Yazar "Şahin, Kemal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Eğitimde özelleştirme(İnönü Üniversitesi, 1998) Şahin, KemalBu bölümde araştırmanın özeti, elde edilen bulgular ve bulgulara dayalı olarak geliştirilen öneriler yer almaktadır. Özet ve Yargılar Bu araştırma ile, eğitimde özelleştirmenin gelişimi, nedenleri, olası sonuçlan ve buna karşı siyasi parti ve sendikaların görüşlerinin neler olduğunun belirtilmesi amaçlanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için var olan özelleştirme çalışmalarına, ilgili yasal düzenlemeler, siyasi parti programlan ve sendikalann görüşlerine yer verilmiş, elde edilen veriler alt problemlere yanıt olabilecek şekilde analiz edilmiştir. Bu çalışmada, ülkemizin içinde bulunduğu sosyal, ekonomik ve siyasal ortamda; paralı eğitimin nasıl geliştiğine, gerekli olup olmadığına, eğitimde fırsat ve olanak eşitliğini nasıl etkilediğine, özel okulların ayncalıklı olup olmadıklarına ve paralı eğitimin ailenin gelirine, bulunduğu çevre ve bölgeye göre ne ölçüde etkili olduğuna, aynca özelleştirmeye ilişkin farklı düşüncedeki çevrelerin görüşlerine yer verilmiştir. Türkiye'de eğitimin özelleştirilmesi konusunda yapılan bu araştırmada öz olarak aşağıdaki bulgular elde edilmiştir. 1. Ülkemizde paralı eğitim ilk defa, azınlıklar ve yabancılar aracılığıyla ortaya çıkmıştır. 117 118 2. Özellikle ilköğretimde özelleştirme, Anayasa dayanağına aykırıdır. Özellikle son yıllarda devlet okullarında; bağış, katkı parası, kayıt parası gibi değişik adlar altında para toplanması bu yasayla çelişmektedir. 3. Eğitimde özelleştirme, eğitimde fırsat ve olanak eşitliğini olumsuz yönde etkilemektedir. 4. Ülkemizde, bireyler ve bölgeler arası ekonomik çelişkiler ve farklar eğitim sürecine de yansımaktadır. 5. Eğitimde özelleştirme ile, eğitim yalmzca zenginlerin satm alabileceği bir meta haline dönüşebilecektir. Halkın büyük çoğunluğunun nitelikli eğitim görme hakkı riske girecektir. 6. Yükseköğretim dahil hemen her kademede eğitim parasız denmesine rağmen, öğretim kademeleri yükseldikçe paranın etkisi artmaktadır. 7. Eğitimde özelleştirmenin en yoğun olarak etkilediği kademe ortaöğretim ve üniversitelerdir. 8. Paralı eğitimle birlikte, özel okulların yanında, özel kurslar dershaneler ve özel statülü devlet okulları dediğimiz, Anadolu, Fen ve Süper Liseler ortaya çıkmıştır. 9. Eğitimin niteliği birkaç kentteki belli okullar dışında diğer yörelerde son derece düşüktür. Okullaşma oranlan da böyledir. Bunun temelinde de fırsat ve olanakların eşit sunulmaması yatmaktadır. lû. Özellikle orta ve yükseköğretimde öğrencilerin, ihtiyaçlarım gidermedeki maddi imkansızlıkları nedeniyle belirli parasal yardımlar vb. özendiricilerle, dinsel ve etnik özellikler bireysel ve ideolojik doğrultuda kullanılmaları sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Yine iyi kontrol edilmediği zaman, özelleştirme, belirli vakıf ve tarikatların okullar açması ve bunların çoğalmasına da neden olacaktır. 11. Eğitim için ayrılan kaynakların yetersiz olması, özelleştirmenin dolaylı olarak gelişmesini sağlayacak, ayrımcılık körüklenmiş olacaktır. 12. Eğitimde özelleştirme, eşitsizliği derinleştirdiği gibi, öğretim birliğinin ortadan kalkmasına neden olabilir. 13. Eğitimde özelleştirme, sözleşmeli personel uygulaması getireceğinden, iş güvencesi olmayacak, örgütlenme ve sendikalaşmaya ket vuracaktır. 119 14. Okullara giriş sınavlarının devam etmesi, özel okulların artması ile öğrenciler arasında eşit olmayan bir yarış olacaktır. 15. Özellikle sosyal fayda sağlayan kurumlar özelleştirilmeden önce, devletin, sosyal devlet anlayışı gereği bir çok sosyal güvenceden yoksun geniş halk kesimine bir ekonomik ve sosyal güvence sağlamadan özelleştirmeye girmesi yarardan çok zarar getirecektir. 16. Devletin özel öğretim kurumlarındaki öğrencilere kişi basma ayırdığı ödenek, kamu öğretim kurumlarına ayırdığından daha fazladır. 17. Ülke bütçesinde eğitim-öğretime ayrılan ödenekler istenen düzeyin çok altındadır. 18. Eğitime yerel yönetimlerin katkısı çok sınırlıdır. 19. Bütçe kesintileri, kamu eğitim harcamalarını olumsuz yönde etkilemektedir. 20. Eğitimde fırsat ve olanak eşitliği ve yaygınlığı gerçekleştirilememiştir. 21. Eğitime ayrılan kaynaklar rasyonel bir biçimde kullamlmamaktadır. 22. Anayasamızda, devletimiz "sosyal bir hukuk devletidir" olarak nitelenmektedir. Sosyal bir hukuk devleti kavramları içerik açısından önemli değerleri içerir. Sosyal devlet, eğitim, sağlık gibi birtakım hizmetleri halkına parasız sunmalıdır. Halkın bu gereksinimini karşılamalıdır. Hukuk devleti ise, evrensel ve ulusal hukuk kurallarına uyulması gerektiğini ifade eder. Eğitim hakkı da yasalarla güvence: altına alınmıştır, bu bağlamda eğitimin özelleştirilmesin ve paralı hale- getirilmesi için yapılan girişimlerin, "sosyal hukuk devleti" anlayışına uymamaktadır. 23. Eğitimin, parasız, yaygm ve eşit olması demokrasinin de güvencesidir. Mademki yurttaş kendi kendini yönetecektir ve mademki bilenle bilmeyen bir değildir; öyleyse vatandaşın öğrenme hakkım sonuna kadar sağlamak, demokrasinin gelişmesine en büyük katkı olacaktır. Demokrasinin ayrıcalıklı bir kesimin oynadığı seyirlik oyundan ibaret kalmaması, tüm yurttaş kesimlerinin aktif katılımına dayalı bir rejim haline gelebilmesinin temel şartı, eğitimin, bir kamu hizmeti olarak parasız, eşit ve yaygın bir şekilde karşılanmasıdır.