Hanefi-Mâturîdî âlimlere göre ilham, nazar ve istidlale başvurmadan kalbe gelen bilgidir. Bu
bilgi Allah’ın rahmetinden lütfünden olduğu gibi şeytanın vesvesesi ve nefsin hevâsından kaynaklanabilir.
Nitekim Şems ...
Mehmet Akif Ersoy, ahlâk, din, vatan, millet ve dünyevi konuları birbirinden kesin çizgilerle ayırmaz. O, Ümmetin ve Türk Milletinin problemleri ile ilgilenir. Akif, birey ve toplumu ilgilendiren problemleri dile getirirken ...
İlahi din, hitap ettiği toplumlara hakikati açıklama ve onları ikna etmede mucizeyi bir yöntem
olarak tercih etmiştir. Mucizelerin keyfiyetini belirlemede toplumların sosyo-kültürel yapıları önemli
bir kriterdir. Bu ...
On beş asırlık geçmişimize baktığımızda, yaşadığımız sorunların din, siyaset ve ilim olmak üzere üç temel alanda yoğunlaştığını görmekteyiz. Bu üç alanın birbirinden ayrı olması gerektiği kesindir. Fakat alanlar arası ...
Bu makalede Batı'da özellikle 19. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren ortaya çıkıp, 19. yüzyılın son çeyreğinde müsteşrik ve politikacı C. H. Becker tarafından geliştirilen “uygulamalı oryantalizm” anlayışının Osmanlı ...
Bu makalede Türkiye’nin İmam Hatip okullarının Pakistan medrese eğitim sistemiyle karşılaştırılıp,
bu ülkede uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada görüşme, katılımlı
gözlem ve doküman ...
Modern sonrası dönemde, tasavvuf/irfân geleneğinin ele alınarak bugünün sosyal ve siyasal hareketlerine etkisini konu alan araştırmalar yeni ve yetersizdir. Günümüzde gelişme eğilimindeki aşırılık (tatarruf) temayülleri ...
Batıda oryantalizm özellikle son beş yüzyıldır İslam ve İslam üzerine yapılan çalışmalarla özdeşleşmiş
bir kavram olarak tanınmaktadır. Aydınlanma döneminde başta Alman bilimci Johann Jakob
Reiske’nin yoğun uğraşları ...