Özet:
Özet
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda edinilmiş mallara katılma rejimi, yasal mal
rejimi olarak benimsenmiştir. Edinilmiş mallara katılma rejiminde, eşlerden her biri veya
evlilik birliğinin ölümle sona ermesi halinde mirasçıları, artık değerin yarısı üzerinde hak
sahibi olurlar. Artık değere katılma anlaşmalarıyla başka bir oranın belirlenmesi
mümkündür. TMK md.237 f.2 hükmünde, “Bu tür anlaşmalar, eşlerin ortak olmayan
çocuklarının ve onların altsoylarının saklı paylarını zedeleyemez” denmektedir. Benzer bir
düzenleme, seçimlik mal rejimlerinden mal ortaklığı bakımından da söz konusudur. TMK
md.276 hükmünde “Eşlerden birinin ölümü veya diğer bir mal rejiminin kabulü sebebiyle
mal ortaklığının sona ermesi hâlinde, her eşe veya mirasçılarına ortaklık mallarının yarısı
verilir. Mal rejimi sözleşmesiyle başka bir paylaşma oranı kararlaştırılabilir. Bu tür
anlaşmalar altsoyun saklı paylarını zedeleyemez” denmektedir. Artık değere ve ortaklık
mallarına katılma anlaşmalarına ilişkin bu düzenlemeler (TMK md.237 f.2 ve md.276 f.3),
Türk Medeni Kanunu’nda benimsenen miras hukuku sistemiyle uyumlu değildir. Ayrıca
bu düzenlemeler, kanun koyucunun amacını aşan sonuçların ortaya çıkmasına neden
olmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Edinilmiş mallara katılma rejimi, mal ortaklığı rejimi, saklı
paylı mirasçılık, mirasta denkleştirme, ölüme bağlı tasarruf.