Yazar "Özdemir, Aysel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The correlation between spiritual well-being and psychological resilience in patients with liver transplant(2019) Gultekin, Abdurrezzak; Kavak, Funda; Özdemir, AyselAbstract: This study was conducted to determine the correlation between spiritual well-being and psychological resilience in patients with liver transplant. 127 patients determined via power analysis participated in the correlational descriptive study. The study was conducted at a liver transplant hospital in the east of Turkey between October 2017 and October 2018. Introductory Characteristics Form which was prepared by the researcher as well as Spiritual Well-Being Scale and Brief Resilience Scale were used in order to collect the data. It was determined that the patients’ spiritual well-being was 34.85±6.70 and their psychological resilience was 19.96±3.54. In the study, it was determined that there was a statistically positive correlation between the patients’ spiritual well-being and psychological resilience (p?0.05). In the study, it was determined that the patients who went through liver transplant had a higher spiritual well-being and psychological resilience and as their spiritual well-being increased, their psychological resilience increased. It is required for healthcare professionals to examine the well-being and psychological status of patients at certain intervals and develop skills of establishing a therapeutic relationship with patients and patient relatives.Öğe Göçün Çocuk Ruh Sağlığı Üzerine Etkileri(KADEM Kadın Araştırmaları Dergisi, 2017) Özdemir, Aysel; Budak, FundaÖz: Göç, yer değiştirmenin ötesinde, bir sosyal çevreden diğerine, bir kültürden diğerine geçişi ifade eden karmaşık bir olgudur. Aileleri ile birlikte ya da tek başına göç etmek zorunda kalan çocuklar, gerek göç kararında etkili olmamaları gerek de gelişim çağında olmalarından dolayı riskli durumdadırlar. Göçmen çocuklarda görülen problemler arasında daha yüksek anksiyete/ depresyon puanları, arkadaş ilişkilerinde problemler, hiperaktivite semptomları, travma sonrası stres bozukluğu, düşük benlik saygısı, düşük yaşam doyumu, okul başarısızlığına bağlı nevrotik problemler, madde bağımlılığı, suça ve şiddete eğilim yer almaktadır. Genel olarak göç yaşayan çocuğun ruhsal durumu; ailenin çocuklar üzerindeki denetimi, sevgi ilişkileri, göç hakkındaki tutumu, anne babanın eğitim durumu, sosyo-ekonomik özellikler, göçe ilişkin ekonomik, politik, sosyal ve diğer bağlamsal etkenler, göçün nedenleri, göç sırasında ve sonrasında çocuk-ebeveyn ayrılığı yaşanıp yaşanmaması, kültür çatışmasının boyutu,okul başarısı gibi faktörlere bağlı olarak değişmektedir Başlık (İngilizce): Effects of Migration on Children’s Mental Health Öz (İngilizce): Migration is a complex phenomenon that goes beyond a simple transition from one social environment to another, but involves a complete cultural transformation. Children who are forced to migrate alone or with their families are undergoing a traumatic process at a very impressionable age and, consequently, are at risk. Common ailments seen in children of immigrants, high anxiety/depression, difficulty in establishing and maintaining friendships, symptoms of hyperactivity, posttraumatic stress disorder, low self-esteem, low life satisfaction, drug addiction, a tendency to commit crime and violence, and neurotic problems directly linked to failure at school. The mental state of immigrant children is contingent on the control the family has over the child, the health of intra-family relationships, the attitude on migration in host countries, the educational levels of the parents, the family’s original socio-economic level, economic, political, social and other contextual factors, the cause of migration, the trauma suffered during and after the migration, (i.e. the breakup of the family and etc.), the extent of the cultural gap between the country of origin and the host, the success at school and so onÖğe Kanserli hastalarda hastalık algısı ve anksiyete düzeyi arasındaki ilişkinin belirlenmesi(İnönü Üniversitesi, 2016) Özdemir, AyselBu araştırma kanserli hastalarda hastalık algısı ve anksiyete düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla ilişkisel tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Materyal ve Metot: Araştırma Temmuz 2015-Temmuz 2016 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi onkoloji kliniklerinde yatan, 1454 yetişkin hasta oluşturmuştur. Örneklemini; bu hastanede onkoloji kliniklerinde yatan, araştırmaya alım ölçütlerine uyan, evreni bilinen örneklem büyüklüğü formülü kullanılarak belirlenen 304 hasta oluşturmuştur. Hata payını azaltmak amacıyla araştırma 318 hasta ile tamamlanmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından oluşturulan Hasta Tanıtım Anketi Formu, Durumluluk Kaygı Ölçeği ve Hastalık Algısı Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde sayı, yüzde, Kruskal Wallis, ANOVA ve Korelasyon kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan kanserli hastaların anksiyeteleri hafif olarak bulunmuştur. Hastalık algısı ölçeği hastalık belirtileri alt boyutunun yüzdelerine bakıldığında en sık yorgunluğun görüldüğü tespit edilmiştir. Hastalık algısı alt boyutlarının puan ortalaması; süre (akut/kronik) 17.00±6.72, sonuçlar 23.00±5.45, kişisel kontrol 24.00±5.57, tedavi kontrol 20.00±4.63, hastalığı anlayabilme 9.00±4.19, döngüsel süre 12.00±2.56, duygusal temsiller 20.00±7.29; psikolojik faktörler 17.81±7.23, risk faktörleri 15.87±4.35, bağışıklık 6.29±2.77, kaza ve ya şans 4.66±1.84 olarak bulunmuştur. Hastalık belirtileri, sonuçlar, kişisel kontrol, döngüsel süre, duygusal temsiller ve psikolojik faktörler ile durumluluk kaygı ölçeği puan ortalaması arasında pozitif yönde istatistiksel olarak önemli ilişki bulunmuştur (p<0.001). Sonuç: Hastalık algısının hastalık belirtileri, sonuçlar, kişisel kontrol, döngüsel süre, duygusal temsiller ve psikolojik faktörler alt boyutlarının anksiyete düzeyini etkilediği belirlendi. Bu sonuçlar doğrultusunda; kanserli hastaların hastalık algılarının ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi ve uygun danışmanlık hizmetinin hemşireler tarafından verilmesi önerilmektedir.Öğe Şizofreni hastalarında bilinçli farkındalık temelli stres azaltma eğitiminin umut, psikolojik iyi oluş ve işlevsel iyileşmeye etkisi(İnönü Üniversitesi, 2020) Özdemir, AyselAmaç: Bu araştırma, şizofreni hastalarında bilinçli farkındalık temelli stres azaltma eğitiminin umut, psikolojik iyi oluş ve işlevsel iyileşmeye etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Materyal Metot: Araştırma ön test son test kontrol gruplu yarı deneme modeli olarak, Eylül 2018- Ocak 2020 tarihleri arasında Elazığ TRSM, Malatya Göztepe TRSM, Malatya Yeşilyurt TRSM'de yürütüldü. Araştırma, örneklem seçim yöntemine gidilmeden, araştırma kriterlerine uyan 137 hasta ile tamamlandı. Veriler, Tanıtıcı Özellikler Formu, Herth Umut Ölçeği, Psikolojik İyi Oluş Ölçeği ve ŞİLO kullanılarak toplandı. Farkındalık grubuna 16 oturumluk farkındalık temelli stres azaltma; psikoeğitim grubuna 8 oturumluk psikoeğitim programı uygulandı. Kontrol grubuna ise herhangi bir girişim uygulanmadı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistik yöntemler, One Way ANOVA ve Tekrarlayan Ölçümlerde ANOVA kullanıldı. Bulgular: Eğitim öncesi farkındalık, psikoeğitim ve kontrol grubunun umut düzeylerinin düşük, psikolojik iyi oluşlarının ve işlevsel iyileşme düzeylerinin orta düzey olduğu belirlendi. Farkındalık grubundaki hastaların umut, psikolojik iyi oluş ve işlevsel iyileşme ikinci ve üçüncü ölçüm puan ortalamalarının psikoeğitim ve kontrol grubuna göre artma gösterdiği ve gruplar arası farkın istatistiksel olarak önemli olduğu belirlendi (p˂0.05). Grup içi karşılaştırmada; farkındalık ve psikoeğitim grubu umut, psikolojik iyi oluş ve işlevsel iyileşme düzeyi birinci puanının, ikinci ve üçüncü ölçüme göre istatistiksel olarak önemli derecede düşük olduğu saptandı (p˂0.05). Kontrol grubu grup içi karşılaştırmasında ise umut, psikolojik iyi oluş ve işlevsel iyileşme düzeyinde istatistiksel olarak önemli bir değişimin olmadığı belirlendi (p˃0.05). Sonuç: FTSA'nın psikoeğitime oranla şizofreni hastalarında umut, psikolojik iyi oluş ve işlevsel iyileşme düzeyini arttırmada daha etkili olduğu bulundu. Anahtar Kelimeler: Farkındalık temelli stres azaltma terapisi, hemşirelik, işlevsel iyileşme, psikolojik iyi oluş, şizofreni, umut.Öğe Tip II Diyabet Hastalarında Algılanan Sosyal Destek ile Öz Etkililik Durumunun Belirlenmesi(2019) Özdemir, Aysel; Kavak Budak, Funda; Gültekin, AbdurrezzakÖz: Amaç: Bu araştırma, Tip II diyabet hastalarında algılanan sosyal destek ile öz etkililik durumunun belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Araştırma, kesitsel tasarımda ilişkisel tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Türkiye’nin doğusundaki bir üniversite hastanesinin endokrin servisinde Eylül 2017-Şubat 2018 tarihleri arasında tedavi gören 172 Tip II diyabet tanılı hasta araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırmada verilerin toplanmasında “Tanıtıcı Özellikler Formu, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği ve Öz Etkililik Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik dağılım, ortalama, bağımsız gruplarda t-testi, Kruskal-Wallis, varyans analizi ve korelasyon kullanılmıştır. Bulgular: Hastaların medeni durum, gelir durumu, çocuk sahibi olma durumu ile algılanan sosyal destek arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardır. Hastaların cinsiyet, medeni durum, çocuk sahibi olma durumu ile öz etkililik arasında bulunan fark istatistiksel olarak anlamlıdır. Diyabet hastalarının algıladığı sosyal destek ile özekililik arasında pozitif yönde güçlü bir anlamlı ilişki saptanmıştır. Sonuç: Diyabet hastalarının algıladığı sosyal destek arttıkça öz etkililik düzeyleri de artmaktadır. Bu doğrultuda, hemşirelerin hastaların sosyal destek sistemlerini mobilize etmelerinin öz etkililik düzeyini artırmada önemli olduğu anlaşılmaktadır.