Yazar "AŞKAN, Hakan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe KÜLTÜREL MELEZLEŞMENİN SİNEMADAKİ GÖRÜNÜMÜ: LA GRAINE ET LE MULET ÖRNEĞİ(2021) AŞKAN, HakanÖz Ulusal sınırları aşan insan hareketliliğinin yol açtığı kültürel karşılaşmalar ve bu karşılaşmaların sonuçları, küreselleşme çerçevesinde yürütülen tartışmaların da güncel konuları arasında yer almaktadır. Küreselleşmenin kapitalist ülkelerin lehine işlediğini öne süren yaklaşım, söz konusu tartışmayı kültürel hegemonya bağlamında ele almaktadır. Bu yaklaşım ”Birinci Dünya” kültürlerinin “Üçüncü Dünya” kültürlerine karşı daima baskın olduğunu iddia etmektedir. Buna karşın, bu karşılaşmaları yeni kültürel biçimlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan bir takas süreci olarak ele alan bir yaklaşım da bulunmaktadır. Bu yaklaşım ise kültürel takas süreçlerinin melez biçimlerle sonuçlandığını iddia etmektedir. Sinemacıların kültürel kimlikleri, film üretim pratikleri ve filmlerinde ele aldıkları konular sinemanın bu tartışmaların görünürlük kazandığı önemli bir kültürel pratik alanı haline gelmesine yol açmaktadır. Dahası sinemanın kültürel kimlikleri temsil etme ve aktarma konusunda sahip olduğu yetkinlik sinemaya söz konusu tartışmaların irdelenebileceği zengin bir veri kaynağı olma özelliği de kazandırmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, küreselleşmenin yarattığı kültürel melezleşmenin film üretim pratiğini ve anlatısını nasıl etkilediğini ortaya koymaktır. Çalışmada amaçlı örneklem yöntemine dayanılarak göçmen bir sinemacı olan Abdellatif Kechiche’in La Graine Et Le Mulet (The Secret of The Grain/Balıklı Bulgur) adlı filmi örneklem olarak belirlenmiştir. Söz konusu film, üretim pratiği ve anlatısı açısından iki farklı düzlemde durum çalışması (case study) yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular, söz konusu filmin üretim pratikleri ile anlatısındaki kültürel görünümlerin kayda değer düzeyde melez nitelikler barındırdığını ortaya çıkarmıştır. Ancak yine de özellikle anlatıdaki karakterlerin konuşma dili ve yine bu karakterlerin ev sahibi ülkenin mensupları tarafından algılanış biçimleri “kültürel hegemonya” olgusu çerçevesinde öne sürülen tezlerin de geçerli olabileceğini göstermiştir.