Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Üzüm, İsa" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bir yenidoğan ünitesinde hastane kaynaklı sepsislerde etken mikroorganizmalar ve antibiyotik duyarlılıkları
    (ANKEM Dergisi, 2004) Kuzucu, Çiğdem; Gülcan, Hande; Üzüm, İsa; Durmaz, Bengül
    Öz: Hastane kaynaklı sepsis hastanede izlenen yenidoğanlar için en önemli morbidite ve mortalite nedenlerindendir. Bu çalışmada hastane kaynaklı neonatal sepsislerde pozitif kan kültürleri ve antibiyotik duyarlılıkları değerlendirilmiştir. Ocak 2002-Mart 2003 arasında 52 neonatal sepsis saptanmıştır. Koagülaz negatif stafilokoklar en yaygın mikroorganizma olarak bulunmuştur (% 40). Stafilokoklarda metisilin direnci % 54 olarak bulunmuştur. Başlık (İngilizce): Positive blood cultures in nosocomial sepsis in a newborn unit and antimicrobial susceptibilities of isolated bacteria Öz (İngilizce): Nosocomial sepsis is a major cause of morbidity and mortality in hospitalized newborns. In this study, positive blood cultures and susceptibilities of isolated strains to antibiotics were evaluated in cases of nosocomial neonatal sepsis. Between January 2002 and March 2003, 52 neonatal sepsis cases were diagnosed. Coagulase negative staphylococci were the most common microorganism (40 %). Methicillin resistance was found to be 54% in staphylococci.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Botulinum-A Toxin Application for the Treatment of Asymmetric Crying Facies
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2010) Aslan, Mehmet; Bıçak, Uğur; Gürlek, Ali; Üzüm, İsa; Yakıncı, Cengiz
    “Asimetrik ağlayan yüz” istirahat esnasında simetrik olan yüzün, ağlama ya da gülme sırasında ağız köşesinin aşağı ve dışa hareketinin kısıtlı olması ya da hiç olmamasıdır. Asimetrinin etiyolojisinde tek taraflı depresör anguli oris kasının konjenital yokluğu veya hipoplazisi vardır. Major konjenital anomalilerle, en çok da kardiovasküler sistemle birlikteliği bildirilmiştir. Bu yazıda asimetrik ağlayan yüzü olan 6 yaşındaki bir erkek çocuğu ve botulinum-A toksiniyle (BOTOKS) tedavisi sunulmaktadır. Asimetrik ağlayan yüzün BOTOKS’la tedavisi henüz bildirilmemiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Glukokortikoitlere ikincil osteoporozun önlenmesinde misoprostol kullanımı : deneysel hayvan çalışması
    (İnönü Üniversitesi, 2004) Üzüm, İsa
    İlaçlara bağlı osteoporozun en sık sebebi uzun süreli glukokortikoid tedavisidir. Günlük 5 mg ve üzeri dozlarda 3 ay gibi kısa bir sürede osteoporoza neden olabilmektedir. GK tedavisinin başlangıcından 1 yıl sonra vertebra kırığı riski %17’Ieri bulmaktadır. Erişkinlerde çeşitli ilaç seçenekleri olmakla beraber, çocuklarda Ca ve D vitamini dışında GBO’dan korunmaya yönelik etkili bir tedavi bulunmamaktadır. Yapılan deneysel çalışmalar PG E’lerin kemik mineral yoğunluğunu artırdığı ve osteoporozu engellediğini göstermiştir. Biz de güvenli, ucuz ve kolay kullanıma sahip olan PG E1 analoğu misoprostolü, GBO’da koruyucu etkinliği daha önce çalışılmadığı için bir hayvan modelinde araştırmayı amaçladık. Sıçanlar 8'er adetlik üç gruba ayrıldıktan sonra 1. grup kontrol grubu olarak belirlendi. Metilprednizolon 28 gün boyunca 2 ve 3. gruba 10 mg/kg dozunda deri altı yolla her gün tek doz şeklinde uygulanırken, misoprostol 3. gruba 200 fig/gün dozunda ağız yolundan bir metal kanül ile doğrudan mideye verildi. Bütün sıçanların çalışma öncesi ve sonunda lumbal vertebra ve femurda kemik mineral yoğunluğu DEXA yöntemi ile ölçüldü ve değerlendirildi. Steroid grubu kontrol grubu ile tedavi sonrası KMY’de azalma yüzdesi açısından karşılaştırıldığında, femur üst uç ve femur diyafizi kemik bölgelerinde belirgin azalma olduğu (p<0.001), femur alt uç bölgesinde de azalma olmakla beraber istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığı görüldü (p=0.06). Steroid grubu çalışma öncesi ve sonrası KMY değerleri ile karşılaştırıldığında ise, bütün bölgelerde KMY’de azalma olduğu görüldü (p<0.02). Misoprostol grubu steroid grubu ile tedavi sonrası KMY’de azalma yüzdesi açısından karşılaştırıldığında, tüm kemik alanlarında misoprostol grubunda korunma sağlandığı, ancak bunun sadece femur diyafizini gösteren R3 ilgi alanında istatistiksel olarak anlamlılık gösterdiği saptandı (p<0.05).
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    İnönü Üniversitesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Olgularımızın Değerlendirilmesi
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2004) Gülcan, Hande; Üzüm, İsa; Aslan, Selda; Yoloğlu, Saim
    nedeniyle morbidite ve mortalitesi yüksek bir grubu oluşturmaktadır. Biz bu çalışmamızda yenidoğan yoğun bakım ünitemizde izlenen VLBW infantların sorunlarını, mortalite ve morbidite ile ilgili özelliklerini sunmayı amaçladık . Materyal ve Metod : Ocak 2002 – Ağustos 2003 tarihleri arasında yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen 1500 g ve altındaki tüm prematüreler çalışmaya alındı. Olgularımızda mortalite oranı, nedenleri, gestasyonel yaş ve doğum ağırlığına göre mortalite oranları ile morbidite özellikleri değerlendirildi. Bulgular : Çalışma süresi boyunca ünitemizde izlenen 95 olgunun %39’u kız (37) , %61’i erkek (58) idi. Ortalama doğum ağırlığı 1222±240 g (458-1500 g), ortalama gestasyon yaşı 30±3 hafta (25-36 hafta) olarak tespit edildi. Tüm olgularımız için mortalite oranı %33.7 olup, erkeklerdeki mortalite oranı kızlardan daha yüksek idi (%25.2-%8). Antenatal steroid annelerin sadece %19’una uygulanmıştı. En sık saptanan anneye ait risk faktörleri preeklampsi/eklampsi (%26.3) ile 24 saatten uzun süren erken membran rüptürü (%23.2) idi. Tüm pretermlerin %39’una respiratuvar distres sendromu tanısı kondu ve bunların %91.8’ine sürfaktan tedavisi uygulandı. Mekanik ventilatör desteğine gereksinim oranı %53.7, ventilatörde kalış süresi ortalama 5±7.7 gün olarak tespit edildi . Ağır intrakraniyal kanama (evre III-IV; %20) ile periventriküler lökomalazi (%10.5) en sık karşılaşılan morbidite nedenleri idi. Bronkopulmoner displazi ile prematüre retinopatisi %4.2 oranlarında tespit edildi. Üç olgumuzda nekrotizan enterokolit gelişti. En önemli ölüm nedenleri sırasıyla, erken neonatal sepsis ve/veya pnömoni (%44.4), intraventriküler kanama (%22.2) ile aşırı prematüritelik (%18.5) olarak bulundu. Majör morbidite olmaksızın sağkalım oranımız %81 olarak tespit edildi. Sonuç: Çok düşük doğum ağırlıklı pretermler için erken neonatal sepsis/pnömoni ile intrakraniyal kanama en önemli ölüm nedenlerini oluşturmaktadır. Ünitemizde %33.7 olarak belirlediğimiz mortalite oranının en önemli nedeninin bölgemizdeki düşük sosyokültürel düzeyle ilişkili olarak karşılaştığımız takipsiz gebeliklere, perinatal bakımdaki yetersizliğe ve uygunsuz transport koşullarına bağlı olduğunu düşünmekteyiz.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Reversible posterior leukoencephalopathy syndrome secondary to acute hepatic failure
    (Turkish Journal of Medical Sciences, 2004) Karabiber, Hamza; Kutlu, Onur; Alkan, Alpay; Üzüm, İsa; Yakıncı, Cengiz
    Reversible posterior leukoencephalopathy syndrome secondary to acute hepatic failure

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim