Hızlı nüfus artışı, teknolojik ilerleme, sanayileşme, doğal ve kültürel
kaynak değerlerinin bilinçsizce ve plansızca tüketimi, ilkim değişiklikleri,
afetler beraberinde peyzajların doğal dengesinin bozulmasına, kültürel
değerlerinin tahrip edilmesine ve dolayısıyla zaman içerisinde peyzajların
değişimine neden olmaktadır. Bu değişimlerin uluslar arası ölçekte fark
edilmesi, tüm peyzajların belirlenmesi, korunması, yönetimi ve planlamasını
içeren Avrupa Peyzaj Sözleşmesini (APS) gündeme getirmiştir. Bu
kapsamda irdelenen bu araştırmanın amacı Meryemana Vadisi Havzası’nın
1987 ile 2015 yılları arasındaki peyzaj değişimini tespit etmek, havzanın
peyzaj karakter analizini ve değerlendirmesini yapmaktır. Bu amaçla
gerçekleştirilen araştırmada;84 peyzaj karakteri ve 10 peyzaj karakter alanın
belirlendiği çalışma alanında en büyük kaybın gerçekleştiği peyzaj
değişiminin ormanlık alanlarda yaşandığı ve bu alanların 28 yılda mera,
çalılık ve taşlık alanlara dönüştüğü, en büyük kazanımın gerçekleştiği peyzaj
değişiminin ise taşlık alanlarda yaşandığı belirlenmiştir. Sonuç olarak; doğal
ve kültürel değerler ile tarihi izlerin korunduğu doğa koruma ve turizm odaklı
sonuçlar üreten örnek bir peyzaj planlama sürecini gerçekleştirmektir.
Rapid population growth, technological progress, industrialization, unconscious and
unplanned consumption of natural and cultural resource values cause to climate changes,
disasters for deterioration of the natural balance of landscapes, and thus landscape can
change over the time. The recognition of these changes on the international scale brought
on the agenda the European Landscape Convention (ELC) that included the determination,
protection, management and planning of all landscapes. In this context, the aim of this
research is to detect the landscape changes of Meryemana (Mary) Valley protected
watershed area between 1987 and 2015, and to determine the landscape character analysis
and assessment. In this case of this research, 84 landscape characters and 10 landscape
character areas were determined, in addition, the landscape change with highest lost is
forest areas and they transformed to grassland, shrub and bareland, conversely, the
landscape change with lowest lost is bareland areas. Consequently this research can carry
out an example of a landscape planning process based on nature conservation and tourism
with protected natural and cultural values and historical traces.