Yazar "Akgün, Feride Sinem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acil servise başvuran hastalarda hipernatremi(Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi, 2012) Yücel, Neslihan; Şahin, İdris; Akgün, Feride Sinem; Köz, Süleyman; Berber, İlhami; Özdemir, Muzaffer GalipÖz: GİRİŞ: Acil Servise hipernatremi ile başvuran hastaların semptomlarının, klinik özelliklerinin, hipernatremi yaygınlığının (prevalans) ve sağ-kalım oranlarının belirlenmesi. GEREÇ ve YÖNTEMLER: Ocak 2008-Aralık 2008 tarihleri arasında acil servise başvuran ve serum Na>148 meq/l olan hastalar alındı. BULGULAR: Ocak-Aralık 2008 tarihleri arasında 25.545 hasta başvurdu, 86 olguda hipernatremi saptandı. Acil servise başvuran olgularda hipernatremi yaygınlığı %0.34 saptandı. Olguların yaş ortalaması 69.5±15.2 (20-96, median yaş: 75) yıl ve 51'i erkek (%59) idi. Hipernatremi saptanan olguların %40'ı öldü. Ölen ve yaşayan olgular arasında yaş, cinsiyet ve başvuru anındaki serum Na değeri açısından anlamlı fark görülmedi. Acil Servise başvuru sırasında en sık görülen semptomlar sırası ile bilinç değişikliği, ağızdan alım bozukluğu ve ateş (%90,%81 ve %49) idi. Başvuru anında olguların %70'inde akut böbrek yetmezliği, %58'inde akut enfeksiyon vardı. Hastaların %99'unda (85 olgu) herhangi bir eşlik eden hastalık serebrovasküler hastalık, bunama/Alzheimer, ve hipertansiyon (%37, %34 ve %27) idi. Olgularımızın %72'sinde santral sinir sistemi ile ilgili bir hastalık (trombotik ve hemorajik SVO, Alzheimer, intrakranial kitle, vs.) vardı. Hipernatremiye eşlik eden akut hastalıklar sırası ile üriner enfeksiyon, pnömoni ve akut SVO (%30, %20 ve %11) idi. SONUÇ: Hipernatremi genellikle yaşlı popülasyonda görülen, yüksek mortalite ve morbidite oranları ile seyreden elektrolit bozukluğudur. Hastanemizde Acil Servise başvuran hastalarda hipernatremi sıklığı %0,34 bulundu. Hastaların büyük çoğunluğunda eşlik eden hastalıklar vardır.Öğe Acil serviste göğüs ağrısının nadir bir nedeni: Subklavian çalma sendromu(2010) Turtay, Muhammet Gökhan; Çolak, Cengiz; Doğan, Metin; Oğuztürk, Hakan; Çelik, Emrah; Akgün, Feride Sinem; Kutlu, RamazanAcil servislere başvuru nedenlerinin önemli bir kısmını sol kol ve göğüs ağrısı oluşturmaktadır. Göğüs ağrısı, sol kolunu aşırı kullandığında sol kolda ağrısı olan ve bu şikâyetlerle birlikte koroner arter hastalığı için risk faktörü taşıyan hastaların ayırıcı tanısında subklavian çalma sendromu düşünülmelidir. Bu hastalarda nabız ve kan basıncı değerlendirmeleri tanı açısından en önemli muayene bulgularıdır.Öğe Bacak ağrısıyla karakterize akut aort diseksiyonu(2011) Akgün, Feride Sinem; Turtay, Muhammet Gökhan; Dişli, Olcay Murat; Oğuztürk, Hakan; Doğan, MetinÖz: Amaç: Klasik olarak aort diseksiyonu ani, şiddetli, yırtıcı göğüs, sırt, bel ve karın ağrısı ile karakterizedir. Akut aort diseksiyonlarının sadece alt ekstremite iskemi semptomlarıyla ortaya çıkması nadir bir durumdur. Olgu sunumu: Altmışdokuz yaşında sağ bacakta ağrı nedeni ile acil servisimize başvuran ve akut aort diseksiyon tanısı alan erkek hasta sunuldu. Sonuç: Aort diseksiyonu tanının konması gecikir veya atlanırsa ölümcül sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle alt ekstremite iskemisiyle başvuran hastalarda bu tanı akılda tutulmalıdır.Öğe Bir üniversite hastanesi acil servisine yapılan sevklerin incelenmesi(Türkiye Acil Tıp Dergisi, 2010) Ertan, Cem; Akgün, Feride Sinem; Yücel, NeslihanÖz: Amaç: Ülkemizde sağlık sisteminin basamaklı yapısı, basamaklar arası geçişlerin doğru kullanılması durumunda, hastaların ihtiyaç duydukları hizmeti almalarını sağlarken, kaynakların uygun kullanımına da yardımcı olabilir. Yürüttüğümüz bu kesitsel çalışmada bu sonucun elde edilmesine katkıda bulunmak amacıyla hastanemize sevk edilen hastaların özellikleri ve sevk koşulları incelendi. Gereç ve Yöntem: 2006 yılının ilk 2 ayı içerisinde hastanemiz acil servisine sevk edilen 541 hasta değerlendirildi. Hastaların demografik verileri, sevk sonundaki vital bulguları, sevk öncesi tanıları, sevk koşulları ve sevklerin günlere ve saatlere göre dağılımları kaydedildi. Bulgular: Acil servise sevk edilen hastaların yaş ortalaması 47.97±21.02 idi ve 245’i (%45.3) erkekti. Hastaların %98.5’inin sevk öncesinde görüşme olmaksızın gönderildiği saptandı. En sık sevk öncesi tanı %9.6 sıklıkla karın ağrısıydı. Sevklerin %87.2’si ambulans ile gerçekleştirilirken, bu sevklerin ancak %77.7’sine uygun sağlık personeli eşlik etmişti. Hasta sevklerinin haftanın günlerine göre dağılımı incelendiğinde en yoğun günler sırasıyla Cuma (%19.6), Pazar (%16.8) ve Cumartesi (%14.4) günleri olurken, gün içerisinde en yoğun sevkin saat 12: 00 ile gece 23: 59 arasındaki yaşandığı saptandı (%67.4). Sonuç: Çalışmamız hastanemize yapılan sevklerin büyük çoğunluğunun ilgili birimlere haber verilmeksizin kurum ambulasları gerçekleştirildiğini ortaya koymaktadır. Hastaların 1/5’i doktorsuz ambulansla gönderilmişti. Sevklerin çoğunluğu mesai saatleri dışında ve spesifik ön tanılar konulmadan yapıldığı dikkati çekmektedir. Hastaların büyük çoğunluğu ise bir epikriz olmaksızın gönderilmekte ve ilk başvurdukları merkezlerde yapılan uygulamalar sevk edildikleri kuruma bildirilmemektedir. Başlık (İngilizce): Evaluation of patient transfers to the emergency department of a university hospital Öz (İngilizce): Objective: The tiered health care delivery system helps patients get the medical care they need while avoiding unnecessary consumption of the limited sources in the case a proper patient flow is managed within the system. We aimed to analyze the profile and transfer conditions of the patients referred to our center with this cross-sectional study. Methods: A total of 541 patients who were referred to our emergency department within the first two months of 2006 were evaluated. The demographic data, vital signs and diagnoses at the time of referral, the means of patient transfer and the distribution patterns of the patient transfers based on the days of the week and the hours of the day were recorded. Results: The mean age of the patients was 47.97±21.02, and 245 were (45.3%) male. 98.5% of the patients were referred without prior consulting to the receiving facility. The most common pre-tranfer diagnosis was abdominal pain (9.6%). While 87.2% of the patients were transported with ambulances, only 77.7% of them had appropriate medical personnel accompanying them. The busiest days for patient transfers were Fridays (19.6%), Mondays (16.8%) and Saturdays (14.4%) respectively. The busiest interval of the day was between 12: 00 pm and 23: 59 pm (67.4%). Conclusions: Our study showed that most of the transfers were performed by hospital ambulance services without consulting to the receiving facility. Almost 20% of the patients were not accompanied by a doctor in the ambulance. Patients were transferred after business hours and without proper specific diagnoses made. Most the patients were transferred without an appropriate epicrisis; therefore the receiving facilities were not informed about the prior interventions performed on patients.Öğe Elektrik yaralanmaları: Demografik ve klinik özellikler(2010) Oğuztürk, Hakan; Turtay, Muhammet Gökhan; Ertan, Cem; Akgün, Feride Sinem; Tekin, Yusuf KenanÖz: Amaç: Elektrik yaralanmaları tüm dünyada oldu¤u gibi ülkemizde de önemli bir sağlık sorunu olup, bu yaralanmalarla ilgili ülkemiz için yeterli veri bulunmamaktadır. Çalışmamızın amacı elektrik yaralanmalarının demografik özellikleri, komplikasyonları ve bu yaralanmalara bağlı gelişen mortalitenin araştırılmasıdır. Yöntemler: Bu çalışmada Ekim 2008-Ekim 2010 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim dalına elektrik yaralanması ile getirilen ve tedavi edilen 38 hasta araştırıldı. Hastalarla ilgili bilgiler retrospektif olarak incelendi Bulgular: Olguların 28’i (%73,7) erkek, 10’u (%26,3) kadındı. Elektrik yaralanmalarının en sık 17-29 yaş aralı¤ında olduğu saptandı. Olguların 30’u (%78,9) düşük voltaj, 8’i (%21,1) ise yüksek voltajlı elektrik yaralanmasıydı. Elektrik yaralanmasına yol açan koşullar arasında ev kazaları (%63,2) iş kazalarından (36,8%) daha çok görülmekteydi. İki hastada ölüm nedeni sepsisti. Mortalite oranı %5,3, ortalama hastanede kalış süresi ise 4,1±5,2 gündü. Sonuç: Bu araştırmadan elde edilen bulgular demografik ve klinik özellikleri göz önüne alarak elektrik yaralanmasını önlemeye yönelik farklı bir strateji oluşturmasına hizmet edebilir. (Haseki Tıp Bülteni 2010; 48: 139-41)Öğe Spinal Anestezi Sonrası Gelişen Serebral Ven Sinüs Trombozu: Olgu Sunumu(Türkiye Acil Tıp Dergisi, 2011) Yücel, Neslihan; Akgün, Feride Sinem; Tekin, Yusuf Kenan; Altınayar, Sibel; Alkan, AlpayÖz: Serebral sinüs ven trombozu spinal anestezi sonrasında nadir görülen bir klinik durumdur. Sıklıkla, spinal anestezi sonrası uzamış ve standart tedavilere yanıtsız baş ağrısı ile kendisini gösterir. Acil servisimize başvurusundan 15 gün önce spinal anestezi geçiren, sonrasında baş ağrısı nedeniyle birçok kez farklı acil servislere başvuran ve sonunda kliniğimizde serebral sinüs trombozu tanısı alan 24 yaşındaki erkek hastayı sunuyoruzÖğe Spontan spinal epidural hematom: Olgu sunumu(2010) Yücel, Neslihan; Akgün, Feride Sinem; Tekin, Yusuf Kenan; Önal, Selami Çağatay; Alkan, AlpayÖz: Spontan spinal epidural hematom nadir görülen, erken tanınıp, tedavi edilmediğinde kalıcı nörolojik defisit ve ölüm ile sonuçlanabilen bir acildir. Bu yazıda, acil servise sırt ağrısı ve parapleji ile başvuran, incelemeler sonrasında spontan spinal epidural hematom tanısı alan 34 yaşındaki erkek hastayı sunuldu.