Yazar "Çetin, Dilek" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Molla Sadrâ'da Nefs felsefesi(İnönü Üniversitesi, 2019) Çetin, Dilekİbn Rüşd'ün Felsefe dünyasına takdim etmiş olduğu değerli emeklerden sonra, Batı Düşüncesi'nde İslâm Felsefesi'nin artık miadını doldurduğu gibi algının aksine, on altıncı yüzyıla kadar felsefenin İslâm topraklarında hala canlı bir şekilde devam ettiğini göstermesi açısından Molla Sadrâ'nın felsefesi önemli bir yere sahiptir. Molla Sadrâ'nın ilmî bir atmosferde ortaya çıkması, kendisinden önce gelmiş olan hem Yunan hem Doğu hem de Müslüman filozoflarının felsefelerini özümsemesini ve bu birikimleri vahyîn ışığında kendine has teorileriyle sentezleyip sistemleştirmesini sağlamıştır. Molla Sadrâ kendi felsefesini "Hikmet-i Mütealiye" olarak isimlendirmiştir. O İnsan'ı merkeze alarak oluşturmuş olduğu felsefesinde, Tanrı'yı tanıması ve nihaî mutluluğa ulaşması için insanı dört seferden oluşacak bir yolcuğa çıkarmıştır. Bu yolculuktan en fazla etkilenecek olan ise insan ve özellikle insan nefsi olmuştur. Molla Sadrâ bundan dolayı nefis felsefesine önem vermiş ve kendi felsefesinin adeta çekirdeği sayılan "Esfâr" adlı eserinin son cildini nefs felsefesine ayırmıştır. Sadrâ önceki filozoflardan devr aldığı nefs hakkındaki görüşleri incelemiş, onlara eleştirel yaklaşmış ve yeniden yorumlamıştır. O nefs felsefesinde kendinden önce söylenenlerden farklı birçok yeni düşünce ileri sürmüş ve felsefe dünyasına yüzden fazla yeni teoriyi armağan etmiştir. Bu durum Molla Sadrâ'nın İslâm düşüncesi açısından ne denli yetkin olduğunu ortaya koymaktadır.Öğe Plasma kisspeptin levels in girls with premature thelarche(J Clin Res Pediatr Endocrinol, 2012) Akıncı, Ayşehan; Çetin, Dilek; İlhan, NevinGonadotropin-releasing hormone analog (GnRHa) therapy is used in idiopathic central precocious puberty (ICPP) worldwide. It has also been shown that during this therapy, body mass index (BMI) increases slightly as a side effect. We investigated the side effects of GnRHa treatment in ICPP on body composition and insulin resistance (IR). Twenty girls (7.55 +/- 1.02 y) with ICPP were treated with GnRHa (leuprolide) for an average of 20.83 +/- 4.8 months. Bioelectrical Impedance Analysis (BIA) was used to measure the body's fat balance. Nine patients out of 20 (45%) had significant gain weight. We showed a significant elevation in trunk fat mass compare to baseline values (p < 0.01). These nine patients had high homeostasis model assessment (HOMA)-IR and low glucose/insulin (G/I) index. This study showed a slight increase in BMI, moderate increase in total body fat, and exaggerated elevation in trunk fat mass and IR in GnRHa-treated ICPP children.Öğe Plasma kisspeptin levels in girls with premature thelarche(J Clin Res Pediatr Endocrinol, 2012) Akıncı, Ayşehan; Çetin, Dilek; İlhan, NevinOb jec ti ve: Premature thelarche (PT) is defined as isolated breast development without secondary sex characteristics in girls below the age of eight. We aimed to determine whether the level of kisspeptin, which plays a role in the release of gonadotropins, is associated with PT. Methods: The patient group included children with PT aged 3-8 years (n=20) and the control group included healthy children in the same age range (n=20). Height standard deviation scores (HSDSs), bone maturation and growth velocity were evaluated in the two groups. Basal follicle-stimulating hormone (FSH), luteinizing hormone (LH), estradiol (E2), prolactin (PRL), and sex hormone-binding globulin (SHBG) levels were also measured in the two groups by immunochemiluminometric assay (ICMA). A gonadotropin-releasing hormone (GnRH) test was also conducted in the patient group and the peak levels of FSH and LH were determined. Kisspeptin levels were measured using enzyme immunoassay (EIA). Results: No differences were found between the groups in terms of age, HSDS, annual growth rate and bone age. While the plasma basal FSH, LH and E2 levels in the patient and control groups did not show statistically significant differences, PRL levels were higher in the patient group (p<0.05). Peak LH response to GnRH test was at the prepubertal level (<5 ng/mL) in patients with PT. In the patient group, kisspeptin levels were significantly higher compared to the levels in the control group (2.96±1.21 ng/dL vs. 1.19±0.41 ng/dL; p<0.05), and kisspeptin levels showed a significant correlation with PRL, FSH, LH, and E2 levels (p<0.05). Conclusions: In this study, plasma kisspeptin levels were found to be higher in patients with PT and to show a positive correlation with increased PRL levels. Kisspeptin is one of the neuropeptides that plays a role in the onset of puberty. Our results support the hypothesis that PT may result from the temporary activation of central stimulants.Öğe Prematür telarşın oluşumunda plazma kisspeptin düzeyinin rolü(İnönü Üniversitesi, 2011) Çetin, DilekPrematür telarş (PT) diğer sekonder cins karakterleri olmadan izole meme gelişimine verilen isimdir. İlk 2 yaşta görülme sıklığı zirve yapmakla birlikte sekiz yaşından önce herhangi bir dönemde de gözlenebilir. PT'nin etiyolojisinde pek çok faktör vardır, nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. Etiyolojik olarak meme dokusunun östrojene artmış duyarlılığı eksojen östrojen kaynakları, annede erken menarş yaşı, hipotalamo-hipofizer gonadal eksenin (HHG) geçici uyarılması gibi mekanizmalar sorumlu tutulmaktadır. Kisspeptin'in normal puberte üzerine hipotalamus üzerinden etkilerinin olduğu bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı prematür telarş olgularında, kisspeptinin rolünün olup olmadığını belirlemektir. Çalışmaya 2-8 yaş arası çocuklar seçildi. Olgular prematür telarş (n=20), ve kontrol grubundan (n=20) oluşturuldu. Başvuruda hasta ve kontrol grubundan bazal hormon (LH, FSH, CHBG E2, prolaktin) değerleri kaydedildi. Serum LH, FSH, CHBG,E2, prolaktin düzeyleri kemilüminesan mikropartikül enzim immünolojik test ?immuno chemiluminescent microparticle assay? (ICMA) yöntemi ile ölçüldü. Sabah aç karnına alınan kan örneklerinden kisspeptin düzeyleri ELİSA yöntemiyle ölçüldü. PT grubu ile kontrol grubu kıyaslandığında olguların plazma kisspeptin düzeyleri kontrol grubuna göre belirgin yüksekti (sırasıyla 2,96±1,21 ng/ml 1,19±0,41ng/ml p=0,001). Bazal LH değeri 0,3 mIU/ml `nin (ICMA) altında, LHRH testinde LH pik değeri 5 mIU/ml `nin altında olan, kemik yaşı/takvim yaşı oranı 1 in altında olan hızlı boy uzaması olmayan hastalar prematür telarş olarak değerlendirildi. Çalışmamızda da PT olgularında kontrollere göre kisspeptin düzeylerinin yüksek bulunması PT'nin HHG aksının geçici aktive olması sonucu ortaya çıktığını göstermektedir.