Preeklampsi; hipertansiyon ve proteinuri ile karakterize, gebeliğin ikinci yarısından sonra görülen bir hastalıktır. Tüm dünyada gebelerin %5 ile %7’sini etkileyen, maternal ile fetal mortalite ve morbiditenin birinci nedenidir. HELLP sendromu (Hemolysis-Elevated Liver enzymes-Low Platelets) ise preeklamtik gebelerin yaklaşık %4-20’sinde görülen, yüksek maternal ve perinatal morbidite ve mortalite ile ilişkili bir tablodur. HELLP sendromlu hastalarda akut sıkıntılı solunum sendromu (ARDS), intraserebral kanama, akut böbrek yetersizliği (ABY), hepatik rüptür, yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu (YDİPB) ve septik şok gibi komplikasyonlar maternal morbidite ve mortalite artması nedeniyle yoğun bakım ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir. Sezeryan sonrası postoperatif dönemde yoğun bakım ünitesinde takip ettiğimiz ve uzun süren ciddi sepsis nedeniyle tedavi ettiğimiz HELLP sendromlu bir hastanın sunulması amaçlanmıştır.
Preeclampsia is a disease manifesting itself in the second half of pregnancy, and characterised by hypertension and proteinuria. It affects 5% to 7% of pregnant women all over the world making it the most common cause of maternal and fetal morbidity and mortality. HELLP syndrome (Hemolysis-Elevated Liver enzymes-Low Platelets) occurs in about 4%-20% of the preeclamptic pregnant women and it is often associated with high maternal and perinatal morbidity and mortality rates. HELLP syndrome may require monitoring in the intensive care unit because of the increased morbidity and mortality rates it brings about as a result of potential complications such as acute respiratory distress syndrome (ARDS), intracerebral hemorrhage, acute renal failure, hepatic rupture, disseminated intravascular coagulation, and septic shock. We aim to present the case story of a long-lasting but successful postoperative treatment for severe sepsis of a patient with HELLP syndrome who was monitored in our intensive care unit after a caesarean section.
