Yazar "AKSU, Sevde" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe HEMŞİRELİK VE EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN GESTASYONEL DİABETLİ KADIN EĞİTİMİNE İLİŞKİN BİLGİ DÜZEYLERİ(2020) PALAS, Pelin; AKSU, Sevde; YAŞAR, ÖznurGestasyonel Diyabetes Mellitus (GDM), gebeliğin en yaygın metabolik komplikasyonu olarak anne, fetüs ve yenidoğan sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle araştırma “Hemşirelik ve Ebelik öğrencilerinin Gestasyonel Diyabet’li kadın eğitimine ilişkin bilgi düzeylerinin” belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma, 2019-2020 Eğitim Öğretim Dönemi Güz yarıyılında bir üniversitenin Sağlık Bilimleri Fakültesi 3 ve 4. sınıf ebelik ve hemşirelik öğrencileri ile yapılmıştır. Araştırmada veri toplamak için Kişisel Tanıtıcı Bilgi ve Gestasyonel Diabetli Kadın Eğitimine İlişkin Bilgi Düzeyleri formu kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini araştırmaya katılmayı kabul eden ve veri toplama formunu dolduran toplam 300 öğrenci (98 Ebelik bölümü, 202 hemşirelik bölümü) oluşturmuştur. Verilerin değerlendirilmesinde bağımsız örnek t testi, Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. İstatistiksel önemlilik için p<0.05 değeri kriter kabul edilmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin gestasyonel diyabetli kadın eğitimine ilişkin görüş formu maddelerine verdikleri yanıtlar incelendiğinde, katılımcıların en çok; GDM anne sağlığını olumsuz yönde etkiler (%82.7), ebe/hemşire GDM’li kadınların eğitiminde önemli bir role sahiptir (%86.7), ebe/hemşire GDM’li annenin ve fetüsünün iyilik halinin korunmasından sorumludur (%85.7), ebe/hemşire GDM’li kadınlara beslenme danışmanlığı yapmalıdır (%82.3), ebe/hemşire GDM’li kadınları fiziksel aktivite yapmaya yönlendirmelidir (%80.7), ebe/hemşire GDM’li kadının özbakım becerilerini geliştirmelidir (%82.7), GDM durumunda bireysel kan şekeri takibi önemlidir (%84.0) ifadelerini doğru buldukları bulunmuştur. Sonuç olarak bu araştırmada ebelik ve hemşirelik öğrencilerinin gestasyonel diyabet ile ilgili bilgi düzeyleri orta düzeyde olduğu belirlenmiştir.Öğe KADINLARIN JİNEKOLOJİK MUAYENE ÖNCESİ ANKSİYETE DÜZEYİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER(2020) AKSU, Sevde; TURGUT, BüşraAraştırma, jinekolojik muayene öncesi kadınların anksiyete düzeyi ve etkileyen faktörleri saptamak amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı ve kesitsel tipte planlanan çalışma, bir üniversite hastanesinin doğum ve kadın sağlığı polikliniğine başvuran 250 kadın ile yürütülmüştür. Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan, kadınların sosyo-demografik değişkenlerini ve jinekolojik bilgilerini içeren anket formu ve anksiyete düzeyini belirlemek için kullanılan Beck Anksiyete Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırma kapsamındaki kadınların %68,4’ünde düşük, %20,7’sinde orta ve %10,9’unda ise yüksek düzeyde anksiyete yaşandığı belirlenmiştir. Kadınların %81,3’ünün daha önce jinekolojik muayene olduğu, anksiyete nedenlerinin en çok mahrem bölgenin açıkta kalması (%28,7) ve muayene sonrası jinekolojik bir hastalığının ortaya çıkma korkusu (%22,7) olduğu belirlenmiştir. Jinekolojik muayene öncesi anksiyete yaşama nedenini ağrı ve acı hissetmek olarak ifade edenlerin (19,52±9,84) anksiyete puan ortalamaları diğer gruplara göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur (F=2,331, p=0,043) (p<0,05). Bu çalışma sonucunda kadınların jinekolojik muayene öncesinde “orta düzeyde” anksiyete yaşadığı belirlenmiştir. Jinekolojik muayene esnasında yapılacak olan destekleyici hemşirelik/ebelik yaklaşımı ile kadınların edinecekleri deneyimin olumlu olması büyük önem taşımaktadır.Öğe KADINLARIN JİNEKOLOJİK MUAYENE ÖNCESİ ANKSİYETE DÜZEYİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER(2020) AKSU, Sevde; TURGUT, BüşraAraştırma, jinekolojik muayene öncesi kadınların anksiyete düzeyi ve etkileyen faktörleri saptamak amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı ve kesitsel tipte planlanan çalışma, bir üniversite hastanesinin doğum ve kadın sağlığı polikliniğine başvuran 250 kadın ile yürütülmüştür. Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan, kadınların sosyo-demografik değişkenlerini ve jinekolojik bilgilerini içeren anket formu ve anksiyete düzeyini belirlemek için kullanılan Beck Anksiyete Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırma kapsamındaki kadınların %68,4’ünde düşük, %20,7’sinde orta ve %10,9’unda ise yüksek düzeyde anksiyete yaşandığı belirlenmiştir. Kadınların %81,3’ünün daha önce jinekolojik muayene olduğu, anksiyete nedenlerinin en çok mahrem bölgenin açıkta kalması (%28,7) ve muayene sonrası jinekolojik bir hastalığının ortaya çıkma korkusu (%22,7) olduğu belirlenmiştir. Jinekolojik muayene öncesi anksiyete yaşama nedenini ağrı ve acı hissetmek olarak ifade edenlerin (19,52±9,84) anksiyete puan ortalamaları diğer gruplara göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur (F=2,331, p=0,043) (p<0,05). Bu çalışma sonucunda kadınların jinekolojik muayene öncesinde “orta düzeyde” anksiyete yaşadığı belirlenmiştir. Jinekolojik muayene esnasında yapılacak olan destekleyici hemşirelik/ebelik yaklaşımı ile kadınların edinecekleri deneyimin olumlu olması büyük önem taşımaktadır.
