Yazar "Özerol, İ.Halil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akkiz immün yetmezlik sendromu (AII)S)(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1994) Özerol, İ.Halil; Özbilge, Hatice; Şenol, MustafaAkkiz: immün yetmezlik sendromu (AIDS)'nun etkenleri, ‘human immunodefıciency virüs’ tip I ve 2 (HIV-l ve HIV-2)'dir. İnfeksiyon seksüel ilişki, kan ve vücut sıvıları ve anneden çocuğa olmak üzere başlıca üç şekilde geçer. İntravenöz ilaç kullanımı bildirilmeyen homoseksüel/biseksüel erkeklerdeki %30-63'lük AIDS vakası He seksüel yolla geçen HIV infeksiyonunun çoğu, erkekler arası seksüel kontakt yolu ile meydana gelir. Vücuda giren virüs miktarı, giriş yolu ve hastanın yaşma bağlı olarak HIV infeksiyonu ve AIDS'in ortaya çıkışı arasındaki latent süre değişmektedir. Hastalığın patofızyolojisi tamamen anlaşılamamıştır. Ancak helper CD4 lenfositleri azalmaktadır. Bu nedenle immün disfonksiyon meydana gelmekte, çeşitli opurtunistik infeksiyonlar ve neoplaziler görülmektedir. İnfeksiyona sebep olan virüs, kültür ve çeşitli serolojik testler ile tespit edilebilir. İnsan immün yetmezlik virüsü (HIV) ile meydana gelen infeksiyonun tedavisi ve birlikte görülen opurtunistik infeksiyonlara karşı profilaksi çalışmaları, bugün için, devam etmektedir.Öğe B grubu ß- hemolitik streptokoklar(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1994) Özerol, İ.Halil; Aslan, Turan; Sönmez, SühaB grubu ß-hemolitik streptokoklar (BgrBHS) kadın genital yollarına kolonize olarak yenidoğanlarda sepsis ve menenjite, erişkinde çeşitli infeksiyonlara neden olmaktadır. Bu derlemede B grubu streptokokların önemli özellikleri, yaptığı infeksiyonlar, laboratuvar teşhis yöntemleri, infeksiyondan korunma ve tedavide bilinmesi gerekenler gözden geçirilmiştir.Öğe B grubu ß- hemolitik streptokoklar(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1994) Özerol, İ.Halil; Aslan, Turan; Sönmez, SühaB grubu ß-hemolitik streptokoklar (BgrBHS) kadın genital yollarına kolonize olarak yenidoğanlarda sepsis ve menenjite, erişkinde çeşitli infeksiyonlara neden olmaktadır. Bu derlemede B grubu streptokokların önemli özellikleri, yaptığı infeksiyonlar, laboratuvar teşhis yöntemleri, infeksiyondan korunma ve tedavide bilinmesi gerekenler gözden geçirilmiştir.Öğe Bir Serratia sepsisi olgusu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1994) Baykan, Mahmut; Özerol, İ.Halil; Kart, Hilal; Baysal, BülentBu çalışmada, 12 yaşında bir erkek çocukta meydana gelen Serratia sepsisi olgusu sunulmuştur. Serratia lar doğada, süt ürünlerinde, içme ve kanalizasyon sularında, besin maddelerinde, insan ve hayvanların ince barsak ve üst solunum yolu florasında yaygın olarak bulunan mikroorganizmalardır.'>601 ara kadar saprofit olduğu düşünülen mikroorganizmanın, gittikçe artan sıklıkta hastane infeksiyonlarma neden olduğu saptanmıştır. Bu mikroorganizma genellikle immün sistemi zayıf bireylerde, geniş spektrumlu antımikrobik alanlarda, trakeostomi veya katater kullanımına bağlı olarak çeşitli araç gereçlerle hastane infeksiyonlarma neden olmakta ve endokardit, osteomyelit, sepsis, yara, idrar ve solunum yolıı infeksiyonlarma neden olmaktadır.Öğe Gram pozitif ve Gram negatif bakterilerde imipenem duyarlılığı(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1995) Özerol, İ.Halil; Sönmez, Emine; Özbilge, Hatice; Taştekin, NeşeKadın üst genital yollan infeksiyon lan, cerrahi infeksiyonlar, intraabdomirtal infeksiyonlar ve daha pekçok in feksiyonlar genellikle polimikrobiktır. Bu infeksiyon tarda Gram pozitif ve negatif, aerob ve anaerob bakteriler izole edilmektedir, dram negatif mikroorganizmaların büyük çoğunluğunu Escherichia cali, Klebsiella, Proteus, Enterobacter ve Pseudomonas türleri oluşturur. Gram pozitif mikroorganizmalar arasında genellikle, sta/ilokoklar izole edilir. İnönü l ’ııiversitesi Tıp f akültesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji laboratuvarında. 1 Ocak 30 Aralık 1994 tarihleri arasında, izole edilen 438 mikroorganizmaya imipenem sılastatin (IMPS)'in antimikrobial etkinliği incelendi. 2~5 Gram negatif bacterileriıı %9".5 ve 163 Gram pozitif bakterilerin (Staphylococcus aureııs), %9S. I oranında IMF S’e duyarlı olduğu bulundu. 14 Pseudomonas aerugiııosa ızolatmdan %92.8’i bu antimikrobiğe duyarlı idi. Bu çalışmada. IMPS'in Pseudomonas aeruginosa suçlarına amikacin. netilmicin ve tobramycin gibi aminoglikozidlerden ve cephalotlıine, cefuroxime. ceftriaxone ve ceftazidime gibi sefalosporınlerden daha etkin okluğu anlaşılmıştır.Öğe İnflamatuvar Romatizmal Hastalıklarda Epsteın-Barr Ve Cytomegalovırus Antikor Pozitifliği(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Ersoy, Yüksel; Ersoy, Yasemin; Otlu, Barış; Karatutlu, İrfan; Altay, Zühal; Sönmez, Emine; Özerol, İ.HalilEtiyopatogenezinde otoimmün mekanizmaların sorumlu tutulduğu inflamatuvar romatizma! hastalıkların patogenezinde viral ajanların rolü ile ilgili çalışmalar popülaritesini korumaktadır. Bu nedenle inflamatuvar romatizmaI hastalıklardan olan romatoid artrit (RA) ve ankilozan spondilit (AS) olgularının serumlarında Epstein-Barr Virus (EBV) ve Cytomegalovirus (CMV) antikor pozitifliklerinin saptanması amacı ile bu çalışma planlandı. Materyal ve metot: Hastanemiz FIR departmanı polikliniklerine başvurup klinik ve laboratuvar değerlendirmeler sonrası 38'i RA ve 36'sı AS tanısı konmuş 74 olgudan oluşan hasta grubu ile, yaş ve cinsiyetleri uyumlu 41 sağlıklı bireyin oluşturduğu kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Her iki gruptaki olguların serumlarında; EBV-VCA IgG ve IgM ile CMV IgG, IgM ve IgA antikorlarının pozitifliği ELISA yöntemi ile araştırıldı. Bulgular: RAH olgularda CMV IgA pozitifliğinde kontrol grubuna göre (p=0.031), EBV-VCA IgM pozitifliğinde ise hem AS hem de kontrol grubuna göre (p=0.00İ) istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edildi. Sonuç: Bu çalışmanın verileri, RA etiyopatogenezinde EBV infeksiyonlarının rol oynayabileceği görüşünü desteklemektedir. Anahtar kelimeler: İnflamatuvar romatizmaI hastalıklar, Epstein-Barr virus, Cytomegalovirus, EBV, CMV. Amaç: Etiyopatogenezinde otoimmün mekanizmaların sorumlu tutulduğu inflamatuvar romatizma! hastalıkların patogenezinde viral ajanların rolü ile ilgili çalışmalar popülaritesini korumaktadır. Bu nedenle inflamatuvar romatizmaI hastalıklardan olan romatoid artrit (RA) ve ankilozan spondilit (AS) olgularının serumlarında Epstein-Barr Virus (EBV) ve Cytomegalovirus (CMV) antikor pozitifliklerinin saptanması amacı ile bu çalışma planlandı. Materyal ve metot: Hastanemiz FIR departmanı polikliniklerine başvurup klinik ve laboratuvar değerlendirmeler sonrası 38'i RA ve 36'sı AS tanısı konmuş 74 olgudan oluşan hasta grubu ile, yaş ve cinsiyetleri uyumlu 41 sağlıklı bireyin oluşturduğu kontrol grubu çalışmaya dahil edildi. Her iki gruptaki olguların serumlarında; EBV-VCA IgG ve IgM ile CMV IgG, IgM ve IgA antikorlarının pozitifliği ELISA yöntemi ile araştırıldı. Bulgular: RAH olgularda CMV IgA pozitifliğinde kontrol grubuna göre (p=0.031), EBV-VCA IgM pozitifliğinde ise hem AS hem de kontrol grubuna göre (p=0.00İ) istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edildi.Öğe Lösemi ve lenfomaların irdelenmesi ve teşhisinde flow sitometrik immün tip tayini(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Aydın, Abdullah; Özerol, İ.HalilYüzey membran antijen analizi (immünfenotiplendirme) ve DNA içerik analizi, onkoloji alanında flow sitometrinin en yaygın iki kullanım şeklidir. Yüzey membran antijen analizi lösemi ve lenfomaların teşhisinde ve sınıflandırılmasında kullanılmaktadır. Flow sitometrik immünfenotiplendirme hastaların takibinde faydalıdır ve prognostik değere sahiptir. Flow sitometri ve monoklonal antikor teknolojisi lösemi ve lenfomaların değerlendirilmesinde yeni boyutlar kazandırmıştır. Bu çalışmada hematolojik malignitelerin immünfenotip özellikleri gözden geçirilmiştir.Öğe Mycobacterıum Tuberculosıs İn Laboratuvar Tanısı(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Tekerekoglu, Mehmet Sait; Durmaz, Rıza; Özerol, İ.HalilTüberküloz basilinin kısa sürede tanımlanması, Haç direncinin saptanması ve infeksiyon kaynağının belirlenmesi etkin bir tedavi için çok önemlidir. Bu nedenle klasik laboratuvar tam metodları yanında hızlı sonuç veren, duyarlılığı ve özgüllüğü yüksek, kolay uygulanabilir yeni kültür yöntemleri ve molekül er biyoloji teknikleri geliştirilmiştir.Öğe Non-Hodgkin lenfomalı hastalardan elde edilen periferik stem cell ve kemik iliği hücrelerinin natural supresör aktivitesi üzerine interleukin-2’nin etkisi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Özerol, İ.Halil; Şenol, Mustafa; Ageitos, Ana; Talmadge, James E.Non-Hodgkin lenfomalı 24 hastadan elde edilen periferik stem cell (PSC) ve kemik iliği ürünlerinin natural supresör (NS) hücre aktivitesi, IL-2 ile kültürden önce ve 5 gün IL-2 ile birlikte kültür yapılarak incelendi. Bu çalışmaya göre PSC ürünleri IL-2 ile stimüle edilmeden önce normal periferik kan lökositleri (PBL) ve kemik iliği (BM) ürünlerinden daha yüksek NS hücre aktivitesi gösterdi (p<0.001). İnterleukin-2 aktivasyonundan sonra, aktivasyon öncesine göre, PSC ürünlerinin NS hücre aktivitesi azalırken (p<0.05) BM’unki arttı (p<0.05). IL-2 ile kültürden sonra, normal donörlerden elde edilen PBL ile NHL’lı hastalardan elde edilen PSC ürünlerinin NS aktivitesi arasında istatistiki bakımdan önemli fark vardı (p<0.05). Bu sonuçlar, NHL’lı hastalarda NS aktivitesinin normalden daha yüksek olduğunu ve supresör hücrelerin varlığında NHL 7/ hastaların PSC lenfositlerinin IL-2 ’ye proliferatif cevap vermediğini göstermektedir.Öğe Süperantijenler(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1994) Özerol, İ.Halil; Şenol, MustafaSüperantijenler (SAg) antijen sunan hücreler (APC) üzerinde bulunan majör histokompatibilite kompleksi (MIIC) klas ll've bağlanır ve uygun T hücre reseptörü (T('R)-l’p gen segmentleri taşıyan T lenfositlerinin biiyiik bir kısmını stimüle ederler. Bakteriler, mikoplazmalar, retrovirüsler ve parazitler tarafından üretilirler. ()zel I )s gen segmentleri taşıyan çok sayıda T lenfositlerini selektif olarak çoğalmaya sevkedebilme kaı>asitelerinin olması ve hlHCye kısıtlı olmadan MUC'ye bağımlı bir tarzda sunulma özellikleri ile konvansiyone! antijenlerden ayrılırlar. Süperantijenlerin in vivo multipl pleiotropik etkileri vardır; spesijik T hücrelerinde aktivasyona, proliferasyona, anerjiye ve hücre ölümüne neden olabilirler. Bu makalede mikrobiyal süperantijenler hakkında genel bilgiler verilmiş. 7 lenfositleri ile etkileşmelerine dair günümüzde bilinenler özetlenmiş ve patojenezdeki rolleri açıklanmaya çalışılmıştır.Öğe Üçüncü kuşak sefalosporinlerin ve kinolonlarm in vitro etkilerinin karşılaştırılması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1994) Özerol, İ.Halil; Durmaz, Rıza; Durmaz, Bengül; Taştekin, NeşeKlinik materyallerden elde edilen toplam 684 izolatm (333 'ü (iram negatif basil ve 351' i Stafilokok) antimikrobiklere duyarlılıkları “National Committee for Clinical Laboratory Standards ('('('LS, 1991)" tarafından önerilen prosedüre uygun olarak Kirby-Baıter disk diffüzyon testi ile incelendi. İzolatların dokuz antimikrobiyale karşı in vitro duyarlılıkları değerlendirildi. (İram negatif basiller sefoperazona %2~.6, sefotaksime %14.4, sejiizoksime %13.5, sefiazidime %11.4, sejiriaksona %10.S. norjloksasine %3.3. pefloksasıne %3. ojloksasine %1.2 ve siprojloksasine %1.2 oranında dirençli bulundu. Stajilokoklar sefiazidime %l".l, sefoperazona %I5.4, sejiizoksime %I4.5, sefotaksime %I2.5, sejiriaksona %I2.3, pejloksasine %8.5, norjloksasine %6.8, ojloksasine %4.0 ve siprojloksasine %3." oranında dirençli idi.