Küreselleşme; kavram olarak onun bir zorunluluk ve bütün insanlık için faydaları dokunan bir yapılaşma olduğunu savunanlar ile; insanlığın gelişimini olumsuz yönde etkilediğini, insanlık adına bir çok değer kaybının yaşanmasına vesile olduğunu, dünya üzerindeki çeşitliliği yok ettiğini, gerçekte kapitalizmin, ortak bir yaşam biçimi olarak yaygınlık kazanmasını, uluslararası sermayenin yer yüzündeki egemenliğinin güçlendirilmesi anlamına geldiğini savunanlar arasında kıyasıya tartışılmaktadır. Kültürel küreselleşme dünyada yaşanan farklı kültürlerin homojenleşmesini, birbirine yaklaşmasını sağlarken, çoğunun da ortadan kalkmasını doğurmuştur. Küresel kültürle yerellik ortadan kalkmaya başlamış, dünya tek tip bir kültüre doğru yol almıştır. Malını her ülkede aynı anlayışla pazarlayan çok uluslu şirketler her ülkeye aynı yemek, giyim, eğlence, kısacası aynı kültür ürününü satmaktadır. Kültürün küreselleşmesi aslında ekonominin küreselleşmesinden ayrı düşünülemez. Dünyada yaşayan insanlar aynı yemeği yiyor, aynı kıyafet şeklini ve hatta aynı yerde üretilen aynı marka giysiler giyiyor, aynı medya araçlarını kullanarak aynı yıldızları izliyor. Dünyanın bir köşesinden diğer ucuna kadar insanlar tarafından aynı semboller benimseniyor, aynı idollere inanılıyor, aynı örnekler kullanılıyor. Yaşanan bu aynilik dünya üzerindeki doğal ve kültürel değerlerin de birer birer ortadan kalkmasına zemin hazırlıyor. Dünyanın en güzel doğal alanları, milli parkları, santrallerle ve turizm adına yapılan düzenlemelerle yok edilmektedir. Aynı şekilde özge kültürler yoğun medya baskısının altında can çekişirken, kendini bir şekilde kurtaranlar da turizm getirisi uğruna kafese konulmuş bir yaban kuşu gibi seyircilerini memnun etmeye çalışırken diğer taraftan da neslinin tükenmesine engel olamamaktadır. Bu çalışmada dünya üzerinde her alanda etkisini gittikçe artıran küreselleşmenin iktisadi boyutuna yer verilmiş, ortaya çıkan bu iktisadi yapının kültürler, kültür mirası/varlıkları ve doğal çevre üzerindeki etkisine değinilmiştir.
Globalization is matter of ruthless discussion between those who defend that it is a necessity and a constitution with benefits for the entire mankind and those who defend that it affects the development of the mankind adversely, causes many losses from the worth of mankind, uproots diversity in the world, and actually means the dominance of the capitalism around the world as a common life style and empowerment of the preeminence of the international capital around the world. While cultural globalization helps homogenization and resemblance of the different cultures, it has also caused many to disappear. With the cultural globalization, locality began to vanish and the world has headed towards a cultural uniformity. The multinational firms, which market their goods to every country with the same understanding, have sold the same food, garment and entertainment products, i.e. cultural products, to every country. Actually, cultural globalization cannot be separated from economical globalization. People around the world eat the same food, wear in the same way and even the same trade mark produced in the same factory, watch the same celebrities by means of the same media. People around the world adopt the same symbols, adore the same idols, and use the same examples. This current sameness paves the way to the disappearance of the natural and global assets on the earth one by one. The power plants and the arrangements in the name of tourism have been destroying the world‟s most beautiful natural sites and natural parks. Similarly, the rare cultures are in the death agony under the massive media pressure, while those able to survive somehow are struggling to please the visitors like a wild bird in the zoo cage for commercial benefits, still unable to resist to their extinction.
In this study, the financial aspect of globalization, which increasingly affects every field around the world, are handled, and the effects of this financial structure on cultures, cultural heritages/assets, and natural environment are examined.
