Yazar "Ünlüsoy, Abdulhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çağdaş Din Felsefesi Üzerine Mülahazalar: Eleştirel ve Hermenötik Bir Analiz(2022) Ünlüsoy, AbdulhanBu çalışma, çağdaş din felsefesini, felsefedeki çağdaş eğilimlerin metafilozofik açıdan değerlendirilmesi yoluyla ele almaya çalışır. Bunu yaparken temel olarak şu iki sorudan hareket edilir: Acaba felsefe, özü itibariyle sadece salt rasyonel bir tutum olarak mı değerlendirilmelidir? Yoksa felsefe, varoluşsal bir yöne sahip olarak varlığı bir algılayış biçimi, ona bir anlam verme şekli midir? Genel olarak felsefe yapma tarzımızın nasıllığını da belirleyen bu soruların cevabı aranırken bu çalışma boyunca günümüz felsefesinin iki büyük felsefi geleneği olan Kıta Avrupa’sı felsefesi ve Analitik felsefe geleneği arasındaki benzerlikler, farklılıklar ve özgünlüklerden hareket edilmeye çalışılacaktır. Kıta Avrupa’sı felsefesi ve Analitik felsefe geleneği arasındaki benzerlikler, farklılıklar ve özgünlükler; konu, yöntem ve yaklaşım tarzları olarak ortaya konmaya çalışılacaktır. Bunu yaparken çeşitli felsefe yapma tanımlarından ve felsefeye yüklenen farklı anlamlardan hareket edilecek, bu iki geleneğin birbirinden farkı ortaya konularak felsefi gayretin temel özellikleri belirlenmeye çalışılacaktır. Elde edilen neticelerden yola çıkılarak çağdaş din felsefesi yapma tarzları; bu iki büyük gelenek açısından değerlendirilmeye çalışılacaktır. Sonuç itibariyle de çağdaş din felsefesindeki eksiklik ya da yetersizliklerden hareketle çağdaş din felsefesinin nasıl olması gerektiği konusu ile ilgili elde edilen neticeler göz önünde bulundurularak tespit ve tavsiyelerde bulunulmaya çalışılacaktır.Öğe An Evaluation on Post-Modern Theology of the Contemporary Period(2021) Ünlüsoy, AbdulhanIn its most general sense, theology is expressed as conversations about God. The subject of theology is God and everything related to him. Theology, in this sense, is a rational effort centered on the God-human relationship. Theology is directly related to the world of perception of the people of the present age in the sense of rational justification of belief in God. One of the defining features of theology that resembles philosophy is that it necessarily contains its own conditions of possibility. This does not necessitate that it be an attitude that operates entirely outside of rational grounds. Implied thereby, of course, is that theology ought to exhibit at least some of the formal marks of any "science," including the methodical pursuit of its questions and the formulation of its answers in a precise conceptuality. Therefore, theology should both preserve the authenticity of the religion it defends and aim to provide satisfactory answers to the people of that time period in accordance with the level of culture in which it is valid. Every religion has to explain why the believer should believe the principles that should be believed, in accordance with the rational, sociocultural level of the person. In other words, theology is closely related to the culture, society and the rational levels of the individuals addressed by these two. Based on this view, this article tries to deal with the difference between the theological perception in modern times when the state of consciousness of modern humans was dominant and the theological perception of the periods that dominated the state of consciousness in post-modern contemporary periods. In theological terms, there are differences between these two periods in terms of theological tendencies. Because there is a difference in perception of the individual, culture, society, the world and things between these two periods. While there is a negative attitude that erodes the religious sphere dominated by rational theological approaches operating on the basis of reason in modern periods, the theological understanding of post-modern periods has a tendency against religion that is more contingent and opposed to all kinds of mental and political totalitarian attitudes that objectify the religious sphere. This study aims at revealing the similarities and differences of the theological perception of these two periods, which have different tendencies.Öğe Felsefedeki Metodolojik Bir Yaklaşım Olarak Deneysel Felsefe Akımının Yargı Analizlerinin Epistemik Değeri(2019) Ünlüsoy, AbdulhanÖz: Metafilozofik çalışmaların oldukça yoğun olduğu günümüz felsefesindeki en yeni ve heyecan verici akımlardan birisi de Deneysel Felsefe akımıdır. Deneysel Felsefe, kendisi dışındaki geleneksel felsefî metodolojiler olarak nitelediği metodolojilere şüphe ile yaklaşır. Bunların kullanmış oldukları kavram analizleri ve refleksiyon gibi metodolojilerin, felsefî birer spekülasyon olduklarını savunarak, bunların olgudan bağımsız iç gözlem ve informal diyaloglardan oluştuğunu savunur. Temel amacını, filozof olmayan sıradan insanların, felsefî tartışmalarda kullanılan kavramlarla olan ilgilerini araştırmak, onların bu kavramları ifadede kullandıkları felsefî yargılarını sistematik ve kontrollü bir şekilde incelemek olarak belirler. Ortak duyu ile uyumlu pozisyona sahip felsefî iddiaları test ederek delillerle desteklenmeyenleri reddeder. Deneysel Felsefe, toplumsal yargıların kontrollü ve sistematik bir tarzda incelenebilmesi için deneysel psikoloji başta olmak üzere istatistik gibi felsefe dışı bilişsel bilim çalışmalarını ve pozitif bilimin yöntemlerini ödünç alır. Deneysel Felsefenin deneysel sıfatını kullanmadaki haklı nedeni, hem pozitif bilim yöntemlerini felsefî alana dâhil etme gayreti hem de bunu yaparken interdisipliner bir özellik taşımasıdır. Deneysel Felsefenin kendine sorduğu sorular şunlardır: Yargılarımız, felsefî problemlerin ele alınmasında güvenilir bir hareket noktası olarak alınabilir mi? Yargılarımızı meydana getiren bilişsel mekanizm türleri nelerdir? Bu mekanizm türleri, uygun felsefî araçlar olarak alınabilir mi? Hangi tür yargıların doğru olarak alınıp alınamayacağını nereden bileceğiz? Birbiriyle çatışan yargılardan doğru olanını tespit etmemize yarayacak ölçütlerimiz nelerdir? Bu ve buna benzer sorulara Deneysel Felsefe merkezli verilen cevaplar, bu makalenin konusunu oluşturur. Bu çalışmanın bir diğer amacı da, oldukça yeni olan bu felsefî metodolojiyi Türk okuruna kısmen de olsa tanıtmaktırÖğe Modern Bilinç Teorileri Açısından Nöroteolojik Yaklaşımın İmkânı: Avantaj ve Dezavantajları(2021) Ünlüsoy, AbdulhanSinirbilime göre, manevi olanları da dâhil, insani deneyimlerin tamamı beyin ve beynin biyokimyasal süreçlerinin bir ürünü olarak düşünülür. İnsani deneyimin bir türü olarak değerlendirebileceğimiz dini deneyimin sinirbilimin verileri ışığında ele alınması, nöroteolojik yaklaşımların temelini oluşturur. Bu makalenin konusu, dini deneyimleri sinirbilimin verileri merkezinde ele almaya çalışan nöroteolojik yaklaşımların avantaj ve dezavantajlarıdır. Nöroteolojik yaklaşımların avantaj ve dezavantajlarını belirlemek için önce beynin neliği; bilinç ve zihin kavramlarıyla olan ilişkisi bağlamında değerlendirilmeye çalışılacaktır. Daha sonra gündelik deneyimlerimizle dini ve mistik deneyimlerimiz arasındaki benzerlik ve farklılıklara temas edilmeye çalışılacaktır. Beyin, zihin ve bilinç kavramlarından hareketle bu kavramların, dini deneyim türleriyle ilişkisinden yola çıkılarak nöroteolojik yaklaşımın, dini deneyimleri ele almada avantaj ve dezavantajları ortaya konulmaya çalışılacaktır.