Yazar "Özpolat, Zekine" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Entübasyon Güçlüğü Beklenen Acil Bir Olguda Anestezi Uygulaması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Özpolat, Zekine; Gülhaş, Nurçin; Toğal, Türkan; Toprak, Hüseyin İlksen; Borazan, Hale; Ersoy, M. ÖzcanAnestezi uygulamalarındaki ölümlerin %30’u entübasyon sırasında görülmektedir. Entübasyon güçlüğü riski söz konusuysa, uyanık entübasyon veya derin anestezi altında spontan solunum korunarak entübasyon denenebilir. Propofol ve kısa etkili bir opioidin birlikte kullanılması, kas gevşetici kullanmaksızın laringoskopi ve trakeal entübasyon için yeterli şartları sağlar. Remifentanil spontan solunumun hızlı dönmesi ve kısa süreli opioid etkisi istendiği durumlarda ideal bir ajandır. Kas gevşetici kullanmaksızın yapılan indüksiyon invazif entübasyon yöntemlerden önce uygulanabilir. Bu nedenle tiroid leiomyosarkomu ve trakeal stenozu olan ventilasyon ve entübasyon güçlüğü beklediğimiz olguda yöntemimizi tartışmayı amaçladık.Öğe Günübirlik pediyatrik olgularda total intravenöz anestezi ve desfluran anestezisinin hemodinami ve derlenme özellikleri açısından karşılaştırılması(Türk Anestezi ve Reanimasyon Dergisi, 2005) Özpolat, Zekine; Toğal, Türkan; Toprak, Hüseyin İlksen; Öztürk, Erdoğan; Çiçek, Müslüm; Ülger, Hacer; Ersoy, M. ÖzcanÖz: Amaç: Pediyatrik olgularda propofol ve remifentanilin kullanıldığı total intravenöz anestezinin (TİVA) hemodinamik ve derlenme özelliklerini desfluran ve N2O'dan oluşan inhalasyon anestezisi ile karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: ASA I, 4-12 yaşlarında tonsillektomi, adenoidektomi veya ventilasyon tüpü yerleştirilmesi planlanan 50 olguya oral midazolamla premedikasyon sonrası, 1 mg kg-1 lidokain, 1 µg kg-1 remifentanil, 3 mg kg-1 propofol ve 0.1 mg kg-1 vekuronyumla indüksiyon yapıldı. Olgular iki gruba ayrılarak, idamede I. gruba 0.5 µg kg-1 dk-1 remifentanil ve 50 µg kg-1 dk-1 propofol, II. gruba % 50 N2O içinde % 8.3 desfluran uygulandı. Nabız sayısı (NS), ortalama arter basıncı (OAB), SpO2, end-tidal CO2, vücut ısısı monitörize edildi. Uyanma ve derlenme süreleri, hipoksi, laringospazm, bulantı-kusma, ağrı, ajitasyon gibi yan etkiler kaydedildi. Bulgular: OAB bazal değere göre Grup I'de indüksiyon sonrası hariç diğer zamanlarda yüksekken, Grup II'de entübasyon sonrası ve cerrahi insizyon hariç diğer zamanlarda düşüktü. NS, bazal değere göre Grup I'de cerrahi insizyon, insizyon sonrası 10., 20. ve 30. dakikada, Grup II'de entübasyon sonrası ve cerrahi insizyon hariç diğer dönemlerde azaldı (p<0.05). OAB, Grup II'de Grup I'e göre düşükken, NS yüksekti. Grup II'de göz açma ve Aldrete skorunun >8 olma süresi Grup I'e göre uzundu. Spontan solunum dönüş ve ekstübasyon süresi, yan etkiler gruplar arasında benzerdi. İki grupta da derlenme döneminde ağrı ve ajitasyon oranı yüksekti. Sonuç: Günübirlik cerrahi girişim uygulanacak pediyatrik olgularda hem propofol ve remifentanilin kullanıldığı TİVA hem de desfluran ve N2O'dan oluşan inhalasyon anestezisi kısa derlenme periyoduyla uygun yöntemlerdir. Ancak, her iki yöntemde görülebilen hemodinamik instabilite, postoperatif ajitasyon ve ağrının çözülmesi gereken problemler olduğunu düşünmekteyiz.Öğe Laparoskopik cerrahi geçirecek erişkin olgularda intraabdominal insüflasyon basıncının karaciğer fonksiyonlarına etkisi(Türk Anestezi ve Reanimasyon Dergisi, 2005) Özpolat, Zekine; Durmuş, Mahmut; Toprak, Hüseyin İlksen; Öztürk, Erdoğan; Temel, İsmail; Ersoy, M. ÖzcanÖz: Amaç: Laparaskopik kolesistektominin hepatosellüler yapıya etkisinin yaşla ilgisi bilinmemektedir. Çalışmamızda laparoskopik kolesistektomi planlanan farklı yaş gruplarındaki erişkin olgularda, karaciğer fonksiyon testlerini karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: 43 olgu çalışmaya alındı. Olgular 18-60 yaş (Grup 1, n=22) ve 65 yaş üstü (Grup 2, n=21) olarak iki gruba ayrıldı. Tüm hastalara genel anestezi verildi. Laparoskopiyi kolaylaştırmak için CO2 insuflasyonu kullanıldı ve laparoskopi girişimi süresince intraabdominal basınç 10-14 mmHg arasında tutuldu. CO2 insuflasyonundan sonra ters trendelenburg pozisyonu verildi. Arteriyel kan örneği, alfa gulutatyon S transferaz (alfa-GST), alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST), gama glutamil transpeptidaz (GGT) düzeylerini değerlendirmek için anestezi indüksiyonundan önce, cerrahi işlemin sonunda, cerrahi bittikten sonra 1., 3., 6. ve 24. saatte alındı. Bulgular: Alfa-GST konsantrasyonu her iki grupta da cerrahi işlemden önce normal sınırlardaydı. Cerrahi işlemin sonunda ve cerrahiden sonraki 1. saatte iki grupta da anlamlı artış gözlendi (p<0.05). Ancak, Grup 2'deki artış Grup 1'e göre daha fazlaydı (p<0.05). Cerrahiden sonra 3. 6. ve 24. saatte alfa-GST her iki gurupta normal sınırlara döndü. Ancak, 24. saatte Grup 1'de bazal değere dönüş görülürken, Grup 2'de bazal değere dönüş görülmedi. Sonuç: Laparoskopik cerrahi geçiren yaşlı olgularda 10 mmHg üzerindeki intraperitoniyel basıncın, daha fazla hepatoselüler hasara neden olduğu kanısına varıldı. Başlık (İngilizce): The Effect of intra-abdominal insufflation pressure on liver function in adult patients undergoing laparoscopic cholecystectomy Öz (İngilizce): Aim: The relation between age and the effect of laparoscopic cholecystectomy on hepatocellular integrity has not been evaluated. We aimed to compare conventional liver function tests in two groups of adults of differing age undergoing elective laparoscopic cholecystectomy. Materials and Methods: We studied 43 patients divided into two groups according to age: Group 1, age 18-60 years (n=22) and Group 2, over 65 years (n=21). All patients received general anesthesia. CO2 was used to insufflate the peritoneal cavity, and intraperitoneal pressure was maintained at 10-14 mmHg during cholecystectomy. Reverse Trendelenburg position was maintained after CO2 insufflation. Arterial blood was sampled before the induction of anesthesia, at the end of surgery, and 1, 3, 6 and 24h after surgery for determination serum alanine aminotransferase (ALT) aspartate aminotransferase (AST), alpha-glutathione S-transferase (alpha-GST), and gamma-glutamyl transpeptidase (GGT) concentrations. Results: Baseline values of alpha-GST were within normal limits in both groups. Alpha-GST increased significantly in two groups at the end of surgery and at 1st hour after surgery. The increase of alpha-GST in Group 2 was higher than Group 1. Alpha-GST returned to normal values at 3,6 and 24h after surgery in both groups. Alpha-GST returned to the preoperative value at 24th h after surgery in Group 1 but not in Group 2. Conclusion: We conclude that elderly patients undergoing laparoscopic cholecystectomy have more hepatocellular injury when intraperitoneal pressure is greater than 10 mmHg.Öğe Pediyatrık günübirlik olgularda remifentanil-propofol ile tiva’nın ve desfluran-n20 ile inhalasyon anestezisinin hemodinami ve derlenme özellikleri açısından karşılaştırılması(İnönü Üniversitesi, 2002) Özpolat, ZekineGünübirlik cerrahi girişim uygulanacak pediyatrik olgularda propofol ve remifentanilin birlikte kullanıldığı total intravenöz anestezi yöntemini, intraoperatif hemodinamik değişiklikler ve derlenme özellikleri açısından desfluran ve nitröz oksitden oluşan dengeli inhalasyon anestezisi yöntemi ile karşılaştırmayı amaçladık.Yaşları 4 ila 12 arasında değişen, ASA I risk grubundaki 50 olgu rastgele iki gruba ayrıldı. Tüm olgulara oral yoldan 0,5 mg.kg'1 midazolam ile premedikasyon uygulandı. Anestezi indüksiyonu iki grupta da 1 mg.kg'1 lidokain, 1 pg.kg'1 remifentanil, kirpik refleksi kayboluncaya kadar propofol ile sağlandı. 0,1 mg.kg'1 vekuronyum ile endotrakeal entübasyon gerçekleştirildi. Preoperatif, indüksiyon sonrası, entübasyon sonrası, insizyon sonrası ve cerrahi başladıktan sonra beşinci, onuncu, onbeşinci, yirminci, otuzuncu dakikalarda ve operasyon sonunda kalp atım sayısı, sistolik, diyastolik ve ortalama arter basıncı, periferik oksijen saturasyonu, etC02 basıncı ve vücut ısısı kaydedildi. Uyanma ve derlenme süreleri ve bu dönemde görülen hipoksi, laringospazm, bulantı-kusma, ağrı ve ajitasyon gibi yan etkiler kaydedildi.Her iki grupta anestezi süresince hemodinamik değerler kabul edilebilir sınırları içinde kaldı. İnhalasyon anestezisi grubunda spontan ventilasyon dönüş ve ekstübasyon süreleri, TİVA grubunda ise göz açma ve Aldrete skorunun sekizin üzerine çıkma süresi diğer gruptan daha kısaydı. Uyanma ve derlenme döneminde karşılaşılan yan etkiler bakımından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. İki grupta da derlenme döneminde ağrı ve ajitasyon oranı yüksekti.