Yazar "Özdemir, Fatma Nur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ABDve Türkiye’nin Başkanlık Sistemlerinin Karşılaştırmalı Bir Analizi(2020) Özdemir, Fatma Nur; Arpacı, Işıl; Katılmış, CananBaşkanlıksistemi kuvvetlerin sert ayrımına dayanan demokratik bir hükümet rejimidir.Uygulamaları açısından temel özelliği yürütme gücünün monist bir yapıda devlet başkanının elinde olması ve halkın güvenine dayanmasıdır. Başkanlık sisteminin en bilinen örneği Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulanan sistemolmakla birlikte, sistemin uygulama farklılıkları ile birlikte incelenmesi daha iyi anlaşılması açısından önem arzetmektedir. Dolayısıyla, ABD’de ve Türkiye’de başkanlık sisteminin mukayeseli ele alındığı bu çalışmada, başkanlık sistemi uygulama farklılıkları üzerinden değerlendirilmiştir. ABD Anayasasının öngördüğü bir sistem olan başkanlık sistemi doktrin haline getirilerek uygulamaya koyulmuş, daha sonra ise dünyanın birçok farklı bölge ve ülkesinde uygulamaşansı bulmuştur. Türkiye’de 2017 yılında yapılan değişiklikle Türk tipi parlamenter sistemin ortaya çıkardığı siyasi krizleri aşmak için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmiştir. Türkiye’de benimsenen yeni sistem ABD başkanlık sisteminden bazı noktalarda farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar Türkiye’ye özgü sosyal, siyasal ve kültürel özelliklerden kaynaklanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi rasyonelleşmiş bir hükümet sistemi arayışından ortaya çıkmış olup anayasal organların seçimleri, yürütme organının görevleri ve yargılanma usulleri, bütçe kanunun onaylanması ve Cumhurbaşkanının kararnamelerigibi konularda yeni bir anayasa tasarımı ortaya koyarak kendine has bir sistem öngörmüştür. Tarihsel ve betimsel bir metodolojinin kullanıldığı bu çalışmanın temel amacı; ABD ve Türkiye’de uygulanan başkanlık sistemlerinin karşılaştırılmasını yaparak benzeyen ve farklılık arz eden yönleriniortaya koymaya çalışmaktır.Öğe The Impact of Civil-Military Relations on Politics in Turkey(2020) Tunç, Ahmet; Özdemir, Fatma Nur: Civil-military relations are the first orders among the most important problems faced by countrieswith unsettled democratic culture. In Turkish political life, civil-military relations have always beenimportant in every period and the military intervened in politics by carrying out coups at certain intervals. Asa result of these coups, also shaped the political culture by directing the Turkish political life as well. Afterthe coups of 1960 and 1980, it confiscated the polity and as a result of it’s intervention in the political field,on 12 March 1971 and 28 February 1997, it dismissed the goverment and established a new one. Civilmilitary relations are a common problem faced by countries with unsettled democratic culture, however civilmilitary relations in Turkey has the unique structural elements departing from the Western paradigm. Afterthe years of 2000’s, because of both internal factors and the change of International System after the ColdWar, the balances of civil-military relations have started to change. The reforms achieved along Turkey’s EUharmonization process, a powerful single party came to the power for a long period of time after coalitiongoverments, globalization and proliferation of CSOs across the World have been the factors causing thechange in the course of civil-military relations. The main purpose of this study which uses a historical anddescriptive methodology; is to put forward their effects on Turkish politics by dealing with civil-militaryrelations. The hypotheses of this study determined as; “2007 E-Memorandum, Ergenekon, Balyoz Cases andJuly 15 Coup Attempt have become the turning points of the transformation in civil-military relations.” and“the transformation experienced in civil-military relations has been an important development in theinstitutionalization of democracy.”Öğe Terörizm İle Mücadele Kapsamında Türkiye, İngiltere Ve İspanya’nın Karşılaştırılması(2022) Katılmış, Canan; Arpacı, Işıl; Özdemir, Fatma NurTerörizmle mücadelede Türkiye, İngiltere ve İspanya’nın ağırlıklı olarak askeriye ve polisiye tedbirler uyguladıkları görülmektedir. Ancak güvenlik tedbirleri yanında terörizmle mücadeleyi çok yönlü olarak ele alan İngiltere ve İspanya terörizmle mücadelede daha başarılı olmuştur. Militarist bir bakış açısıyla 2000’lere kadar terörizmle mücadeleyi terörist ile mücadele olarak sürdüren Türkiye, 21. yüzyıla girerken ulusal sınırları aşarak güç kazanan terörizmin, sadece bir iç politika meselesi olmadığını anl amıştır. Ayrıca, uluslararası gelişmelerin de etkisi ile terör örgütlerinin faklı taktikler benimseyerek değişime girmesi sonucu, terörizmle mücadelenin çok boyutlu olması gerektiği kabul görmüştür. Bu nedenle terörizmle mücadelede sadece askeri tedbirlerve taktikler değil fikirsel taktikler de önem kazanmaya başlamıştır. Çalışmanın amacı, terörizmle mücadelede Türkiye, İspanya ve İngiltere’nin terörizme nasıl cevap verdiklerini ortaya koymaya çalışmaktır. Bu doğrultuda, öncelikli olarak terörizmve terörizmintarihsel süreci elealınmıştır. Terörizmle mücadelede kullanılacak yöntemler ve terör örgütlerinin büyüme stratejilerine yönelik alınması geren önlemlere dair tespitler, terörizme mücadele başlığı altında ele alınmıştır. Mukayeseli bir çalışma ortaya koymak adına devlet güçlerinin terörizmle mücadele yöntemleri güvenlik birimleri aracılığıyla, hukuki yollarla ve müzakere yoluyla olmak üzere üç başlık altında karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Çalışma, açıklamacı ve analitik teknikler ile nitel araştırma yöntemine dayanmaktadır. Çalışmaya dair değerlendirmeler, basılı metinler, bu tarihe kadar geçen süreçte gerçekleşen gelişmeler, bu gelişmelere ilişkin açık kaynak verileri, haber ve internet kaynaklarından faydalanılarak yapılmıştır.Öğe Türkiye, ABD ve Rusya Federasyonu'nun Orta Doğu'da farklılaşan çıkarlarının bölgesel güvenliğe etkisi(İnönü Üniversitesi, 2024) Özdemir, Fatma Nur; Tuncel, GökhanBu çalışmada Türkiye, ABD ve Rusya'nın Orta Doğu'da farklılaşan çıkarlarının bölgesel güvenliğe etkisi Suriye ve Libya krizleri üzerinden analiz edilmektedir. Arap Baharı sürecinde iç savaşa sürüklenen Suriye ve Libya'da yaşanan kriz bölgesel ve küresel aktörler arasındaki rekabetin parçası haline gelmiştir. Türkiye, ABD ve Rusya Suriye ve Libya'daki krizlere doğrudan ve dolaylı müdahalelerde bulunarak çatışmaların seyrine yön vermişlerdir. Bu doğrultuda; Türkiye, ABD ve Rusya'nın Suriye ve Libya'ya yönelik politikaları, dış politika stratejilerinin uluslararası sistemden gelen sinyallerin yerel faktörlerin süzgecinden geçerek oluştuğunu öngören neoklasik realizmin metodolojisi doğrultusunda analiz edilmektedir. Türkiye, ABD ve Rusya'nın Suriye ve Libya politikaları analiz edildikten sonra farklılaşan çıkarları tespit edilerek rekabet ve işbirliği alanları ortaya konmaya çalışılmaktadır. Türkiye, ABD ve Rusya'nın Suriye ve Libya'daki farklılaşan çıkarları doğrultusunda rekabet etmelerinin bölgesel güvenliğe etkileri analiz edilmektedir. Çalışmada Türkiye'nin, Suriye ve Libya krizlerine ulusal güvenliğine yönelik tehdit algılamalarından, ABD ve Rusya'nın ise küresel hedefleri doğrultusunda müdahil oldukları tespit edilmiştir. Türkiye, ABD ve Rusya arasında yaşanan çıkar farklılıklarının bu ülkelerde iç savaşın uzamasına ve siyasi istikrarın sağlanamamasına yol açarak bölgesel güvenliği olumsuz etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden yararlanılarak tarihsel ve betimsel bir metodoloji kullanılmıştır.











