Aus der Musikethnologie wissen Wir, dass die Bestandteile des
Phänomens “Musik”, vielmehr nur als wie die physikalischen Eigenschaften;
Akustik, Frequenz oder Tönen bestehen. Demnach wird die Musik, in vielen
Ländern und Kulturen der Welt, als eine Autonome Sprache betrachtet und
auch wahrgenommen. So ist auch Ihre soziokulturelle Bedeutung und
psychologische Wirkung, die es auf dem Individuum ausübt, in jeder
ethnischen Kultur unterschiedlich anders. In der vorliegenden Arbeit wird
versucht, im Kontext der Aleviten und türkischen Migranten über die
Notwendigkeit der “Türkei Musik” an deutschen Musikhochschulen erklärt.
Müzik Etnolojisinden bilmekteyiz‘ki, bir fenomen olarak müziğin fiziksel özellikleri;
akustik, frekans veya seslerin dışında daha fazlasından oluştuğudur. Buna göre Müzik,
dünyanın bircok ülke ve kültürlerinde otonom bir dil olarak görülmekte ve algılanmaktadır.
Böylece onun bireye olan sosyokültürel önemi ve psikolojik etkileri her etnik kültürde farklı ve
değişiktir. Bu çalışmada, Aleviler ve Türk göçmenleri bağlamında Alman Müzik Yüksek
Okullarındaki Türk Müziğinin ihtiyacı konu ele alınmıştır.