Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "İnci, Ramazan" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE GÖRÜLEN DUYGUSAL VE DAVRANIŞSAL SORUNLARLA İLGİLİ TÜRKİYE’DE YAPILAN LİSANSÜSTÜ TEZLERİN İNCELENMESİ
    (2019) Ayanoğlu, Mine; Boğa, Ebru; Kay, Mehmet Akif; İnci, Ramazan; Tarkoçin, Suna; Kaçmaz, Cihangir; Temiz, Ahmet; Göğebakan, Şahin
    Bu çalışmanın amacı, duygusal ve davranışsal sorunlarla ilgili Türkiye’de yapılan lisansüstü tezlerin incelenmesidir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi internet sitesinden ulaşılan 145 yüksek lisans, doktora ve tıpta uzmanlık tezleri oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından araştırmanın amacına uygun olarak hazırlanan veri toplama formu oluşturulmuştur. İncelenen tezler, veri toplama formunda yer alan sorular doğrultusunda incelenmiş, elde edilen verilerin frekans ve yüzdeleri analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda duygusal ve davranışsal sorunları içeren en fazla çalışmanın tıpta uzmanlık tezi (%44.83) olduğu; yıllara göre bakıldığında en fazla 2000-2009 yılları arasında (%41) çalışma yapıldığı saptanmıştır. Çalışma gruplarına bakıldığında en fazla farklı yaş grubundaki çocuklar (%39.31) üzerinde çalışmaların yapıldığı; lisansüstü çalışmalarında en fazla amaçsal örnekleme tekniğinin (%58.62) kullanıldığı görülmüştür. Hastalık türü/çalışılan sorun türüne göre en fazla birden fazla bozukluk türünü aynı anda çalışılan (%50.34) lisansüstü tezlere rastlanmıştır. İncelenen lisansüstü tezlerin çoğunlukla tam metin (%79.31) olarak ulaşıldığı; anabilim dalları incelendiğinde duygusal ve davranışsal sorunlarla ilgili lisansüstü çalışmaların çoğunluğunun Çocuk Ruh Sağlığı/Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları anabilim dalında (%30.34) yayınlandığı tespit edilmiştir. İncelenen lisansüstü tezlerde model ve desen olarak en fazla betimsel model (%42.76) çalışıldığı; yöntemine bakıldığındaysa en fazla nicel araştırma yönteminin (%67.59) kullanıldığı görülmüştür.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE GÖRÜLEN DUYGUSAL VE DAVRANIŞSAL SORUNLARLA İLGİLİ TÜRKİYE’DE YAPILAN LİSANSÜSTÜ TEZLERİN İNCELENMESİ
    (2019) Ayanoğlu, Mine; Tarkoçin, Suna; Boğa, Ebru; Kaçmaz, Cihangir; Kay, Mehmet Akif; İnci, Ramazan; Temiz, Ahmet; Göğebakan, Şahin
    Öz: Bu çalışmanın amacı, duygusal ve davranışsal sorunlarla ilgili Türkiye’de yapılan lisansüstü tezlerinincelenmesidir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanınörneklemini Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi internet sitesinden ulaşılan 145 yüksek lisans, doktorave tıpta uzmanlık tezleri oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafındanaraştırmanın amacına uygun olarak hazırlanan veri toplama formu oluşturulmuştur. İncelenen tezler, veritoplama formunda yer alan sorular doğrultusunda incelenmiş, elde edilen verilerin frekans ve yüzdeleri analizedilmiştir. Araştırma sonucunda duygusal ve davranışsal sorunları içeren en fazla çalışmanın tıpta uzmanlık tezi(%44.83) olduğu; yıllara göre bakıldığında en fazla 2000-2009 yılları arasında (%41) çalışma yapıldığısaptanmıştır. Çalışma gruplarına bakıldığında en fazla farklı yaş grubundaki çocuklar (%39.31) üzerindeçalışmaların yapıldığı; lisansüstü çalışmalarında en fazla amaçsal örnekleme tekniğinin (%58.62) kullanıldığıgörülmüştür. Hastalık türü/çalışılan sorun türüne göre en fazla birden fazla bozukluk türünü aynı anda çalışılan(%50.34) lisansüstü tezlere rastlanmıştır. İncelenen lisansüstü tezlerin çoğunlukla tam metin (%79.31) olarakulaşıldığı; anabilim dalları incelendiğinde duygusal ve davranışsal sorunlarla ilgili lisansüstü çalışmalarınçoğunluğunun Çocuk Ruh Sağlığı/Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları anabilim dalında (%30.34)yayınlandığı tespit edilmiştir. İncelenen lisansüstü tezlerde model ve desen olarak en fazla betimsel model(%42.76) çalışıldığı; yöntemine bakıldığındaysa en fazla nicel araştırma yönteminin (%67.59) kullanıldığıgörülmüştür.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Investigation of Childhood to Be Made in Emotional and Behavioral Problems with Graduate Thesis on Turkey
    (2019) Göğebakan, Şahin; Ayanoğlu, Mine; Boğa, Ebru; Kay, Mehmet Akif; İnci, Ramazan; Tarkoçin, Suna; Kaçmaz, Cihangir; Temiz, Ahmet
    Öz:Bu çalışmanın amacı, duygusal ve davranışsal sorunlarla ilgili Türkiye’de yapılan lisansüstü tezlerin incelenmesidir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden betimsel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi internet sitesinden ulaşılan 145 yüksek lisans, doktora ve tıpta uzmanlık tezleri oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından araştırmanın amacına uygun olarak hazırlanan veri toplama formu oluşturulmuştur. İncelenen tezler, veri toplama formunda yer alan sorular doğrultusunda incelenmiş, elde edilen verilerin frekans ve yüzdeleri analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda duygusal ve davranışsal sorunları içeren en fazla çalışmanın tıpta uzmanlık tezi (%44.83) olduğu; yıllara göre bakıldığında en fazla 2000-2009 yılları arasında (%41) çalışma yapıldığı saptanmıştır. Çalışma gruplarına bakıldığında en fazla farklı yaş grubundaki çocuklar (%39.31) üzerinde çalışmaların yapıldığı; lisansüstü çalışmalarında en fazla amaçsal örnekleme tekniğinin (%58.62) kullanıldığı görülmüştür. Hastalık türü/çalışılan sorun türüne göre en fazla birden fazla bozukluk türünü aynı anda çalışılan (%50.34) lisansüstü tezlere rastlanmıştır. İncelenen lisansüstü tezlerin çoğunlukla tam metin (%79.31) olarak ulaşıldığı; anabilim dalları incelendiğinde duygusal ve davranışsal sorunlarla ilgili lisansüstü çalışmaların çoğunluğunun Çocuk Ruh Sağlığı/Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları anabilim dalında (%30.34) yayınlandığı tespit edilmiştir. İncelenen lisansüstü tezlerde model ve desen olarak en fazla betimsel model (%42.76) çalışıldığı; yöntemine bakıldığındaysa en fazla nicel araştırma yönteminin (%67.59) kullanıldığı görülmüştür.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Öğretmenlerin Öğrenme Güçlüğü Yaşayan Öğrencilere Yönelik Yeterlikleri, Öz Yeterlik Kaynakları ve Pozitif Öğretmenlik Becerileri Arasındaki İlişki
    (2020) Emre, Oğuz; Ulutaş, Ayşegül; İnci, Ramazan; Coşanay, Burcu; Ayanoğlu, Mine; Kaçmaz, Cihangir; Kay, Mehmet Akif
    Öz: Günümüzde öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların eğitimi, toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Türkiye’de de bu konu ile ilgili yapılan araştırmalar sınırlı düzeydedir. Bu çalışmada, öğretmenlerin öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilere yönelik yeterlikleri, öz yeterlik kaynakları ve pozitif öğretmenlik becerileri arasındaki ilişkisinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Nicel araştırma olarak tasarlanan araştırmanın çalışma grubunu, tesadüfen seçilen 25 resmi ilkokul ve 10 özel ilkokulda görev yapan toplam 317 öğretmen oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Öğrenme Güçlüğü Yaşayan Öğrencilere Yönelik Öğretmen Yeterlilikleri Ölçeği, Pozitif Öğretmen Ölçeği ve Öz Yeterlik Kaynakları Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde betimleyici istatistikler ve Pearson Korelasyon katsayıları kullanılmıştır. Sonuçta; öğretmenlerin derste akış yaşatmak ile dikkate alma, güdüleme, derse odaklanma, dikkat toplama ve olumlu tutum arasında pozitif yönde, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki ortaya çıkmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda etkileşimli sanat etkinliği programının tekrarlayan davranışlara, sosyal becerilere ve ebeveynlerin duygularına etkisinin incelenmesi
    (İnönü Üniversitesi, 2022) İnci, Ramazan
    Amaç: Araştırma, otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda etkileşimli sanat etkinliği programının tekrarlayan davranışlara, sosyal becerilere ve ebeveynlerin duygularına etkisinin incelenmesi amacıyla yapıldı. Materyal ve metot: Araştırma, Eylül 2021-Mart 2022 tarihleri arasında Batman il merkezinde yer alan otizm tanısı almış çocukların, gittikleri otizm sınıfları ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yürütülmüştür. Araştırma, 28 OSB'li çocuk (5-17 yaş arası) ve anneleri ile sonlandırılmıştır (13 deney, 15 kontrol). Veriler Kişisel Bilgi Formu, OSBP-T Formu, Otizmde Yaşam Kalitesi Anketi- Ebeveyn Sürümü ve Otizm Olan Çocuklarda Tekrarlayan Davranışlar Ölçeğinin Sosyal Etki Formu kullanılarak toplandı. Analizde ise, Uygulama grubunda ön test, son test, kalıcılık verilerinin karşılaştırılmasında verilerin normal dağılıma uygun olması durumunda Tekrarlı Ölçümler ANOVA, uygun olmaması durumunda ise Friedman analizi kullanılmıştır. Kontrol grubunda verilerinin karşılaştırılmasında verilerin normal dağılıma uygun olması durumunda Paired T test, uygun olmaması durumunda Wilcoxon test kullanılmıştır. Bulgular: Eğitim sonrası deney grubundaki çocukların ve annelerin Sosyal Beceri, Tekrarlayan Davranışlar ve Yaşam kaliteleri üzerinde anlamlı farklılık olduğu p<0.05, kontrol grubunda ise genel olarak herhangi bir anlamlı farklılık olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç: Otizmli çocuklarda etkileşimli sanat etkinliği programının tekrarlayan davranışlara, sosyal becerilere ve ebeveynlerin duygularına olumlu yönde etkisi olduğu saptandı. Anahtar Kelimeler: Otizm, Sanat, Sosyal Gelişim, Tekrarlayan Davranış, Yaşam Kalitesi
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Pediatri Hemşirelerinin Terapötik Oyuna Yönelik Bilgi, Görüş ve Uygulamaları
    (2019) İnci, Ramazan; Günay, Ulviye
    Amaç: Bu araştırma pediatri hemşirelerinin terapötik oyuna yönelik bilgi, görüş ve uygulamalarını belirlemekamacıyla yapıldı.Hastalar ve Yöntem: Bu çalışma tanımlayıcı tipte, Aralık 2016-Mayıs 2017 tarihleri arasında Malatya, Diyarbakır veBatman’da bulunan dört hastanenin pediatri kliniklerinde çalışan 126 hemşire ile yapıldı. Veriler; hemşireler içintanıtıcı bilgi formu ve hemşireler için terapötik oyun bilgi, görüş ve uygulama değerlendirme formu ile toplandı.Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik, frekans, aritmetik ortalama ve standart sapma testleri kullanıldı.Bulgular: Hemşirelerin %64.2’sinin terapötik oyunu; hemşire ile çocuk arasında iletişimi sağlayan bir oyun türüolduğunu; %83.3’ü çocuğun hastanede anksiyetesini azaltmak için uyguladığını, %53.1’i çocuğa tıbbi oyuncaklaişlemi anlatma, %56.1’i hastane ile ilgili resim çizdirme yöntemlerini bildikleri saptandı. Hemşirelerin %90,2’siçocuğun hastanede işlemlere uyumunu sağlamak için korkmaması gerektiğini söylediğini, %59.5’nin fazla sayıdahasta olduğu için terapötik oyunu ara sıra uyguladıkları saptandı.Sonuç: Pediatri hemşirelerinin terapötik oyun yöntemleri hakkında yeterli düzeyde bilgi sahibi oldukları ancakuygulamalarda yeterince kullanmadıkları belirlendi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Pediatri hemşirelerinin terapötik oyuna yönelik bilgi, görüş ve uygulamaları
    (İnönü Üniversitesi, 2017) İnci, Ramazan
    Amaç: Bu araştırma pediatri hemşirelerinin terapötik oyuna yönelik bilgi, görüş ve uygulamalarını belirlemek amacıyla yapıldı. Materyal ve Metot: Bu tanımlayıcı çalışma Aralık 2016 - Mayıs 2017 tarihleri arasında Malatya, Diyarbakır ve Batman'da bulunan dört hastanenin pediatri kliniklerinde çalışan 126 hemşire ile yapıldı. Veriler; "hemşire için tanıtıcı bilgi formu" ve "hemşireler için terapötik oyun bilgi, görüş ve uygulama durumlarının değerlendirildiği anket formu" ile toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde yüzdelik, aritmetik ortalama, standart sapma testleri kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya katılan pediatri hemşirelerinin yaş ortalaması 30.89±7.18, %82.5'i kadın, %42'si 6 yıl ve üzerinde pediatri kliniklerinde çalıştığı belirlendi. Hemşirelerin %81.7'si terapötik oyunu, hastanede yapılan işlemlere yönelik çocuğun duygu ve düşüncelerini açıkladığı en iyi yöntem olduğunu, %64.2'si terapötik oyun oynamanın çocuk ile hemşire arasındaki iletişimi arttırdığını, %77.7'si pediatri kliniklerinde çocuğa terapötik oyun oynatılması gerektiğini belirtti. Buna karşın hemşirelerin %79.4'ü terapötik oyun uygulamasını ara sıra yaptığı, %48.5'i pediatri kliniklerinde yatan çocuklarla terapötik oyun oynamadığı belirlendi. Hemşirelerin %59.5'i klinikte çok fazla hasta olduğu için terapötik oyun uygulaması yapmadığını belirtti. Hemşirelerin çocuklarla en sık oynadığı terapötik oyunlar olarak; %50.7'si resim çizdirdiğini, %48.4'ü Maket intravenöz set, enjektör, nazogastrik tüplerle oynamak olduğunu ifade etmektedir. Sonuç: Pediatri hemşirelerinin terapötik oyun yöntemleri hakkında yeterli düzeyde bilgi sahibi oldukları ancak uygulamalarda yeterince kullanmadıkları belirlendi. Anahtar Kelimeler: Terapötik Oyun, Çocuk, Hastane, Hemşire, Uygulama ve görüşler

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim