Yazar "Özdemir, Hasan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Angina pektoris yakınmasının giderilmesinde koroner bypass ameliyatlarının yararları(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Cihan, Hasan Berat; Soysal, Ömer; Gülcüler, Metin; Gülcan, Öner; Özdemir, HasanKoroner arter hastalığı olan kişilerde koroner arter bypass ameliyatları sonrasında yaşam kalitesindeki artışı objektif olarak ortaya koyan en önemli parametre angina pektoris yakınmasındaki azalmadır. Bunu göstermek amacıyla koroner bypass operasyonu yapılmış 51 hastaya anket uygulanmıştır. Operasyon öncesi 48 koroner arter hastasında angina pektoris yakınması mevcut iken, bu sayı ameliyat sonrası 5’e düşmüştür. Sonuç ileri derecede anlamlı bulunmuştur (p < 0,001). Koroner arter bypass operasyonları koroner arter hastalarının yaşam kalitesini önemli derecede arttırmaktadır.Öğe Bronkojenik yayılım gösteren bir akciğer hidatik kistinde albendazol tedavisi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Soysal, Ömer; Özdemir, Hasan; Cihan, Hasan Berat; Ege, E.; Gülcüler, Metin; Gülcan, Öner; Hazar, Abdussamed; Paç, MustafaKist hidatik hastalığında albendazol ile medikal tedavinin klinik kullanım endikasyonlarında etkinliğinde ve tedavi sonuçlarında hala belirsizlikler vardır. Bronkojenik ve pulmoner arter yolu ile yayılım gösteren, bilateral multipl pulmoner kist hidatik hastalığı olan bir olgunun sağ tarafındaki kistlere cerrahi tedavi uygulanmıştır. Sol akciğerdeki kistleri ve öpere edilen hemitoraksdaki residü kistleri albendazol ile tedavi edilmiştir. Sol akciğerdeki kistlerin cerrahi tedavi yerine medikal olarak tedavi edilmesinin nedeni milimetrik boyutlarda onlarca kist hidatik nedeniyle olgunun operasyona uygun olmamasıdır. Albendazol 10 mg/kg, üç ay ve kesintisiz olarak verilmiştir. Tedavi sonunda kompüterize tomografi bulgusu ile 1-2 cm çaplı kistlerin kaybolduğu, daha büyük kistlerin ise küçüldüğü tesbit edilmiştir. Cerrahi tedaviye uygun olmayan akciğer kist hidatiği olan hastalarda albendazol alternatif bir tedavi yöntemi olarak tercih edilebilir.Öğe Fatal bir hemoptizi ve hemotoraks nedeni: torasik aort anevrizması rüptürü(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Soysal, Ömer; Ege, Erdal; Yıldırım, Zeki; Baysal, Tamer; Özdemir, Hasan; Paç, MustafaHemoptysis is a problem for which the patient and the physician give importance. Aortobronchial fistula causes hemoptysis and aortopleural fistula causes hemothorax, and it is a fatal situation if not treated. A patient presented with hemoptysis and multiple loculated dense pleural effusions who had thoracic aortic aneurysm with bronchial fistula, and died although she underwent emergency aneurysm repair and left lower lobectomy. Aortobronchial fistula should be considered in the differential diagnosis of hemoptysis. If the thoracic aneurysm which is ruptured to the lung and pleura is not diagnosed and surgically repaired early, it is usually mortal.Öğe Mediastinal dediferansiye kondrosarkoma(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Soysal, Ömer; Aydın, Abdullah; Özdemir, Hasan; Kutlu, Ramazan; Aydın, Engin; Paç, MustafaMediastinal dedifferentiated chondrosarcoma is fairly rare and defined as a high-grade sarcoma occuring on chondrosarcoma. A patient with mediastinal dedifferentiated chondrosarcoma had been treated with orchiectomy and chemotherapy for testicular mixed germ cell tumor four years ago underwent left pneumonectomy and total tumor excision. He developed local recurrence and distant metastasis after one month following operation. Dedifferentiated chondrosarcoma is resistant to radiation therapy and chemotherapy. The only chance of cure is total wide resection but this is also generally unsuccessful.Öğe Sağlıklı anne köpekten yavrusuna akciğer lob transplantasyonu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Soysal, Ömer; Aydın, Abdullah; Ünsaldı, Sami; Ege, Erdal; Gülcüler, Metin; Özdemir, Hasan; Gülcan, Öner; Çıralık, HarunAkciğer transplantasyonunda donör azlığı ve rejeksiyon çok önemli sorunlardır. Ebeveynden lob transplantasyonu bu sorunlara çözüm olabilir. Merkezimiz hayvan laboratuarında bir anneden iki yavruya birer akciğer lobu ve bir anneden bir yavruya bir akciğer lobu transplantasyonu gerçekleştirilmiştir. Ameliyatlar kardiyopulmoner bypas kullanılmadan, santral venöz basınç, invaziv arteriyel basınç ve oksijenasyon takibi ile gerçekleştirilmiştir. Sadece preoperatif tek doz steroid dışında immünsupresif medikasyon yapılmamıştır. Anneye sol pnömonektomi yapılıp, iki lob ayrılarak annenin iki yavrusuna sol pnömonektomiyi takiben birer lob, sol akciğer yerine transplante edilmiştir. Bir diğer anneye ise sol alt lobektomi ve yavrusuna sol pnömonektomi yapılmış, ve anneden çıkartılan lob pnömonektomize yavruya sol akciğer olarak tranplante edilmiştir. Pnömonektomi yapılan anne postoperatif anestezi komplikasyonu nedeniyle eksitus olmuş, birer lob transferi yapılan yavru köpekler postoperatif 9 ve 17 saat yaşamış ve solunum yetmezliği nedeniyle kaybedilmiştir. Lobektomi yapılan ikinci annede ise postoperatif sorun olmamış fakat lob alıcısı yavru trasplantasyonun altıncı günü akut alveoler hasar nedeniyle kaybedilmiştir. Köpeklerde akciğer lob transplantasyonu teknik olarak mümkündür. Canlıdan lob transplantasyonu özellikle pediatrik yaş grubundaki akciğer donör azlığı sorununa bir çözüm olabilir.Öğe Tavşanlarda farklı dozlarda talk, oksitetrasiklin ve talk + oksitetrasiklin kombinasyonunun plörodezis etkisi(İnönü Üniversitesi, 1998) Özdemir, HasanPlöredezis; çeşitli sklerozan ajanlarla paryetal ve visserai plevranın yapıştırılarak plevral boşluğun ortadan kaldınlmasıdır. Plöredez sıklıkla malign plevral efuzyonlarm daha nadir olarak da tekrarlayan pnömotorakslann önlenmesi amacıyla kullanılır. Plöredez amacıyla çeşitli radyoizotoplar, biyolojik maddeler ve kemoterapötik ajanlar kullanılmakla beraber günümüzde en sık talk, ikinci sıklıkta ise tetrasiklin ve derivasyonlan kullanılmaktadır.Biz bu tez çalışmamızda talk ve Oksitetrasiklin’in (OXT) tek başlarına ve her iki ilacın farklı dozlarda kombinasyonlarının; plöredez oluşturmadaki etkinliği, mortalité ve morbiditelerini araştırdık. Bu amaçla her grupta 5 adet tavşan olan 5 farklı grupta çalışma yapıldı. Birinci gruba; talk 70 mg/kg, 2. gruba OXT 35 mg/kg, 3. gruba talk 50 mg/kg + OXT 20 mg/kg, 4. gruba talk 70 mg/kg + OXT 35 mg/kg, 5 gruba talk 200 mg/kg dozunda intraplevral uygulandı. İlaçlar tüm tavşanlarda sağ hemitoraksa verildi, sol hemitorakslar kontrol grubu olarak kullanıldı. Elde edilen bulgular istatistiksel olarak değerlendirildi.Öğe Trakeobronşial yabancı cisim aspirasyonları: Bazı sorunlar ve öneriler(Ulusal Travma Dergisi, 1999) Soysal, Ömer; Yıldırım, Zeki; Türköz, Ayda; Özdemir, HasanÖz: Yabancı cisim aspirasyonları acil tedavi gerektirir. Bu nedenle de her bölge hastanesinde tedavi edilmesi gereken bir antitedir. Yabancı cisim aspirasyonlarımn tedavisinin bazı temel prensipleri olmasına karşın, her olgunun kendine özgü özellikleri vardır. Kliniğimizde 61 olguda yabancı cisim aspirasyonu nedeniyle bronkoskopiyapıldı: Genelyabancı cisim aspirasyonu konusu yanında bazı özel sorunlar tartışıldı.Öğe Treatment of lower extremity varicosities with polidocaııol sclerotherapy(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Soysal, Ömer; Gülcüler, Metin; Cihan, Hasan Berat; Ege, Erdal; Gülcan, Öner; Özdemir, Hasan; Hazar, AbdulsametAlt ekstremite varisleri toplumda sık görülür. Bu varislerin tedavisi konservatif veya cerrahidir. Uygun vakalarda skleroterapi uygulanabilir. Skleroterapi steril kimyasal flebit oluşturarak damar duvarını yapıştırır ve rezorbe olmasını sağlayarak varikoziteleri tedavi eder. Biz 25 olguya poliklinik şartlarında Polidokanol ile skleroterapi uyguladık. İşlem sonunda tüm varikoziteler ortadan kalktı ve majör komplikasyon görülmedi. İşlem kısa sürede tamamlandı ve maliyeti diğer tedavi yöntemlerinden ucuzdu. Bakılan biyokimyasal parametrelerde tedavi öncesi ve sonrası istatistiksel anlamlı fark görülmedi. Bu çalışma sonucu alt ekstremite varislerinin polidokanol ile skleroterapisinin cerrahiye alternatif, uygun ve güvenilir bir yöntem olduğu kanaatine vardık.Öğe Ulnar arter anevrizması : bir olgu nedeniyle(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Ege, Erdal; Soysal, Ömer; Cihan, Hasan Berat; Gülcan, Öner; Gülcüler, Metin; Özdemir, Hasan; Paç, MustafaUlnar arter anevrizması travmatik, aterosklerotik ve enfeksiyöz nedenlerle gelişebilir. Ekstremite arterlerinin anevrizmaları arasında ulnar artere ait anevrizma nadirdir. Anevrizmektomi ve brakioradial bazilik ven interpozisyonu ile tedavi edilen bir olgu sunulmuştur. Brakial arter bifürkasyon bölgesindeki ulnar arter anevrizmasında anevrizmanın eksizyonu ve sadece radial artere yapılan bazilik ven uygulaması ile elperfüzyonu sağlanabilir.