26,6'sı hekim ve uzman hekim (225 kişi), %73,4'ü ise ebe, hemşire ve sağlık memurudur. Birinci basamaktaki çalışanların %56,6'sı mesleğinden kazandığı parayı yeterli bulmazken, bu oran ikinci basamakta %43,4'e inmektedir(p<0.05). Yardımcı sağlık personeli meslekten kazanılan paranın yetersiz olduğunu %76,5 oranı ile hekimlerden 3,25 kat daha fazla belirtmektedirler(p<0.05). Tüm sağlık personelinin %90,7'si iş doyumunun tam olmadığını; neden olarak da personelin %75,4'ü aldığı maaş ve diğer ödemeleri, %71,1'i amirlerinden gördüğü desteği tatmin edici bulmadığını belirtmiştir. Birinci basamakta döner sermaye, ikinci basamakta ise performans uygulamasına rağmen bu oran oldukça yüksektir. Birinci basamak çalışanlarının %81,3'ü döner sermaye miktarını yetersiz bulurken, ikinci basamak çalışanlarının %65,7'si yetersiz bulmaktadır(p<0.05). Sağlık personelinin %82,9'u döner sermaye dağılımında adaletsizlik olduğunu, %76,4'ü birinci basamakta, %49,4'u ise da ikinci basamakta verilen aylık dışı ödeme sisteminden memnun olmadıklarını belirtmişlerdir. Birinci ve ikinci basamakta yapılan ödeme miktarları arasında farklılık olması ayrıca bir başka memnuniyetsizlik yaratmaktadır. Genel çalışma ortamını değerlendirmeyi sağlayan; fiziki koşul, ortam, yeterli donanım ve kurumun temizliği yönünden beraberce dikkate alındığında sağlık personelinin %72,8'i bu değişkenlerden en az birini yetersiz bulduklarını belirtmişlerdir Aile hekimliği uygulamalarının iş doyumu ve motivasyon üzerindeki etkilerinin nasıl olacağı araştırıldığında; personelin %36,8'i motivasyonunu artırmayacağını belirtmiştir. Birinci basamak sağlık personelinin % 42,7'si, ikinci basamağın %33'ü aile hekimliği sisteminin motivasyonu artırmayacağını belirtmiş olup ikisi arasında anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p<0.05). Ayrıca birçok personelin aile hekimliği sistemi konusunda yeterli bilgiye sahip olmamalarından kaynaklanan kararsızlığın olduğu göze çarpmaktadır. Sonuç: Tüm sağlık personelinde `tam iş doyumu' yüksek oranda gerçekleşmemektedir. Bu oran birinci basamakta çalışan sağlık personelinde düşük gelir nedeniyle daha yüksektir. Birinci ve ikinci basamak sağlık kuruluşlarında ek ödemelerin dikkatlice ve adaletli bir şekilde düzenlenmesi, çalışma ortamının ve fiziki koşulların çalışanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeye çıkarılması iş verimi açısından önemli faktörler olduğu söylenebilir. Aile hekimliği uygulamalarında yaşanan belirsizlik, henüz bu uygulamaya geçmemiş olan ilimizdeki personelin iş doyumu ve motivasyonu üzerinde de nasıl etki edeceği konusunda ki düşüncelerinde ki belirsizlikle paralellik göstermektedir .