Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Öncül, Mehmet" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Akut viral hepatit a ile plevral efüzyon birlikteliği:olgu sunumu
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Öncül, Mehmet; Celiloğlu, Can; Selimoğlu, Mukadder Ayşe
    Öz: Hepatit A çocuklarda hafif semptomlarla veya asemptomatik seyreder. Buna karşın %15 vakada atipik bir seyir gösterebilir. Plevral efüzyon Hepatit A’nın nadir bir komplikasyonudur. Hepatit A enfeksiyonu ile plevral efüzyon birlikteliği bilindiği kadarıyla şimdiye kadar 10 vakada bildirilmiştir. Bu olgu sunumunda akut viral hepatit A seyri esnasında plevral efüzyon ve assit ile gelen 8 yaşında bir hastayı sunduk. Akut viral hepatite eşlik eden plevral efüzyonun patogenezi tam açıklanamamış olsa da kendiliğinden düzeldiği ve herhangi bir tedaviye gerek olmadığı bilinmektedir. Bu bağlamda transaminazlarda yükseklik ile birlikte hipoalbuminemi olsun olmasın plevral efüzyon kliniği ile gelen olgularda, olayın akut viral hepatite bağlı olabileceğinin akılda tutulması gerektiğini ve böyle olgularda klinik izlemde düzelme oluyorsa ileri araştırmalara girmenin gereksiz olduğunu vurguladık. Başlık (İngilizce): Association of acute viral hepatitis a and pleural effusion: Case report Öz (İngilizce): Although Hepatitis A usually manifests with mild symptoms or asymptomatic in children, in 15% of cases it may present with atypical symptoms and signs. Pleural effusion is a rare complication of hepatitis A. To the best of our knowledge, pleural effusion associated hepatitis A has been reported in only ten cases up to date. In this case report, we present an eight-year-old boy with pleural effusion and ascites associated with hepatitis A. Although the exact mechanism of pleural effusion in hepatitis A is unclear, it is known that it resolves spontaneously. Consequently, it is important to keep in mind that in the presence of pleural effusion with elevated transaminases, with or without hypoalbuminemia, hepatitis A should be considered, and if this is the case and clinical relief is observed during the follow-up, further diagnostic interventions are not warrented.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Akut Viral Hepatit A ile Plevral Efüzyon Birlikteliği:Olgu Sunumu
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Öncül, Mehmet; Celiloğlu, Can; Selimoğlu, Mukadder Ayşe
    Hepatit A çocuklarda hafif semptomlarla veya asemptomatik seyreder. Buna karşın %15 vakada atipik bir seyir gösterebilir. Plevral efüzyon Hepatit A’nın nadir bir komplikasyonudur. Hepatit A enfeksiyonu ile plevral efüzyon birlikteliği bilindiği kadarıyla şimdiye kadar 10 vakada bildirilmiştir. Bu olgu sunumunda akut viral hepatit A seyri esnasında plevral efüzyon ve assit ile gelen 8 yaşında bir hastayı sunduk. Akut viral hepatite eşlik eden plevral efüzyonun patogenezi tam açıklanamamış olsa da kendiliğinden düzeldiği ve herhangi bir tedaviye gerek olmadığı bilinmektedir. Bu bağlamda transaminazlarda yükseklik ile birlikte hipoalbuminemi olsun olmasın plevral efüzyon kliniği ile gelen olgularda, olayın akut viral hepatite bağlı olabileceğinin akılda tutulması gerektiğini ve böyle olgularda klinik izlemde düzelme oluyorsa ileri araştırmalara girmenin gereksiz olduğunu vurguladık.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Erken doğmuş yenidoğanlarda total parenteral beslenmenin böbrek işlevleri üzerine etkileri
    (2012) Tabel, Yılmaz; Öncül, Mehmet; Akın, İlke Mungan; Karabulut, Aysun Bay; Elmas, Ahmet Taner
    Amaç: Erken doğmuş yenidoğanlarda total parenteral beslenmenin böbrek işlevleri üzerine etkilerini değerlendirmek için; serumda sistatin C, idrarda ?2 mikroglobülin, glütatyon-S-transferaz ? ve N-asetil ?-D glükozaminidaz düzeylerini saptayarak, total parenteral beslenme alanlar ile enteral beslenen kontrol grubu hastaların böbrek işlevlerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma; gestasyonel yaşları 28-34 hafta arasında olan 104 erken doğmuş hastada yapıldı. Total parenteral beslenen 50 (Erkek/Kız: 23/27 ve ortalama ağırlıkları 1258±212,3 g) ve enteral beslenen 54 (Erkek/Kız: 20/34 ve ortalama ağırlıkları 1608±206,1 g) erken doğan bebek bu çalışmaya alındı. Total parenteral beslenme alan grupta üçüncü günden sonra total parenteral beslenme başlanırken, minimal enteral beslenmeye ortalama 6,3±2,4 günlerde ve tam enteral beslenmeye ortalama 24,5±6,3 günlerde geçildi. Enteral yolla beslenen gruba ise birinci gün anne sütü orogastrik/nazogastrik sonda ile veya ağızdan başlandı. Tüm hastaların üçüncü ve 30. günlerdeki serumdaki sistatin C, glükoz, BUN, kreatinin, total protein, albümin, AST, ALT, ALP, sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor ve idrardaki; N-asetil-?-D glükozaminidaz, glütatyon S-transferaz ?, ?2-mikroglobülin, sodyum, kreatinin, yoğunluk, pH ölçümleri değerlendirildi. Çalışma için etik kurul onayı alındı (2008/16). Bulgular: Total parenteral beslenme alan hastalar ile enteral beslenen hastaların üçüncü gün değerleri arasında anlamlı fark yokken, 30. gündeki serum sistatin C, idrar ?2 mikroglobülin, glütatyon-S-transferaz ? ve N-asetil ?-D glükozaminidaz değerleri karşılaştırıldığında total parenteral beslenme grubunda enteral beslenenlere göre anlamlı olarak yüksek olduğu saptandı (p<0,05). Çıkarımlar: Bu çalışma; total parenteral beslenmenin böbrekte glomerüler ve tübüler işlevler üzerine olumsuz etkilerinin olabileceğini ve bunun sistatin C, idrar ?2 mikroglobülin, glütatyon-S-transferaz ? ve N-asetil ?-D glükozaminidaz ile erkenden saptanabileceğini göstermesi bakımından anlamlı olmakla beraber, daha geniş serilerde ve daha homojen hasta gruplarında yapılacak çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    An evaluation of risk factors, clinical features, andfollow-up findings of patients with infective endocarditis
    (2021) Öncül, Mehmet; Karakurt, Cemşit; Elkıran, Özlem
    Aim: Infective endocarditis (IE) is a serious infection of the endocardial layer of the heart and the endothelial layer of the aorta, which usually is caused by bacteria or fungal microorganisms, requiring early diagnosis and treatment. Congenital heart diseases (CHD) and acquired valvular diseases are risk factors for IE. Advances in life-saving medical interventions such as intensive care, immunosuppressive treatments and the more frequent use of implanted prosthetic materials have increased the risk of IE. The aim of this retrospective study is to evaluate the underlying risk factors, clinical and laboratory findings, microbiological profiles, treatments, and follow-up of patients diagnosed with IE in our clinic. Material and Methods: In this retrospective study, risk factors, clinical features, laboratory findings, microbiological characteristics, echocardiographic features and medical treatment results and complications of 7 patients who admitted to Inonu University Faculty of Medicine Pediatric Cardiology Department a diagnosed with IE, between 2013-2019 were evaluated. Results: Seven patients who were diagnosed with IE were detected from the hospital data system. When the predisposing causes were examined, we found that 3 patients had mitral insufficiency due to rheumatic heart disease, and 3 patients had CHD. None of our patients had a history of intervention before infective endocarditis. Bacteria grew in blood cultures of all patients. The most grown microorganisms were Staphylococci. Surgical treatment, valve repair or replacement therapy, was applied to three patients. A patient, who had aortic coarctation and mycotic aneurysm developing based on infective endarteritis, died on the 5th day due to aneurysm rupture while waiting for surgery under antibiotic pressure. Conclusion: Despite advancing treatment modalities, the mortality rate is about 25%, which is still too high. The most common bacterial infections that cause IE are Streptococci and Staphylococcal infections. Since mortality and morbidity rates are too high in IE, in case of suspicion, necessary laboratory tests and blood cultures should be taken, and treatment should be started immediately.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Evaluation of the frequency, follow-up, and treatment of patients with multisystem inflammatory syndrome related to COVID-19
    (2022) Öncül, Mehmet; Karakurt, Cemşit; Elkıran, Özlem; Tekin, Mehmet; Bağ, Harika Gözükara
    Aim: Aim of this study is evaluate the clinical features, laboratory values, treatment and follow-up of in children with COVID-19-associated multisystem inflammatory syndrome (MIS-C) disease. Materials and Methods: In this study, patients aged between 2 months and 17 years, who applied to the Inonu University Faculty of Medicine, Department of Pediatrics between March 2020, and February 2021 due to MIS-C related to COVID-19 disease, were reviewed retrospectively. Demographic data, clinical features, laboratory values, treatment and follow-up data of the patients were evaluated. Results: Forty-nine patients diagnosed with MIS-C between March 2020 and February 2021 were included in the study. Thirty-one (72.7%) patients were male and 18 (27.3%) were female. The most common indications for admission were fever (100%), abdominal pain (51.6%), vomiting (42.9%), cough (38.8%), diarrhea (28.8%), shortness of breath, rash, conjunctivitis, and convulsion. Levels of CRP (93.9%), D-dimer (85.7%), fibrinogen (73.4%), interleukin 6 (IL6) (73.4%), procalcitonin (71.4%), NT-proBNP (63.2%) remained at high levels in respective number of patients. The (32.6%) patients were followed up in the intensive care unit. These patients had cardiogenic shock (26.5%), severe pneumonia (18.3%), and acute gastroenteritis (14.3%). It was determined that the mean age of the patients followed up for cardiogenic shock was 12.5 years and relatively higher (p<0.05). One patient died during follow-up. Conclusion: Although the manifestations of MIS- C due to COVID -19 are seen relatively rarely in children, it constitutes a serious problem and they mostly require hospitalization in intensive care unit, simultaneously involves many organ systems, and leads a serious course with higher risk of mortality. Another problem in these patients is higher rates of cardiac involvement. For this reason, it is important to take necessary precautions to protect children against COVID 19 and its associated MIS-C, and to include them in vaccination programs.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Prematüre yenidoğanlarda total parenteral nutrisyonun böbrek fonksiyonları üzerine etkileri
    (İnönü Üniversitesi, 2009) Öncül, Mehmet
    Prematüre yenidoğanlarda total parenteral nutrisyonun böbrek fonksiyonları üzerine etkilerini değerlendirmek için; serumda sistatin-C, idrarda N-asetil-ß-D glukozaminidaz, beta 2 mikroglobulin ve glutatione-S transferaz ? düzeylerini saptayarak, TPN alanlar ile enteral beslenen kontrol grubu hastalarının böbrek fonksiyonlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya gebelik haftası 28?34 hafta arasında olan ve premature yoğun bakım servisine yatan TPN alan ve enteral beslenen bebekler alındı. Hastaların doğum şekli, cinsiyeti, boyu, kilosu, RDS olup olmadıkları, erken neonatal sepsis, geç neonatal sepsis durumları, aminoglikozit ilaç alıp almadıkları değerlendirildi. Ayrıca annede EMR, idrar yolu enfeksiyonu, preeklempsi/eklempsi ve DM gibi hastalıkların var olup olmadığı belirlendi. Total parenteral nutrisyon 3. günden önce başlanan, erken dönemde exitus olan, herhangi bir nedenle TPN' yi 10 günden az alan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Tüm hastalardan serumda sistatin C, glukoz, BUN, kreatinin, total protein, albümin, AST, ALT, ALP, sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor idrarda ise N-asetil-ß-D glukozaminidaz, glutatione-S transferaz ?, B 2 mikroglobulin, Na, kreatinin, dansite, pH çalışıldı. Bulgular: Total parenteral nutrisyon alan hastalar ile enteral beslenen hastaların 3. gün ile 30. gün serum sistatin C (p<0,001), idrar B2 mikroglobulin (p<0,001), NAG (p<0,001) ve GST ? (p<0,001) değerleri karşılaştırıldığında TPN grubunda enteral beslenenlere göre anlamlı olarak yüksek olduğu tespit edildi. Sonuç: Bu çalışma TPN'nin böbrek fonksiyonları üzerine olumsuz etkilerinin olabileceğini ve bunun sistatin C, B2M, NAG ve GST ? ile erkenden saptanabileceğini göstermiştir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Reply to Letter to the Editor: ?Spontaneous Coronary Artery Dissection in the Setting of Duchenne Muscular Dystrophy: More Questions Than Answers?
    (Kare Publ, 2023) Öncül, Mehmet; Karakurt, Cemsit; Elkiran, Ozlem; Hidayet, Siho; Maras, Serdar Akin
    [Abstract Not Available]
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Treatment and follow-up of coronary artery disease in a child with homozygous familial hypercholesterolemia
    (2022) Öncül, Mehmet; Karakurt, Cemsit; Elkiran, Ozlem; Akıncı, Ayşehan; Erdil, Nevzat
    Familial hypercholesterolemia is a metabolic disease caused by a mutation in the low-density lipoprotein receptor gene. It carries early atherosclerosis and coronary artery disease risks. Coronary artery disease has been reported 20 times in the pediatric population with familial hypercholesterolemia compared to the normal population. Early diagnosis and treatment may reduce morbidity and mortality. In this article, we present a 16-year-old patient, who followed up for 12 years due to hypercholesterolemia and applied to our hospital due to chest pain, shortness of breath, and palpitation. After a detailed evaluation, we detected critical left and right main coronary artery stenosis, and bypass surgery was performed by cardiovascular surgeons. Early diagnosis of children with familial hypercholesterolemia or patients who have a family history of hypercholesterolemia will allow treatment of the disease and prevention of the complications.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim