Yazar "Aşkan, Hakan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Teknolojik ilerlemenin distopik imgesi: Black mırror televizyon serisi(İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2018) Aşkan, Hakan; Cemiloğlu Altunay, MeltemTarihsel olarak 18. yüzyıl Avrupası’nda ortaya çıkmış olan aydınlanma felsefesi, evrenin rasyonel akıl aracılığı ile kavranabileceğini, böylece insanoğlunun bilgiye, mutluluğa, refaha ve özgürlüğe ulaşabileceğini vaat eder. Oysa özellikle 20. yy’da yaşanan iki büyük Dünya Savaşı’nın ve bilimsel gelişmelerin ortaya çıkmasına olanak sağladığı kitle imha silahlarının dünya genelinde yol açtığı onarılmaz yıkımlar ile büyük trajediler, aydınlanma felsefesinin yücelttiği rasyonel aklın sorgulanmasına neden olmuştur. Aydınlanmanın güç olarak kutsadığı bilgi, modern çağda kendisini “teknolojik yıkım araçlarında” somutlaştırmıştır. Dolayısıyla ilerleme ve bilim ilişkisinde aklın rasyonel bir temelde yalnızca insanın refahı için çalıştığı fikri inandırıcılığını yitirmiştir. Dolayısıyla bilimsel gelişmelerin merkezinde yer alan rasyonel aklın vaat ettiği ideal toplum ütopyası, modern dünyada bir kâbusa, bir karşı-ütopyaya daha doğru bir ifadeyle bir distopyaya dönüşür. Böylece 18. yy.’da filizlenmeye başlayan ütopyacı düşüncenin yerini, haklı gerekçelerle, 21. yy.’da felaket korkularının distopik yansımaları almıştır. Çağın ruhunu yansıtan bu distopik yansımalar, Fredric Jameson’ın (1990) da ifade ettiği gibi, kendini en açık şekilde görsel sanatlarda ortaya koyar. Tam da bu noktada Black Mirror televizyon serisi, teknolojinin gelişmesiyle birlikte iletişim araçlarında yaşanan köklü değişikliklerin tüm insanlığı nasıl etkilediğini farklı boyutlarıyla gözler önüne sererek çağın gerçekliğine ayna tutar. Aynı zamanda insan hayatını kolaylaştırdığı iddia edilen teknolojinin, insanları nasıl kuşattığı ve onların hayatlarını nasıl alt üst ettiğini de gösteren Black Mirror, kitle iletişim araçları vasıtasıyla kitlelerin nasıl manipüle edilebileceğini ve egemen güçlerce nasıl kendisine bağımlı bir hale getirilebileceğini de ortaya koymaya çalışan distopik bir yapımdır. 2015 Ocak ayına kadar 3 sezonda toplam 7 bölümü yayınlanmış olan bu yapım, her bir bölümde güncel ve farklı bir tema ele alarak içinde yaşadığımız çağın farklı bir gerçekliğine ayna tutmaya çalışmaktadır. Diğer bir deyişle, bu yapım günümüzde -yani 21.yy’da- insanların yaşadığı ama algılayamadığı toplumsal, politik, kültürel ve ekonomik gerçeklikleri resmetmeye çalışmaktadır. Bu çalışma, Black Mirror televizyon serisinde kitle iletişim araçlarının nasıl ele alındığını ortaya koymaya çalışmaktadır. Söz konusu bu çalışma, kitle iletişim araçlarının yol açtığı küresel-güncel sorunları ortaya koymaya çalışması bakımından önemlidir. Ayrıca, söz konusu seri her ne kadar İngiliz yapımı olsa da kitle iletişim araçlarının yol açtığı sorunların yalnızca yerelde değil, aynı zamanda küresel ölçekte de yaşandığını ortaya koyması bakımından da önemlidir. Ütopyanın hangi koşullarda distopyaya dönüştüğünü ve nasıl bir gelecek öngörüsünde bulunduğunu anlamaya çalışmak çalışmanın çıkış noktasıdır. Bu bağlamda Black Mirror televizyon serisi niteliksel durum çalışması yöntemiyle analiz edilecektir.Öğe Türk basınında okur temsilcisi köşeleri üzerine bir araştırma(İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2018) Aşkan, HakanBir özdenetim mekanizması olan okur temsilciliği uygulaması, dünyada olduğu gibi Türkiye’deki basın kuruluşlarında da giderek yaygınlaşmaktadır. Gazetecilik etik ilke ve kurallarını yükseltmek amacıyla oluşturulan okur temsilciliği, gazete ile okurları arasında bir köprü işlevi görmektedir. Okur temsilcisi, okurların gazete haberlerine yönelik yaptıkları eleştirileri her hafta düzenli olarak yayımlanan okur temsilcisi köşesine taşır ve bu eleştirileri yanıtlamaya çalışır. Gerekli gördüğü durumlarda ise okurlardan gelen eleştirileri gazetenin diğer çalışanlarına bildirir ve onları gazetecilik meslek ilke ve kurallarına uymaları konusunda uyarır. Bu çalışmada, okur temsilciliği uygulamasının gazete haberlerinde etik standartların yükseltilmesindeki rolünün ne olduğu belirlenmeye çalışılmaktadır. Bu amaçla Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazetelerinin okur temsilcisi köşeleri içerik analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Elde edilen veriler SPSS paket programına aktarılarak çalışmanın amaçları doğrultusunda çözümlenmiştir. Okur temsilciliği uygulamasının yaygınlaştırılmasının teşvik edilmesi gazete haberlerinde etik standartların yükselmesini sağlayacaktır. Okur temsilciliği bir taraftan gazetecilerin ve kurum olarak gazetelerin saygınlığını arttırırken diğer taraftan da okuyucuların ve toplumun gazetelerden beklentilerinin karşılanmasına katkı sağlayacaktır. Bu çalışma, gazetecilik etiği ile ilgili çalışmalara katkı sağlaması bakımından önemlidir.Öğe Türkiye’deki Uluslararası Film Festivalleri ve Uluslararası Eskişehir Film Festivali İzleyici Araştırması(2018) Aşkan, Hakan; Uğurlu, Elif GizemÖz: Film festivalleri filmleri, sanatçıyı, sinema emekçilerini ve izleyici kitlelerini buluşturan önemli organizasyonlardır. Festivallerde film seyretmeye gitmek, gündelik yaşamda sinemaya gitmekten farklıdır. Film festivalleri sadece sinema seyircisini bir araya getirmekle kalmaz, film sanatı ile ilgilenenlere de yeni kapılar aralar. Benzer şekilde yönetmen, oyuncu, senaryo yazarı gibi film üretiminde yer alan kişilerle ya da gösterim olanağı bulamamış filmlerin seyirci ile buluşmasına aracılık eder. Aynı içeriği seyredenlerin, filmlerin ardından konuşabilmesi için zemin hazırlar. Sinema tarihinin öne çıkan filmlerini sinema salonu atmosferinde seyredilebilmesine fırsat verir. Elbette bir film festivalinin kişiye, topluma ve gerçekleştirildiği kente katkıları bu sayılanlarla sınırlı değildir. Bu araştırma ile 18 yıllık bir geçmişe sahip Uluslararası Eskişehir Film Festivali’nin izleyici profilini tanımlanma çalışmaktadır. Bu amaçla 06-14 Mayıs 2016 tarihleri arasında rastlantısal örneklem alma tekniği ile bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Geçerli 250 anket, SPSS programı ile değerlendirilmiş ve araştırmacıların festival organizasyonu deneyimleri ile harmanlanarak yorumlanmıştır. Ayrıca 2016 yılında Türkiye’deki film festivallerinin bir panoraması ortaya konulmuş ve film festivallerinin sinema sektörüne ve topluma olan etkilerini ortaya koymak amacıyla yapılan yayınların genel bir taraması da yapılmıştır.