Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "İnce, Lara Utku" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE YAŞAMDAN BEKLENTİLERDE 12 YILLIK ZAMAN DİLİMİNDE DEĞİŞİM
    (2021) Kaya, Yaşar; İnce, Lara Utku; Ünal, Süheyla
    Öz: Beklenti yaşamdaki öncelikleri belirleyerek bireyin davranışlarını yönlendirir. Zaman içerisinde değişen sosyal yapı, “iyi yaşam” anlayışıyla birlikte beklentileri de yeniden şekillendirir. İçsel bir yaşam değerine sahip olan ölüm, yaşama anlam katan, yaşamı düzenleyen bir olgu olarak önem taşır. Ölüme yüklenen anlamlarla birlikte yaşamdan beklentiler de değişir. Yaşamdan beklentiler, gelecek için öngörülerdir ve yaşamımızın her alanını etkiler. Yaşamdaki önceliklerin değişimi, ihtiyaçlara, değerlere, yaşam tarzına yansımaktadı. Bu çalışmada Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan bireylerin yaşamdan beklentilerini ve bu beklentileri etkileyen sosyodemografik değişkenleri 12 yıl arayla araştırmak suretiyle zaman içerisindeki değişimini belirlemek amaçlandı. Değerlerdeki değişimin cinsiyet, yaş, eğitim, medeni durum gibi sosyodemografik değişkenlerden nasıl etkilendiği araştırıldı. Çalışmanın ilk kısmı 2008 yılı Mayıs-Haziran ayları arasında basit rastlantısal örneklemle seçilen 690 gönüllü denekle yüz-yüze anket uygulamasıyla gerçekleştirilmiştir. Aynı anket formu 2020 Haziran-Temmuz ayları arasında “Kovid 19 salgını sürecinde ölüm korkusu ve benlik saygısı ilişkisi” konulu bir çalışmanın bir bölümü olarak ölümü belirginleştirici etki oluşturmak için kullanıldı. Çalışmamızın sonuçları toplumumuzdaki değişme sürecinin uyumcu nitelikte olduğunu düşündürmektedir. Birçok bireysel ve toplumsal değerin önemini korumaya devam ettiği, önem sıralamasında bazı değişikliklerin olduğu dikkati çekmektedir. 12 yıldaki toplumsal değişim, genişleyen yaşam fırsatlarıyla birlikte bireylerin yaşamdan beklentilerini değiştirmiş görünmektedir. İnsanın gelişimi kuramına göre genişleyen yaşam fırsatları, bireyi daha fazla özgürleştirici ve kendisini ifade edici değerlerin seçimine yönlendirir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki fiziksel ihtiyaçlar ve güvenlik ihtiyacı gibi daha temel ihtiyaçlar yanısıra “kendini gerçekleştirme”ye karşılık gelen beklentilerde artış olması toplumdaki değişim sürecinin sahip olunan olanaklarla paralel geliştiğini düşündürmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Obsesif kompulsif bozukluk hastalarında plazma allopregnanolon düzeylerinin incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2017) İnce, Lara Utku
    Amaç: Literatürde nörosteroid ve psikiyatrik rahatsızlıklar ilişkisine yönelik çalışmalar mevcut olsa da OKB hastalarında yapılmış sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Ancak yapılan bu sınırlı sayıdaki çalışmaların hiçbirinde allopregnanolon düzeylerinin araştırılmadığı görülmektedir. Bir nörosteroid olan allopregnanolonunun birçok psikiyatrik rahatsızlığın patogenezinde etkisi olduğu düşünülmektedir. Biz de çalışmamızda bir nörosteroid olan allopregnanolon ve OKB arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçladık. Çalışmamızın bulgularının bu konuda hastalığın etyopatogenezinin aydınlatılmasına ışık tutacağını ve belki de gelecekteki potansiyel yeni tedavi hedefleri edinilmesine katkıda bulunacağını düşünmekteyiz. Yöntem: Çalışmaya DSM-5 tanı kriterlerine göre 40 OKB hastası ve 40 sağlıklı gönüllü dâhil edildi. Katılımcılara Beck Depresyon, Beck Anksiyete Değerlendirme Ölçeği ve Yale-Brown Obsesyon Kompulsiyon Değerlendirme ölçeği uygulandı. Allopregnanolon için kan örnekleri tüm hasta ve kontrollerden nörosteroidlerin diurnal ritmi olduğu düşünülerek sabah 09:00-10:00 arasında, 12 saatlik açlık, tütün perhizi ve 30 dakikalık dinlenme sonrası alındı. Serum allopregnanolon düzeyi ELISA yöntemiyle analiz edildi. Bulgular: Allopregnanolon düzeyleri açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. OKB semptom alt tipleri kendi içinde incelendiğinde obsesyon türleri arasında allopregnanolon düzeyleri açısından anlamlı fark saptanmazken, kompulsiyon türlerinden sayma ve düzen kompulsiyonları olanlarda olmayanlara göre allopregnanolon düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük olduğu görüldü. Tartışma: Çalışmamızda hasta ve kontrol grubu arasında allopregnanolon düzeyleri açısından fark olmadığı ancak sayma-düzen kompulsiyonu olanlarda olmayanlara göre allopregnanolon düzeylerinin anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Bu bulgu, rodentlerde yapılan ve allopregnanolonun kompulsif davranışı baskıladığını gösteren çalışmanın sonuçlarını destekler niteliktedir. Ayrıca kompulsif belirtilerden sadece bir kompulsiyon tipinde anlamlı düşüklük gözlenmesi özellikle son yıllarda tartışılmaya başlanan OKB'nin semptom alt tiplerinde farklı etiopatogenezlerin rolü olabileceği düşüncesini tekrar akla getirmektedir. Çalışmamızın sonuçlarından OKB'de allopregnanolonun koruyucu mu, tamamlayıcı mı olduğu, biyolojik uyum mekanizması olarak mı sürece katıldığını tam olarak söylemek zordur. Sonuç olarak erkek ve kadınların ayrı değerlendirildiği, daha fazla hasta sayıları dahil edilerek yapılacak çalışmalar, allopregnanolon-OKB ilişkisinin en azından bazı yönlerinin aydınlatılması açısından önemli görünmektedir.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim